Futbol Ailesi yeni yönetimini seçti. Türkiye Futbol Federasyonu seçimli Olağan Genel Kurulu yasa gereği geçtiğimiz hafta sonu Ankara’da toplanıp ülkemiz futbolunu Sayın Nihat Özdemir’e teslim etti. Bundan yaklaşık 2 ay önce Nihat Özdemir’in adı konuşulmaya başlandığında, kimse olmaz diyemedi. Çünkü Özdemir “olmazı” olmayan bir isimdi. Gerek kendi iş hayatındaki sıfırdan başladığı başarılı yaşantısı, gerek Ankaragücü ve Fenerbahçe kulüplerinde yöneticilik yaptığı dönemlerdeki ılımlı, uzlaşmacı ve yapıcı davranış ve beyanatları ve son 4 yılda TFF bünyesinde Başkan Vekili olarak futbolumuzu yönetmeye hazırlanmış olması, Nihat Özdemir’in tek aday olarak benimsenmesindeki önemli faktörlerdi. Yönetim kurulunda da, yeşil sahalardan gelmiş tecrübeli ve saygın insanlarla birlikte spor yöneticiliği konusundaki uzman ve güvenilir isimlerin olması, yeni federasyonumuz ve futbolumuzun geleceğine umutla bakmamızı sağladı. Özdemir dönemi, Türk futbolu için hayırlı uğurlu olsun. Uluslararası arenada geçmişte yaşadığımız ama uzun süreden beri yaşayamadığımız başarıların, daha da üst düzeye çıkacağı bir dönem olsun inşallah...

Federasyon seçimleri yapıldıktan sonra genelde alelacele yan kurulların oluşturulması Türk futbolu için geçmişte hep handikap olmuştur. Federasyonların yüzünü ağartan, ya da kızartan kurullar olan Disiplin Kurulu, Tahkim Kurulu, Temsilciler Kurulu ve en önemlisi Merkez Hakem Kurulu’nun oluşturulmasında, Özdemir Federasyonu’nun telaşa kapılmadan titiz bir şekilde kurulları atama politikasını son derece doğru buluyorum. Geçmişte alelacele, birbirini tanımayan insanlardan hatır, gönül ve ağırlıklı olarak torpil ile oluşturulan kurulların icraatlarında da, hep hatır ve torpil izleri görmüşüzdür. Yeni TFF’nin ihtiyatlı davranması, kurullarını ehil ve hür iradesinden şaşmayacak insanlardan oluşturmayı hedeflemesi önemli. Bu da önümüzdeki dönemde futbolumuz için iyi ve güzel gelişmeleri yaşamamızı sağlayacaktır diye düşünüyoruz.

Futbol sezonu bitti ama milli mesai devam ediyor. 2020 Avrupa Şampiyonası elemelerinde önümüzdeki günlerde iki önemli sınavımız var. Bu maçlardan alacağımız sonuçlar gruptaki kaderimizi belirleyecek. Fransa tabi ki, grubun favorisi durumunda. Bu maçta alacağımız puan, ya da puanlar bizim için son derece önemli. Ama bence esas önemli olan İzlanda ile oynayacağımız maçlarda alacağımız sonuçlar. Büyük ihtimalle grup ikinciliği için çekişeceğimiz İzlanda futbolunun, son turnuvalardaki çıkış ve başarısına dikkatli bakınca, buradaki mücadelemiz bizim için hayati önem taşıyor. İzlanda’dan alacağımız puan, ya da puanlar bizim için altın değerinde olacak. Şenol Güneş dönemiyle ilerisi için umutla bakmaya başladığımız milli takımımıza başarılar diliyoruz. Bu iki maçtan alacakları iyi sonuçlarla yeniden milli takım taraftarı olma ruhunu canlandıracaklardır.

Bugün 2. Günü olan mübarek Ramazan Bayramı’nın, İslam alemi, insanlık, memleketimiz, milletimiz, futbolumuz ve hakemlerimiz için hayırlara ve güzelliklere vesile olmasını diliyorum. TÜRKGÜN ailesinin, TÜRK dünyasının, tüm okurlarımızın, bayramını kutluyorum.