Van'ın Saray ilçesinde güvenlik güçlerine teslim olan terörist, terör örgütü PKK'nın, üyelerine İslam inancını bırakmalarına yönelik sözde eğitimler verdiğini, Kürtlerin gerçek dininin "Zerdüştlük" olduğu inancını empoze etmeye çalıştığını anlattı. Van Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele ve İstihbarat Şubesi ekipleri tarafından ailesi aracılığıyla sürdürülen çalışmalar sonucu ikna olan terörist, Saray ilçesindeki Kapıköy Sınır Kapısında silahsız ve mühimmatsız teslim oldu. Emniyet Müdürlüğüne ifade veren terörizt, terör örgütü PKK'nın gerçek yüzü, son zamanlarda yaşadığı yıkım ve güvenlik güçlerinin düzenlediği başarılı operasyonlar neticesinde yaşanan telaşla ilgili bilgiler aktardı. 2017 yılında terör örgütüne katıldığını söyleyen terörist, örgüt içinde özgürlük, kadın-erkek eşitliğinin olduğu, kimsenin haksızlığa maruz kalmadığı, örgütün adaletli hareket ettiği, Irak ve İran’da barınma imkânı ve evlerinin bulunduğu, örgütte üye olanların 3-4 yıl içinde ev veya mülkiyet sahibi olacağı gibi söylemler nedeniyle katılım gösterdiğini anlattı. Kendi oluşturdukları ya da doğal yolla meydana gelmiş mağaralarda kaldıklarını, temizlik ve her türlü yaşam malzemelerinden mahrum kaldıklarını vurgulayan terörist, onun gibi birçok kişinin örgütten kaçmak ve ailesinin yanına dönmek istediğinin altını çizdi. "İHA ve SİHA'lar PKK'nın psikolojisini bozdu" İHA ve SİHA'ların yaşam olanaklarını tamamen kısıtlamasının ardından teslim olmak isteyenlerin terör örgütü üyelerinin sayısın artırdığını ifade eden terörist, şunları anlattı: "İHA ve SİHA'lar, PKK'nın tümruhsal dengesini bozdu. Örgüte katılma isteği yok denecek kadar azaldı. Kürtlerin gerçek dininin 'Zerdüştlük' olduğu, Allah'ın olmadığı ve İslam inancından uzaklaşıp bırakılması gerektiği konularında sözde eğitim adı altında baskı yapılıyor. Terörist, namaz kılan teröristlerle dalga geçildiğini, namazın bozulması için tokat attıklarını, bu davranışlara karşı çıkanlara ise casus muamelesi yapıldığını anlattı. "Kadın teröristler tacize uğruyor" Terör örgütü PKK'nın sözde komutanlarının kadın teröristlere sarkıntılık ettiğine, cinsel tacizde bulunduğuna şahit olduğunu aktaran terörist, şu ifadelere yer verdi: "Bu durum terör örgütündeki kadınların mecburi sonu oluyor. Örgüte yeni katılan genç kızlar da kısa zamanda bu tarz durumlara karşı karşıya kalıyor. Çoğu biçare boyun eğiyor. Örgütte yaşanan çarpık ilişkilerden kurtulmak isteyen kadın teröristler çoğunlukla tek başlarına kaçamıyor, ele geçtiklerinde de casuslukla suçlanarak infaz ediliyor. Kadınlar tehditlere maruz kalıyor, ailelerinin yanına gitmeye korkuyorlar. İntiharla ya da infazla karşı karşıya kalıyorlar. Sürekli teslim olmamız ya da kaçmamız halinde Türk Cumhuriyet Devleti görevlileri tarafından işkence göreceğimiz ve öldürüleceğimiz anlatılırdı. Örgüte katıldığım için pişmanım. Dağda anlatıldığı gibi bir yaşam yok."