Yıldıray Çiçek / TÜRKGÜN

Dünyadaki tüm terör örgütleriyle bağı-bağlantısı-ilişkisi olan, onları kendi emperyalist hedefleri için kullanan ABD,  Türkiye ile ilişkilerinde son bir haftadır yine pervane gibi dönmektedir. Terör örgütü PKK/YPG/PYD’nin sahibi ABD, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun İstanbul’daki bombalı saldırısı sonrası “ABD'nin taziye dilemesini kabul etmiyoruz. Reddediyoruz. PYD'yi kim besliyorsa fail odur” şeklinde yapmış olduğu açıklamaya “ABD terörün her şeklini kesin olarak kınamaktadır ve değerli NATO müttefikimiz Türkiye ile dayanışma içinde hareket etmektedir” şeklinde cevap vermişti. Bu sözlere rağmen ABD Özel Kuvvetler Komutanı Jeff Dennis’i terör örgütü YPG’nin sözde mezuniyet töreninde teröristleri Kürtçe "Günaydın yoldaşlar" diye selamlarken gördük.

Türkiye geçtiğimiz günlerde Irak ve Suriye’deki PKK hedeflerine yönelik büyük bir operasyon yaparak, PKK’ya ağır bir darbe vurdu. Bunun üzerine sözde PKK/YPG sözcüsü Farhad Shami “İntikam geliyor” açıklaması yapmıştı. Bu sözden sonra Gaziantep'in Karkamış ilçesine terör örgütü YPG/PKK mensuplarınca saldırı düzenlendi ve 3 kişi hayatını kaybetti.

ABD yine yüzsüzce çıkıp "Karkamış'ta 3 masum insanın hayatını kaybetmesinden dolayı yas tutan Türk halkına katılıyoruz" açıklamasını yaptı.

Ve nihayet ABD fazla dayanamadı ve beslediği terör örgütlerini korumak için harekete geçti.

ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon), Türkiye’nin Irak ve Suriye’nin kuzeylerindeki terör örgütlerine yönelik hava harekâtlarına, “Suriye’deki durumu istikrarsızlaştıran her türlü askeri eyleme karşı çıkmaya devam etmektedir.” açıklamasını yaptı.

Suriye’yi bölmek için terör örgütü besleyenler, onları yönlendirenler “istikrarsızlaştıran” olmuyor ama terör örgütünü temizleme harekâtları düzenleyen Türkiye’yi “istikrarsızlaştıran” olarak görüyorlar.

“Terörün her türlüsünü kınadığını” söyleyip, terörü yaratan örgütleri beslemek ve korumak da ABD’nin klasik ikiyüzlülüğüdür. Türkiye’nin vurduğu sadece terör örgütü YPG değil, sahibi olması sebebiyle bir vurulan da ABD olmaktadır. Türk Ordusu’nun vurduğu PKK kamplarındaki teröristlerin tuttuğu silahlar ABD’nin olunca, elbette ABD’nin yaşadığı yürek acısı daha çok anlaşılıyor.

ABD’nin safı açık ve net Türkiye’ye terör saldırıları düzenleyen terör örgütü YPG’nin yanıdır. ABD’nin Türkiye’ye yönelik “Müttefikimiz, stratejik ortağımız” nutukları hikâyedir.

Türkiye’nin Irak ve Suriye’deki terör koridorlarını parçalaması ABD’nin planlarını bozmaktadır. ABD terör örgütü PKK’yı kullanarak Türkiye, Irak, İran ve Suriye üzerinden toprak parçası alarak sözde büyük Kürdistan’ı kurma peşindedir. Bu hedefinden yıllardır vazgeçmemiştir.

CHP’nin televizyon kanalı Halk TV’de gazeteci Nur Batur’un skandal şu ifadeleri aslında niyetlerini de açığa vurmuştur:

"TSK ne yapmak istiyor? Bence asıl önemli olan konu bu. TSK sınır boyunda, İran sınırından ta Akdeniz'e açılan bir Kürt coğrafyası ve Kürt özerk bölgelerinin birleşmesini önlemeye çalışıyor. Bir Büyük Kürdistan hayali varsa eğer, bu korkuyla bunu önlemeye çalışıyorlar."

Demek ki Amerikancı CHP de o yüzden her fırsatta terör örgütü PYD/YPG’ye destek veriyormuş…

Editör: Haber Merkezi