Devlet Ata, “Salı dersleri”nden birini daha verdi…

“Siyasî ayaklar, sistem tartışmaları, İlker Başbuğ çıkışı, darbe blöfleri, MHP’ye saldırılar” falan umurunda değildi…

“ABD ve Rusya’nın hedefinde olması”nı da önemsemiyordu…

İyi biliyorum ki aklında olan yalnızca “devlet ve millet”

Mesaja bakın: Türkiye'nin istikrara, siyasi birliğe ihtiyacı var. Hiç bir partide siyasi istikrarsızlık olmamalı. Tahriklere kapılmasınlar!”

Şimdi günlerce bunu yorumlayacaklar, kafa patlatacaklar, seyredin ortalığı!

*

Hâlbuki şu aralar eline peşpeşe birçok koz geçiyor…

Bir işaret buyursa sökün edecekler…

İP’e dolananlar soluk soluğa izlemiştir MHP Grup Toplantısını…

“Acaba? Acaba?..” diye diye…

Türkmen Beyi, “Devlet aklı”yla, “ilkeli ve bilge kişiliği”yle “hayal kırıklığı” yaşattı onlara…

 Oynanan oyun Türkiye üzerine çünkü… İyi biliyor…

“Kirli bir oyun”u daha bozdu sanırım, ders alırlarsa elbette…

*

ABD’den sinsice darbe söylentileri, Rusya’dan Suriye’de entrikalar, Doğu Akdeniz’de arama gemilerimize taciz, yargıda soru işaretli tahliyeler, depremler, Alevilik istismarı, Atatürk’e saldırılar, Y-CHP ve HDPKK’nin skandalları, ekonomik sıkıntılar, Rusya’nın MHP’den rahatsızlığı önümüzde duruyor…

Güvenlik güçlerimizin canları pahasına ortaya koyduğu çalışmaların “yargı tarafından neticelendirilmemesi” azaptır ve âdeta ihanete cesaret ve ümit aşılamaktadır!

İlginç değil mi, Gezi davasındaki mahkeme kararlarına ABD pek seviniyor…

Bu arada beraat ettirilen Sorosçu Kavala’nın davasını yakından takip ettiklerini de itiraf ediyor…

Hele hele Y-CHP’li Engin Altay’ın “Gezi’ye eşkıyalık demek, ‘30 milyona’ eşkıyalık demektir” lafına…

Şövalye Abdullah Gül’ün 5 yıl 10 ay hapse mahkûm Can Dündar’a desteğine diyecek söz bulamıyorum!

Kavala’yı tekrar gözaltına alan savcıyı hedef gösteren alçak Can Dündar’ın diğer destekçisi…

Dersimli Kemal’in dediğini ise çocuklar demez: “Şimdi İdlib’te sıkıştılar. Sağa dönüyorlar olmuyor, sola dönüyorlar olmuyor. Hâlâ asacağız keseceğiz diyorlar.”

“Devleti yönetmek, Y-CHP’yi yönetmekten kolay” diyen kafa bu…

Ya Büyükataman’ın deyimiyle “Çakma Çin gözlüğü takmış ve aşısı bulunmayan mikrop”a ne demeli?

Kimin eli kimin cebinde anlayın siz…

*

Devlet Bahçeli, “Salı dersleri”nde yine herkesi ters köşe yaptı:

“Önyargıları bir kenara bırakalım, birbirimize çatık kaşla bakmak yerine çevik bir iradeyle sahip çıkalım. Çözemediğimiz sorunları derin dondurucuya koyalım, Türkiye’nin gelecek haklarında, istiklâl haysiyetinde millî birlik ve beraberlik şuuruyla, samimi bir üslupla buluşalım. Başka bir Türkiye yoktur. Sığınacak ve gidecek başka bir yurt yoktur!”

Ve O’ndan tarihî tecrübeyle bir tavsiye:

“Siyaset bir akıl işidir. Devlet yönetimi ise bundan mülhem akıl, adalet ve ahlâk üzerine bina edilmelidir!”

İktidar ve muhalefete daha ne desin?

*

Erdoğan’ı devirmek hırsıyla bütün değerlerin yerle bir edilmeye çalışıldığı bir devirde istikrar ve tahriklere kapılmamaya itina göstermek mecburiyetindeyiz!

Devlet Ata’nın teminatıyla, “Karambole teslim olup şarampole devrilen bir toplum olmayacağız!”

“Yeter ki ihtiyaç duyulan azim, sabır, cesaret, birlik ve dayanışma açığa çıksın, yeter ki yılgınlık, yorgunluk ve yenilgi hepten reddedilsin!”