MHP Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Sadir Durmaz yerel seçim sonuçlarını ve siyasetteki gelişmeleri TÜRKGÜN’e değerlendirdi. Birbirinden dikkat çekici cevaplar veren Durmaz'ın mesajları da önemliydi.

31 Mart seçimlerinde MHP 1 büyükşehir,10 il,ilçe ve beldelerle beraber toplam 235 belediye başkanlığını kazandı…

31 Mart’ta MHP hedeflerine ulaşmıştır ve başarılı olmuştur diyebilir miyiz?

Milliyetçi Hareket Partisi olarak amacımız tabii ki kazanabildiğimiz kadar belediye kazanarak  il, ilçe ve beldelerdeki belediye sayımızı artırmaktır. Fakat Sayın Genel Başkanımızın da sıklıkla vurguladığı bir gerçek var. Türkiye’nin bekası ve güvenliği Milliyetçi Hareket Partisi için her kazanımın ve başarının ötesinde bir durumdur. Bizler belediyelerin vatandaşlarımıza bekledikleri, hak ettikleri hizmetleri yapmasını arzu ederken Türkiye’nin birliğine kast etmiş terör örgütlerinin siyasi vasıtalarla bu denkleme girmeye çalıştıklarına şahit olduk. 31 Mart Yerel Seçimleri her şeyden önce Türkiye’nin birlik ve beraberlik ülküsünün yaşatılması bağlamında bir değer ifade ettiği için “Bu seçim, bir beka seçimidir.” dedik. Gittiğimiz her yerde, temasta bulunduğumuz her vatandaşımıza MHP olarak projelerimizi, yerel sorunlara dair çözüm önerilerimizi sunarken Türkiye’nin bekasıyla ilgili duyduğumuz endişeleri de dile getirdik. Sorunuza dönecek olursak sonuç odaklı baktığımızda oylarını en çok artıran parti MHP olmuştur. İl genel meclisi seçimlerinde yüzde 18,81 düzeyinde oy aldık.  3 bin 658 belediye meclis üyesi partimizden seçildi. Tabiki Milliyetçi Hareket Partisi gerek kazandığı belediyelerle gerekse de ulaştığı oy oranıyla başarılı olmuştur.

 

MHP Silivri Belediyesi’ni kazanarak İstanbul’da ilk kez bir ilçe belediyesini elde etti. Silivri’ye yönelik özel projeleriniz olacak mı?

İstanbul bütün dünyanın gözünün üzerinde olduğu, tarihsel ve kültürel dokusu bakımından devasa bir medeniyet beşiği, güzide bir şehirdir. 15-16 milyona yakın nüfusu var bugün İstanbul’un. Gelişmiş sanayisiyle, hizmet sektörüyle, ulaşım ve turizm yoğunluğuyla Türkiye ekonomisinin lokomotifi. İstanbul’un çoğu ilçesi nüfus olarak birçok ilden daha fazla insan barındırıyor. Dolayısıyla İstanbul’un, özelinde de Silivri’nin çözülmesi gereken birçok sorunu var. Milliyetçi Hareket Partisi olarak üretken belediyecilik anlayışımızla Silivri’de başka ilçelere örnek olacak bir belediyecilik başarısını gerçekleştireceğiz. Bundan kimsenin şüphesi olmasın.

23 Haziran’da tekrarlanan İstanbul seçimlerini sonuçları itibariyle nasıl değerlendiriyorsunuz?

Eğer vicdanlara sığmayan bir şaibe varsa demokrasinin tayin mekanizması olan milli iradeye yeniden müracaat etmekten çekinilmemesi lazım. Neticede 23 Haziran’da seçim tekrarlandı ve adaylardan biri ipi göğüsleyerek görevine başlamış oldu. Seçim sonuçlarının Türkiye’miz ve İstanbul’umuz için hayırlı neticeler doğurmasını temenni ediyoruz…

İktidarı başarısız olarak yorumlayıp MHP’yi de bu başarısızlığın arka planında gösteren kimi siyasetçiler var. Bunlara cevabınız olacak mı?

Başarı kriteri terör örgütünün siyasi temsilcilerinin eteğine tutunarak belediye kazanmak olan bir siyasi oluşumun MHP’yi bu şekilde yorumlaması açıkçası trajikomik bir durum. Düştükleri bataklıktan kurtulmaya uğraşacaklarına etrafa çamur sıçratarak acziyet beyanında bulunuyorlar. MHP’yi başarısızlıkla itham eden o hanımefendinin partisinin 31 Mart seçimlerinde hiçbir il belediyesini kazanamamış olması söylemde olduğu kadar icraatta da kifayetsiz olduklarını gösteriyor. Terör örgütünün siyasal temsilcileri tarafından “Bizim sayemizde o koltuklarda oturuyorsunuz” ifadesine muhatap olan, kendi yardımcısı tarafından “Fetö’nün desteklediği aday” olarak ilan edilmiş hanımefendi ve partisi önce durdukları yeri ve müttefiklik kurdukları karanlık yapıları sorgulasınlar. MHP’nin politikaları kapalı kapılar ardında ve terör örgütlerinin gölgesinde değil milletimizin takdir, teveccüh ve talepleriyle şekillenmektedir.

Gelinen noktada seçimlerden sonra Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin tartışmaya açılmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Sayın Genel Başkanımızın sıklıkla ifade ettiği bir gerçek bugün yine gün yüzüne çıkmış bulunuyor. Yerel seçimleri asıl atmosferinden kopararak genel seçim havasına büründüren ve sistem tartışmalarına yönelik bir mevzi kazanma savaşı olarak görenler bugün Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ni tartışmaya açmış durumda. Saygıdeğer Genel Başkanımız bu hususta defaatle uyarılarını yaparak “Üç büyükşehrin zillete teslim olması halinde birilerinin hükümet sistemi tartışmalarını başlatacaklarını” öngörmüştü. Bugün gelinen noktada Türkiye yeniden bir sistem tartışmasına sürüklenmek isteniyor. Türk milleti 16 Nisan 2017’de gerçekleşen referandumla kararını vermiş ve Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ni onaylamıştır. Her konuştuklarında milli iradeden bahsedenler milletin kararına saygı duymak zorundadır. Bu bahis 15 Temmuz 2016 gecesi bir daha açılmamak üzere kapanmıştır.

CHP’ye geçen belediyeler işçi çıkarma eylemleriyle gündeme geliyor. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu seçimden önce “Hiç kimsenin aşıyla işiyle ekmeğiyle oynamayız” demişti. Bu hususta bir şey söylemek ister misiniz?

Vatandaşların ihtiyaç ve haklı taleplerini karşılamak durumunda olan belediyelerin partizanca bir yaklaşımla yönetilmesini doğru karşılamamız mümkün değil. Sayın Kılıçdaroğlu ya CHP’li belediyelerin faaliyetlerinden habersiz ya da söylemleri CHP’li belediye başkanları nezdinde itibar görmüyor. Görevinin başındaki işçileri mantıklı hiçbir sebep göstermeden işten çıkarıp “Bankamatik memurlarını çıkardık” diyorlar. Bize ulaşan haberler ise bunun tam tersi. Hukuksuz bir şekilde ekmeklerinden edilen belediye çalışanları var. Daha da vahimi bu işçilerin yerine terörle bağlantılı kişilerin, terör örgütü sempatizanlarının alındığı, alınmak üzere olduğu şeklinde de bilgiler geliyor. MHP olarak hukuksuz bir şekilde işlerine son verilen işçilerin haklı mücadelesini destekliyoruz. Onların yanındayız ve bu sürecin takipçisi olacağız.