Bozacının şahidi şıracı demişler…

Ümit Özdağ, kendi partisinin İBB adayı Azmi Karamahmutoğlu adına MHP ve Ülkücüler üzerinden senaryo yazmaya başlamış ve demiş ki:

''MHP'nin (İstanbul'da) adayı yok. MHP'liler Murat Kurum'u desteklemek istemiyor. Ülkü Ocakları Eski Genel Başkanı Azmi Karamahmutoğlu'nu kendilerine daha yakın, kendi adayı görüyorlar.''

Dün, HDP-Yeşil Sol ortağı Kemal Kılıçdaroğlu’nun peşinden koşan Ümit Özdağ ve Azmi Karamahmutoğlu ikilisi, körler sağırlar birbirini ağırlar moduna geçmiş anlaşılan… Siz HDP’yi kendinize yakın gördüğünüzden mi Kılıçdaroğlu’na oy vermiştiniz?

MHP’nin İstanbul’da adayı yokmuş… Bak sen… MHP Cumhur ittifakı bünyesinde karar almış ve “Adayımız Murat Kurum” demiş… Azmi Karamahmutoğlu, 1997 yılında Ülkü Ocakları Eski Genel Başkanlığı görevinde bulunmuş daha sonra MHP’den ayrılıp Aydınlık Türkiye Partisi’ne geçmiş ve partisinin ittifak kararıyla 3 Kasım 2002 yılında DYP’den İstanbul 3. bölge 8. Sıradan milletvekili adayı olmuş bir isim. Yıllar sonra MHP’ye dönmüş, MHP’de de tutunamayınca İP ve CHP ile flört yaşamış ve son olarak Zafer Partisi İBB Adayı olarak karşımıza çıkmıştır.

O halde hala niçin “Ülkü Ocakları Eski Genel Başkanı Azmi Karamahmutoğlu” haltı yiyorsun Ümit Özdağ? Baksana Azmi Karamahmutoğlu’nun birçok eskittiği sıfatı var! Niçin onları kullanmıyorsun? Gittiği, dolandığı ve oyalandığı yerlerin sıfatlarını kayda değer bulmuyor musun?

Azmi Karamahmutoğlu da aynı senin gibi Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Kemal Kılıçdaroğlu’nun peşinden koşuyordu. Kemal Kılıçdaroğlu’nun PKK’nın siyasi uzantısı Yeşil Sol ile yaptığı ittifaka karşı, siyasi menfaatlerinizden dolayı zerre itirazınız olmadan biriniz bakanlık pazarlığına düştünüz, diğeriniz televizyon televizyon gezip Kemal Kılıçdaroğlu’na oy istediniz.

Son seçimlerde, Kemal Kılıçdaroğlu’nun Kara Murat’ı gibi yanında dolanan Azmi Karamahmutoğlu’nu niçin Ülkücüler kendilerine daha yakın, dahası kendinden bir aday olarak görsünler?

Ümit Özdağ, biz niye yakın görelim? En son hangi pazara düştüyse onlar kendine yakın görmeli yani Kemal Kılıçdaroğlu’nu seven CHP’liler onu kendilerine yakın görüp desteklemeliler. Eğer eski sıfat arıyorsan ATP, DYP, CHP sıfatlarını niçin Azmi Karamahmutoğlu için kullanmıyorsun? Yahut kullanmaya ar edeceğin sıfatların mekanlarında neden yer tutuyorsun?

“Ülkü Ocakları Eski Genel Başkanı” sıfatını kullanarak Ülkücüleri kandıracağını mı düşünüyorsun?

Bir şeyi çok merak ediyorum Ümit Özdağ!

Bir elinle Kemal Kılıçdaroğlu ile bakanlık pazarlığı yaparken, diğer elinle de Cumhurbaşkanı Erdoğan ile bakanlık pazarlığına girişmiştin. Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu pazarlıkta elini tutmayıp Biz kesinlikle pazarlık siyaseti yapmayız. Ümit Özdağ’ın İçişleri Bakanlığı talebi oldu.” demişti. Hadi pazarlığı kabul edip, bakanlığı verdiğini varsayalım ve sen bugün Murat Kurum’u destekleyecek miydin? Şartlar böyle olsaydı ne yapacaktın?

Sen ki, 2019 yerel seçimlerinde CHP, HDP, İP ittifakına da sesini çıkarmamış, 2023 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde de PKK’nın siyasi uzantısı Yeşil Sol ile oyunu Kemal Kılıçdaroğlu için birleştirmiş bir adamsın!

