Hüseyin Nihal Atsız bir şiirinde “Ve piyes maskaralık, maskaralık…” der, Ruh adam kitabında da “Tiyatro bitti. Beklemeye lüzum görmüyorum” der…

Gelin siyasete bu sözler üzerinden bakalım.

          CHP, HDP, İP arasında “Kontrollü gerginlik stratejisi” şeklinde sürdürülen tiyatroyu CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun “Şunu da artık bilmek zorundayım. Siz gerçekten benimle misiniz? Bazılarınızın sesi çıkmıyor, bazılarınızın da isteyerek veya istemeyerek zarar verdiğini de görüyorum. Ama artık karar verin” çağrısından sonra başta Ekrem İmamoğlu’nun, Mansur Yavaş’ın “Yanındayız” mesajı bu oyunu bitirdi. Artık 6+HDP’nin adayı Kemal Kılıçdaroğlu olmuştur. Bu saatten sonra bu yoldan dönüş olmaz.

          Zaten Kemal Kılıçdaroğlu geçtiğimiz ay “Siyaset hayatımın sonuna giderken…” açıklamasıyla hem Cumhurbaşkanı adaylığını açıkladı, hem de aynı zamanda seçim sonucundaki kendi finalini duyurmuş oldu. Evet, bu seçim sonrası Türk siyaseti CHP’yi Türkiye’ye ihanetin ana karargâhı yapan Kemal Kılıçdaroğlu’ndan kurtulacağız.

          Bu tiyatroda en aktif rolü olan Meral Akşener idi. Hem Kemal Kılıçdaroğlu’na karşıymış rolünü oynadı hem de Kemal Kılıçdaroğlu’nun restine ilk paspas olan da o oldu. Normalde Mansur Yavaş’ın ABB adaylığına bile çok şiddetli karşı çıktığını dönemin kendi yöneticileri açıkladığı halde son dönem Mansur Yavaş cilalamasına başlamıştı. Bir taraftan da Ekrem İmamoğlu dengesini yürütüyordu. Kemal Kılıçdaroğlu’nun adaylığına soğuk bakıyormuş gibi davranıyordu.

          Kemal Kılıçdaroğlu restini çekip, Mansur Yavaş ve Ekrem İmamoğlu’nu teslim alınca Meral Akşener aynı gün akşam “Kendisine herhalde ölünceye kadar şükran duyacağım. Ben sülaleme ‘Sayın Kılıçdaroğlu’nu çocuklarıyla beraber’ vasiyet ettim. Başlarına bir şey gelirse bendedir, bizdedir “ ve devamında “Bu arada Cumhuriyet Halk Partisi benim babamın partisidir ha... “Rahmetli babamın rahmetli İnönü ile fotoğrafı var. Sonra paylaşırız” açıklamasını yaptı. Meral Akşener, Mansur Yavaş ve Ekrem İmamoğlu’nun Kemal Kılıçdaroğlu’na teslim olmasıyla birlikte tiyatrosunu bitirirken, gündüz vakitlerinde danışmanları ise “Son noktayı Sayın Meral Akşener Koyar!” maskaralıklarını devam ettiriyordu. Meral Akşener bir tiyatroyu bitiriyor, bir başkasına başlıyor. Maşallah sahnesi çok… “Ben sülaleme ‘Sayın Kılıçdaroğlu’nu çocuklarıyla beraber’ vasiyet ettim. Başlarına bir şey gelirse bendedir, bizdedir“ cümlesini duyar duymaz. DYP’de siyaset yaparken söylediği “Uzun süredir DYP’yi bırakıp başka bir partiye geçeceğim yolunda spekülasyonlar yapılıyor. Ben 1993 yılı Kasımında DYP’ye üye olup nikâh kıydım. Benim nikâhım “Katolik Nikahı” gibi boşanması olmayan bir nikahtır. DYP üyesi olmayı şeref sayıyorum. Benim evladıma bırakacağım tek miras DYP’dir” şeklindeki sözleri aklıma geldi. Sonuçta Tansu Çiller’i hançerledi.

          Meral Akşener siyasette “Evlat- Çocuk” üzerinden bol bol konum belirlemeye çalışan kişidir. AK Parti’nin kuruluş aşamasının ilk günlerinde de şöyle bir habere konu olmuştu. Gazetelerde çıkan “Ailece Seferber Oldular” başlıklı ve “Parti isminin, internette açılacak siteye gelen öneriler arasından belirlenmesini öneren gençler, büyüklerinin aklına girmeyi başardı. Yenilikçi grup, gençliğin nabzını kendi çocukları aracılığıyla tutma kararı vererek, parti ismi için önce çocuklarının fikrini aldı. Meral Akşener’in liseyi bu yıl bitiren oğlu Fatih, Abdullah Gül’ün aynı yaştaki oğlu Ahmet, Abdüllatif Şener’in oğlu Şamil ve yenilikçilerin diğer çocukları, yeni parti için en az anne babaları kadar çalışıyor. Kendi okul çevrelerinde arkadaşlarıyla konuşarak yeni parti için fikirlerini alan çocuklar, ilginç bir öneriyle ailelerinin karşısına çıktı. Uludağ’a gidecek Aile dayanışmasının çok işe yaradığını ifade eden Akşener, “Diğerlerini bilmiyorum ama benim oğlum çok sıkı çalışıyor. Yeni parti için iyimser bir beklenti var” dedi. Parti programını belirlemek için yarın Uludağ’a gidecek olan Akşener, Abdüllatif Şener, Hüseyin Çelik ve Ertuğrul Yalçınbayır, çalışmalarını perşembe gününe kadar sürdürecek” içerikli haberleri hatırladın hatırladım.

Oğlu sözde parti ismi belirlemeye çalışıyordu. Sonuçta Recep Tayyip Erdoğan’ı hançerledi.

          Gün geldi MHP’de adı hizip oyunlarına, FETÖ operasyonlarına karıştı. Tepkiler karşısında kendini “Oğlum Fatih üzerine yemin ediyorum, ömrümün sonuna kadar Sayın Devlet Bahçeli’ye hiçbir yanlışım olmayacak” sözleriyle savunuyordu. Sonuçta Devlet Bahçeli’yi de hançerledi. O yüzden Kemal Kılıçdaroğlu’da çocukları konusunda dikkatli olsun. Meral Akşener’in evlat-çocuk üzerinden attığı nutukların sicili ortadadır. Kılıçdaroğlu, siyasete veda ederken çocuklarını Meral Akşener’den koru bence…

          Kılıçdaroğlu seni geçen haftalarda yine uyardım. Bunlar seninle aynı masada otururken böbreğini söküp götürür daha sonra da “Organ Ticareti Yapandan Vergi Alın” dediğin organ mafyasına satarlar. Ruhun bile duymaz. Sen yine böbreklerini bir kontrol ettir.

          Bunlar bir tiyatro sahnesini kapatıp, diğerini açıyorlar. Önümüzdeki günlerde bakalım hangi tiyatroyu oynayacaklar… Ama şuna emin olun Kemal Kılıçdaroğlu ile çok eğlenceli bir seçim atmosferi yaşayacağız.