Londra merkezli The Economist dergisi bu haftaki sayısında büyük bir skandala imza attı.

Kapağında Türk bayrağı üzerindeki hilale Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın siluetini yerleştiren dergi, seçim analizinde 'Türkiye felaketin eşiğinde' ifadesini kullandı.

CNN Türk'te katıldığı canlı yayında The Economist'in skandal kapağına tepki gösteren AK Parti Grup Başkanvekili Bülent Turan, "AK Parti döneminde 15 seçim yapıldı. Halkımızdan başka referansımız olmadı şimdiye kadar. Erdoğan ile Türkiye'nin kaderi birleşti. Erdoğan, onlarca bir risk... Bu derginin bizi sevmemesi gurur vesilesi. İçerde de dışarıda da Erdoğan eleştirisine bakın aynı şeyleri söylüyorlar. Türkiye'de halkın kanaatlerini sisteme yansıtan bir sistem var. Diktatörlüğü bırakın tam tersi millet birlikte yürüyen bir sistem var Türkiye'de." ifadelerini kullandı.

"DESPOTİZM VARSA İNGİLTERE'DE VAR."
AK Parti Erzurum Milletvekili İbrahim Aydemir, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, The Economist dergisinin, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı her seçim öncesi kapağına taşıdığını, Erdoğan'dan rahatsız oldukları için "ayak oyunu" yaptıklarını söyledi.
Muhalefetin de dergidekilere benzer ifadeleri söylediğini dile getiren Aydemir, "İngiltere'de pişiriliyor, burada dillendiriliyor. İngiltere'de atılan manşet, bir özel hesabı yerine getirmek için atılmış bir manşet. Despotizm varsa İngiltere'de var, istibdat varsa İngiltere'de var. Muhalefetin liderleri despotizmden bahsediyorsa bilin ki bunlara dışarıdan sufle veriliyor. The Economist'ten ucunu görebiliyoruz." diye konuştu.
"HADDİNİ AŞAN, KÜSTAHÇA VE ALÇAKÇA BİR SALDIRI"
Öte yandan Güvenlik ve terör uzmanı Coşkun Başbuğ ve İstanbul Ticaret Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Uğur Yasin Asal derginin seçim analizinde yer alan skandal ifadeleri canlı yayında değerlendirdi.

Başbuğ, derginin kapağı için, "Bu haddini aşan, küstahça ve alçakça bir saldırı." dedi ve sözlerine şöyle devam etti: Economist 2017 referandumunda da benzer şeyler yaptı. Batı Türkiye'yi asla terk etmemeli diye manşet attı. Avrupa'ya akıl verdi, hangi cüretle bunun cevabı yok. Referandum öncesi yaptığı yayınlarda bir değişiklik yapabildi mi asla. Bu manşeti de bizim için bu manşet şaşırtıcı değil. Alçakça ifadeler ve saldırılar var. Akıl tutulması diyebileceğiniz ifadeler var.

"BU TÜR ODAKLARA HAZIR OLMALIYIZ"
Ekonomist ne yapmaya çalışıyor? Bunu sorguluyorsunuz ama benim için şaşırtıcı bir şey yok. Ekonomist, diktatör görmek istiyorsa Lady Diana'nın katline yönelik makale hazırlasın diktatör kimmiş ona baksın. Diktatör arıyorsa kendi ülkesine baksın. Bu söylemlerin maksatlı olduğunu asla unutmamak gerekir. Türk milleti şerbetli.

Türkiye seni neden bu kadar ilgilendiriyor? Fransa'da rahatsız. Şeytanın aklına gelmeyen yol ve yöntemleri göreceğiz. İçte ve dışta bu tür odaklara hazırlıklı olmalıyız."
"SADECE CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN DEĞİL TÜRK MİLLETİ DE HEDEF ALINIYOR"
Coşkun Başbuğ, bu doğrudan tehdit ve alçakça saldırının sadece Cumhurbaşkanı Erdoğan'a değilaynı zamanda Türk milletine de yönelik olduğununaltını çizdi ve"Daha önce de 'Seçilmiş bir diktatör' dediler. Diktatör seçen millet demek istiyorlar" dedi.

HEDEF NEDEN ERDOĞAN?
Başbuğ Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın neden hedefte olduğunu ise şu sözlerle açıkladı:

Batı'nın tüm tuzaklarını yerle bir eden bir lideri konuşuyoruz. Trump'ı devrin dışına alacaklar demiştik öyle de oldu. Yıkamadıkları tek lider kaldı, Erdoğan. Erdoğan güçlenerek geliyor. 2023'te savunma sanayiinde gelinen noktayı göreceğiz. Muhalefet kanadından gemileri satacağız gibi açıklamalar geldi. Bunlar tesadüf mü asla değil. Erdoğan'ın Yunanistan'a karşı kışkırtıcı politika izleyecek diyor.

Çok ilginçtir, Yunanistan'ın kimin maşası olduğu çok iyi anlaşılıyor. Ama Batı Türkiye'yi kışkırtıcı diyor. Flake, Türkiye'yle Esad'ın normalleşmesine karşıyız diyor. Bu normalleşme süreci ama Amerika'nın istediği anormal bir süreç. Şunu söylemek de fayda var hiç siyaset bilmesek sadece ve sadece Batı'nın hedef almasından dolayı Erdoğan'ı desteklemek gerekir. Bu saldırılar Erdoğan üzerinden Türk milletine yapılıyor."
Asal da Yunanistan'da da seçimlerin yaklaştığına dikkat çekti ve"Türk dış politikası Yunanistan ve Suriye'yle dengeyi koruyor. Dış politikada ulaşılması istenen bir hedefti. Seçim sürecinde bu yayınların artması muhtemel" ifadelerini kullandı.

"TÜRKİYE DEMOKRASİSİNE YÖNELİK AÇIK BİR SALDIRI"
İstanbul Ticaret Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Uğur Yasin Asal ise konuya ilişkin değerlendirmesinde "Özellikle siyasal iletişimde 5N1K denilen bir yöntem var. Burada buna baktığımızda kim sorusunun cevabında küresel ekonomiye yön vermek isteyen bir ekonomist var. Bu hazırlık daha öncesi için planlanıyordu ama öne çekildiği anlaşıyor. Üretilmiş gerçeklikler içerisinde yapılıyor. Türk demokrasisi sandık siyasetinin güçlü bir ülkedir. Bu seçimlerde Ekonomiste diğer yayınlarda eklenecektir. Meseleleri hem küresel boyutta değerlendirdiğiniz de seçim tarihi ilan edilir edilmez dünyaya nasıl bir imaj vermek istediklerini görüyoruz. Şu anda Türkiye demokrasisine yönelik açık bir saldırı yönünde. Devletler kendi tezlerini ve argümanlarını arzu ettikleri için kullanıyorlar. Önümüzdeki seçimler sadece Türkiye için değil dünya için de belirleyici olacak." ifadelerini kullandı.