O yüzden MHP’lilere, Ülkücülere bulaşma!

Kemal Kılıçdaroğlu’nun fedaisi Azmi Karamahmutoğlu ile yolunuza bakın…

“MHP'liler Murat Kurum'u desteklemek istemiyor.” diyorsun ama "Siyaseten kutsal olmayan bir siyasetçi. Ben İmamoğlu'nu Türkiye için ciddi bir tehdit olarak, tehlike olarak görüyorum. Siz Diyarbakır'a gidip HDP'lilerle PKK'nın sözde anıtı önünde fotoğraf çektireceksiniz sonra İstanbul'a döneceksiniz, İstanbul'da bir reklam ajansının tasarladığı belli olan bir cümle kuracaksınız; 'Mustafa Kemal Atatürk'le bir bardak kahve içmek isterdim.' Çok reklam bu, yüzde 100 samimiyetsiz. Mesele onu aşıyor. CHP, DEM'le ittifak peşinde olan bir parti." dediğin Ekrem İmamoğlu için daha bir ay önce “Onu AK Parti adayıyla bir tutmak haksızlık olur. Talan ettirmedi, çaldırtmadı, yağmalatmadı belediye bütçesini. Önceki yönetimlerin neler yaptığını gördük. Kazana elini sokuyor, kazanın dibi görünüyor, eksi borçlandırarak çalmaya devam ediyorlar. Ekrem İmamoğlu döneminde bu yapılmadı. O bakımdan tamam… Kötüsünün gelmesindense Ekrem İmamoğlu’yla devam edilmesinden yana mısın, evet…” sözleriyle destekledikten sonra Azmi Karamahmutoğlu’nu bugün Zafer Partisi’nin adayı olarak piyasaya sürüyorsun ve onun için MHP’li, Ülkücü senaryolar yazıyorsun. Ekrem İmamoğlu’nu ne bir Ülkücü ne bir MHP’li ne de insanlık fazileti olan birisinin desteklemesi başlı başına büyük bir eksikliktir. O yüzden geç bu siyaset pazarında “Ülkü Ocakları Eski Genel Başkanı” diye açtığın tezgâhı… Tezgâhtarlık işlerinde hep sınıfta kalıyorsun. Oysa siyasi satışı iyi bilirsin. MHP’ye yaptıklarından tanıyoruz seni…

Azmi Karamahmutoğlu da Ekrem İmamoğlu tarafından İBB'nin reklama ayırdığı 1 milyar 822 milyon liralık bütçesini, Aynur Doğan gibi PKK’lı sanatçılara verdiği paraları, İBB trol başlarının 500 bin TL’ye yaptığı tatilleri, İETT bakım ve onarım ihalelerini 19 ayrı ihaleyle toplam 4.1 milyar liraya alan CHP milletvekillerini ve buna benzer birçok maddi konuyu incelesin, ondan sonra “Talan ettirmedi, çaldırtmadı, yağmalatmadı belediye bütçesini” cümlelerini kursun…

15 Temmuz hain darbe girişimi sonrasında kurulan Cumhur ittifakı, o günden beri birlik, beraberlik, disiplin, intizam içerisinde varlığını sürdürmektedir. Bugün bu birliktelik, yine bir seçime giriyor. AK Parti ve MHP kendi içinde yaptığı istişarelerle Büyükşehir, il ve ilçe belediyelerinde ittifak ölçülerini belirleyerek seçimlere doğru çalışmalarını hızla ve istikrarla sürdürmektedir. Ümit Özdağ gibiler istediği kadar MHP tabanına fitne yaymaya çalışsın bu faydasızdır. Bu lüzumsuz ve işe yaramaz çabalarının sonuçlarını Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde ve MHP üzerindeki kara propaganda çalışmalarında gördüler…

Ümit Özdağ yoksa Ekrem İmamoğlu ile bir pazarlık halinde misin? Ekremci Azmi Karamahmutoğlu ile pazarlık gücünü mü artırıyorsun yoksa? Sözleşme maddeleri varsa istersen bu sefer seçimden önce açıkla!

Bu arada Ümit Özdağ’ın ortak noktası olan Azmi Karamahmutoğlu ve Sinan Oğan arasındaki söz dalaşını da takip ediyorum. Ha gayret, iyi olan kazansın! Geldikleri yeri ve gittikleri yeri bilmeyen şu adamlar birbirine ideoloji dersi veriyor. Vay be…