Bu yazımda Devlet Malzeme Ofisinin oluşturduğu bir programdan bahsetmek istiyorum. Teknokatalog programı devlet teşvikleri ile teknoloji geliştirme bölgelerinde üretilen orta-yüksek teknolojiye sahip yerli ve milli ürünlerin kamu pazarlarına erişmesi için bir listeleme ve satın alma kanalı sağlıyor. Çeşitli kümelenmelere üye, devlet destekleri ile geliştirilmiş, teknokentlerde geliştirilmiş veya da teknolojik ürün belgesine sahip ürünler bu kataloğa dâhil olabiliyor. Yerli ürünlere özel kabul kriterleri ile listeleme ile teknokentlerde üretilen ürünler bir elektronik katalog kolaylığında kamuya ulaşıyor. Kamu kurumları bu katalogdan ürünlerini bir elektronik ticaret sitesi kolaylığında seçebiliyor, ayrıca en iyi fiyattan satın almayı garantilemiş oluyor. 2018 yılında fikren oluşmaya başlayan katalogda yakın zamanda ivmelenmesine rağmen bugün 95 firmanın 300’den fazla ürünü listeleniyor.

2019-2023 yıllarını kapsayan 11’inci Kalkınma Planı içerisinde atfedilen programlardan biri olan Teknokatalog, ürünleşmeye de önem veriyor. Prototiplerin ürüne doğru yollarının çizilmesi, hazır ürünlerin ise doğrudan kataloğa alınması yerli üreticiler için olabilecek en büyük desteklerden birisi. Diğer hibe ve benzeri desteklerden çok daha etkili bir destek olan satın alma ile üreticiler hem ürünleri için referansa sahip oluyor hem geliştirmenin sürekliliği için gelir elde ediyor hem de ürünlerinin gelecek aşamaları için müşteri geri bildirimini almış oluyor. Bu referanslar ve geri bildirimler daha iyi ürünlerin uluslararası müşterilere ulaşabilmesi için birer zorunluluk.

Cumhurbaşkanımızın en üst düzeyde ifade ettiği “yazılım ve sistemlerin yerli olması gerektiği, daha pahalı olsalar bile tercih edilmesi” beyanatı KİK mevzuatındaki %15’lik fiyat avantajı ile yaygın şekilde hayata geçemedi. Teknokatalog ise bu hedefi hayata geçirmek için çok önemli bir araç olabilir.

Hemen bir sonraki aşama olarak, yerli muadilleri olan yabancı ürünlerin DMO kataloglarından tamamen kaldırılması ile kamu satın almalarında, bir kamu otoritesi için gayet anlaşılır, yerli ürünler için de çok önemli bir pozitif ayrım yapılmış olacaktır.

Hatta bir sonraki aşamada kültür coğrafyamızdaki kamu otoritelerinin de kullanımına sunulabilecek böyle bir çevrim içi site ve program ile arada aracılar olmaksızın Türk ürünleri tüm kültür havzamıza ulaşabilir olacaktır.

Devletimizde üst düzeyde sahiplenilmesi ve duyurulması gereken bir program olan Teknokatalog amacına ulaşabilirse, serbest piyasanın vahşiliği ve yabancı ürün dağıtıcılarının lobiciliği içerisinde zorlanan yerli ürünler, kendileri için can suyundan da öte bir güce kamu satın almaları ile erişmiş olurlar. Ayrıca, devletin verdiği diğer teknoloji geliştirme desteklerinin de ürünleşme ve pazar başarısı ile sonuçlanma olasılığı daha da artmış olacaktır.