Kripto para borsası Thodex’le ilgili soruşturmada yakalanmaları ve verecekleri ifadeler önem taşıyan 3 firarinin kimliklerine ulaşıldı. İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında daha önce ifadeleri alınan şirket çalışanları, Faruk Fatih Özer’in bu işte yalnız olmadığını, firari şüpheli şirket yöneticileriyle ortak hareket ettiklerini düşündüklerini anlattılar. Dolandırıcılık olayından haberdar olmadıklarını ama bu durumun Özer’in de aralarında olduğu şirket yöneticilerinin ortak planı olduğunu savundular. Yengesi de firariSoruşturma kapsamında Faruk Fatih Özer’in kardeşleri ve Thodex’te sorumlu yöneticiler ile şirket çalışanları şüpheli olarak ifade verdi. Ancak Özer’le birlikte 3 şüpheliye ulaşılamadı. Yazılımcı Oral Çınar, finans departmanında çalışan Rana Azap ve tutuklu şüpheliler arasında yer alan abi Güven Özer’in eşi Zuhal Özer her yerde aranıyor. Şüpheli olarak ifade veren şirket çalışanlarının anlatımlarına göre, bu üç isim, firari patron Özer’le birlikte hareket ettiler. Abisi inkar etmiştiEşi firari şüpheliler arasında yer alan tutuklu şüpheli Güven Özer, kendisine ait bir reklam danışmanlık şirketi olduğunu, Thodex ile hiçbir bağlantısı olmadığını savundu. Kardeşinin kendisinden hesap açmasını isteyip bu hesaplarını kullandığını anlatan Güven Özer, hesaplarla ilgili de herhangi bir bilgisi olmadığını belirtti. Kardeşinin kendi şirketinde tek başına yetkili olduğunu söyleyen Güven Özer, son dönemlerde işlerin kötü gittiğini ve şirketi tamamen devretmeye karar verdiğini veya ortak bulacağını anlattığını söyledi. Kardeşinin gideceğine ilişkin de herhangi bir bilgisi olmadığını söyleyen Özer üzerine atılı suçlamaları kabul etmediğini kaydetti. Özer "gizli evlerde" saklanıyorÖte yandan edinilen bilgilere göre Faruk Fatih Özer’in halen Arnavutluk’ta olduğu değerlendiriliyor. Özer’in yasal yollarla bu ülkeden çıktığına ilişkin tespit olmadığı öğrenildi. Ayrıca Özer’in yasadışı yapılanmalar tarafından kullanılan gizli evlerde saklandığı değerlendirmesi yapıldı. Özer’in beraberinde götürdüğü yüksek miktarda parayı rüşvet olarak kullanarak Arnavutluk’ta eski yerel yöneticiler ve mafya tarafından saklandığı tespiti yapılmıştı.