MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli’nin öncülüğünde 3 Mayıs 2012’de kurulan Türk Akademisi Siyasi Sosyal Stratejik Araştırmalar Vakfı (TASAV), geçtiğimiz gün kuruluşunun 10’uncu yıl dönümünü geride bıraktı. TASAV, tam 10 yıldır hiçbir kâr amacı gütmeden Türk kamuoyunu objektif ve bilimsel bilgilerle aydınlatma görevini layıkıyla sürdürüyor.

TASAV, kendisini çok da isabetli bir şekilde “dünü, bugünü ve yarını tarihî, kültürel, siyasî ve sosyal derinlik içinde ve stratejik bakış açısı ile değerlendiren ve ufkun ötesine dönük tasarımlar ortaya koyan bir düşünce kuruluşu” olarak tanımlıyor. Bu nitelikte bir kuruluş olması hasebiyle de TASAV, dünyayı Türkçe okuyan ve sadece millî vicdanın sesi olan düşünce ve bilim insanlarının bir araya gelmesi ile oluşturulan kurumsal bir yapıyı ifade ediyor. Dünyaya Türkçe bakan ve Türkiye merkezli bir medeniyet tasavvurunu benimseyen araştırmacı, akademisyen ve uzmanların yerel, bölgesel ve küresel gelişmeleri analiz ederek millî menfaatlere yönelik stratejik öngörüler geliştirmesi ve politika tavsiyelerinde bulunmasına zemin teşkil eden TASAV, bu yönüyle Türkiye ve Türk milleti adına önemli bir misyonu yerine getiriyor.

TASAV misyonunu ortaya koyarken, nereden güç aldığını ve hangi amaçlar uğrunda faaliyette bulunacağını şu şekilde ifade ediyor: “TASAV’ın amacı, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kuruluş ilkeleri temelinde, ülkemizin ekonomik, sosyal, siyasî, kültür ve eğitim hayatının geliştirilmesine; millî menfaat, millî güvenlik ve birlik anlayışının, insan hak ve özgürlüklerinin, demokrasi kültürünün, jeopolitik ve jeostratejik düşünce biçiminin yaygınlaştırılmasına; toplumda millî, vicdanî ve ahlâkî değerlerin hâkim kılınmasına; Türkiye’nin dünyadaki gelişmelerde belirleyici ve yön tayin edici bir konuma yükselmesine katkı sağlamaktır.”

TASAV’ı bu misyona taşıyacak vizyon ise şöyle ifade ediliyor: “Ülkemizde, bölgemizde ve dünyada yaşanmış olayları ve yeni gelişmeleri, tarihî ve kültürel bir derinlik ve millî şuur içerisinde ele alarak doğru bilgi üretmek suretiyle kamuoyunu aydınlatmak; ekonomik, sosyal, siyasî, kültürel alanlarda geleceğe dönük projeksiyonlar yaparak Türkiye’nin tarihî ve kültürel kimliği ve jeostratejik konumuyla uyumlu politikalar geliştirilmesine ve uygulanmasına katkıda bulunmak; bunun için sivil, bağımsız ve özgün bilgi üreten ve özgürce paylaşan bir düşünce kuruluşu olmak; çalışmalarında ve her türlü faaliyetinde Türk millî vicdanını yansıtan bir duruş sergilemektir.”

Bu çerçevede çalışmalarını 10 yıldır sürdüren TASAV, yayınladığı birbirinden kıymetli analiz, rapor, dergi ve kitaplarla Türk münevverlerinin bilgi birikimine önemli katkılar sunmayı başarmış bir düşünce kuruluşu olarak öne çıktı. Türkiye hakkında Brüksel’den ya da Washington’dan ah kam kesenlere millî vicdanın gür sesiyle Ankara’dan cevap veren TASAV, Türkiye’nin millî hassasiyetleri, çıkarları ve beklentilerini dünyaya duyurmak gibi önemli bir görevi yerine getirdi. TASAV, ekonomiden siyasete, dış politikadan teknolojiye, güvenlikten sağlığa hayatın hemen her alanına dokunan, üstün nitelikli ve ses getiren bilimsel çalışmalarıyla Türk akademi ve düşünce dünyasında önemli bir boşluğu doldurdu.  

Hiç şüphe yok ki TASAV, güçlü kurumsal ve akademik kadrosundan aldığı güçle bu amaç, ilke ve hedefler doğrultusunda araştırmacılara, akademisyenlere, uzmanlara, siyaset yapıcılara, karar alıcılara ve Türk milletine faydalı ve hayırlı hizmetler sunmaya daha nice 10 yıllar devam edecektir.

Bu vesileyle, kurucularından biri ve Mütevelli Heyeti üyesi olmakla gurur duyduğum TASAV’ın kuruluşuna öncülük eden MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli başta olmak üzere TASAV’a katkı sunarak Türk bilim ve düşünce dünyasının zenginleşmesinde emeği olan herkese şükranlarımı sunuyorum.