Yunan basınında 6 Eylül akşamı ve 7 Eylül sabahından itibaren Trikupis’in esir olduğu itiraf edilmeye başlanmıştır. Rumca gazeteler, esir edilen General Trikupis’in yerine General Palimenekos’un getirildiğini bildirmiştir. Ardından Türk basınında Yunan ordusunun yeni Başkomutanı hakkında haberler çıkmaya başlamıştır.

YUNAN ORDULARI BAŞKOMUTANI TRİKUPİS’İN HİKÂYESİ (8)

Ben Divan-ı Harp’e verilmek istiyordum. Ama bu gayretim de sonuçsuz kaldı. Fakat bir süre sonraki hükümet isteğimde haklı olduğumu kabul etti. Önce bana kıdem sırama göre Tümgenerallik rütbesi verildi, sonra Milli Savunma Bakanlığı emriyle itaatsiz subayların sorguya çekilmesi ve daha sonra bunların ordudan ihraç edilmesi için bir Generaller Meclisi kuruldu.”

Prof. Dr. Uğur Üçüncü, Düşünce Dünyasında Türkiz Dergisi’nde yayımlanan (Sayı: 51, Mayıs, 2019) “Yunan Başkumandanı ve Karargâhı’nın Esir Edilmesi” başlıklı makalesinde Trikupis ve arkadaşlarının esir edilmeleri ve sonrasındaki gelişmeleri arşiv belgeleri ve Türk basınına yansıyanları esas alarak önemli bir çalışmaya imza atmıştır. Trikupis’in ve onu esir alan Türk askerlerinin anılarından bu süreci yukarıda ayrıntılı bir şekilde verdik. Bu bölümde ise gelişmeleri ve basına yansıyanları Sayın Üçüncü’nün çalışmasından özet olarak aşağıda vereceğiz:

Türk basını tarafından, Yunan ordusunun 1. Kolordu Komutanı olan Trikupis’in Başkomutanlığa getiriliş öyküsü, esareti ile eş zamanlı olarak kamuoyuna duyurulmuştur. Haberlere göre, Yunan ordusu Dumlupınar (Başkomutanlık ) Meydan Muharebesi yenilgisinin ardından Uşak istikametine çekilmişti. Yunan kuvvetlerinin başında bulunan Yunan komutanları yenilgilerinden dolayı bir muhasebe yapmak ve bundan sonra nasıl bir yol izlemek gerektiğini görüşmek üzere aralarında bir toplantı yapmışlar ve yenilginin asıl sorumlusunun Başkomutan Hacı Anesti (Hatzianestis) olduğu konusunda görüş birliğine varmışlardı. Komutanlar, Hacı Anesti’nin Başkomutanlıktan azlini ve yerine General Trikupis’in getirilmesi kararını aldılar. Alınan bu karar Atina’ya bildirildi. Atina Hükümeti ilk olarak Hacı Anesti’yi görevden almış, Başkomutanlığa 4 Eylül 1922 tarihinde Trikupis’i getirmiştir.

Yunan basını bu değişikliğin, Yunan ordularında olumlu bir etki yarattığını yazmıştı. Atina’da bu değişikliğin Yunan askerlerinin teskin edilmesinde ve maneviyatlarının yükseltilmesinde etkili olacağına inanılıyordu. 7 Eylül 1922 tarihinden itibaren Türk basınının büyük ilgi gösterdiği bu atama yapıldığında Trikupis Türk ordusunun elinde esir idi.

Türk basınından anlaşılacağı üzere Yunan Generali Trikupis’in 2 Eylül 1922’deki esaretinden Yunan Hükümeti’nin haberi olmadığı gibi; Trikupis’in de Yunan orduları Başkomutanlığı’na atandığından haberi yoktu. Trikupis Başkomutan olduğunu, 6 Eylül 1922’de Mustafa Kemal Paşa’nın huzuruna gerildiğinde ondan öğrenmişti. General Trikupis, Türk ordusu tarafından esir edildiği zaman henüz Başkomutan tayin edildiğine dair emri almadığı için kendisini “1. Kolordu Komutanı” olarak tanıtmaktaydı. Nitekim 3 Eylül’de resmi tebliğ yayımlamış olan Hacı Anesti de General Trikupis’in esaretinden habersizdi.

Esir Yunan komutanlarına Mustafa Kemal Paşa’nın talimatıyla oldukça nazik davranıldığı da Türk basınına yansıyordu. Mustafa Kemal Paşa’nın 3 Eylül tarihinde Ankara’ya gönderdiği bir telgrafta bu durum açıkça görülmektedir. Telgrafta Mustafa Kemal Paşa, “esirlerle görüştüğünü, kendilerini teselli ettiğini ve ailelerine sağlık haberlerini bildirmelerine izin verildiğini” yazmaktadır.

M. Kemal Paşa’nın telgrafında belirttiği gibi esir generallerin aileleriyle temasa geçilmiştir. Bu doğrultuda esir Yunan komutanlarının sağlık durumları Hilal-i Ahmer Cemiyeti’nin Yunan Salib-i Ahmer Cemiyeti’ne 6 Eylül 1922’de yazdığı (yukarıya aldığımız) bir telgraf vasıtasıyla ailelerine bildirilmiştir.

YUNANISTAN’DA ŞOK ETKİSİ

Türk basınında çıkan haberlere göre; Trikupis’in ve üst düzey Yunan subayların esir edildiği haberi Yunan basınında şok etkisi yapmıştı. Yunan basını 6 Eylül 1922 sabahı itibarıyla ilk olarak bu haberi yalanlama yoluna gitti. Hatta sanki Trikupis görevdeymiş gibi “cepheden raporlar geldiği” iddialarına yer vermiştir. Hâkimiyet-i Milliye gazetesinin 8 Eylül tarihli sayısında, 6 Eylül tarihiyle Atina telsizinden “Trikupis’in Raporu” başlığıyla verilen haber bu mealdedir. Haberde Yunan gazetelerinin istihbaratına göre yeni Yunan Başkomutanı Trikupis’in Yunan ordusunun vaziyeti hakkında hükümetine bir rapor gönderdiği ifade edilmekteydi.

Oysa ki Trikupis 2 Eylül tarihinde Türk ordusuna esir olmuştu. Gerçi Trikupis esir olmadan hemen önce Hacı Anesti’nin görevden alınmasına dair bir raporu arkadaşlarıyla beraber Yunan hükümetine göndermişti. Gazetede belirtilen raporun bu olduğu düşünülse bile sorun ortadan kalkmamaktadır. Çünkü Trikupis bu raporu yazdığında Yunan Başkomutanlığı’na henüz getirilmemişti. Trikupis’in bu raporu Türk ordusunun elinde esir iken yazdığı da düşünülebilir. Fakat böyle olsaydı, Türk basınında bu şekilde haberler çıkardı. Dolayısı ile bu haberden, Yunanlılar tarafından Trikupis’in esaretinin ya henüz öğrenilmediğini ya da haberin esareti saklamak amaçlı olduğu tahmin edilebilir.

Yunan basınında 6 Eylül akşamı ve 7 Eylül sabahından itibaren Trikupis’in esir olduğu itiraf edilmeye başlanmıştır. Rumca gazeteler, esir edilen General Trikupis’in yerine General Palimenekos’un getirildiğini bildirmiştir. Ardından Türk basınında Yunan ordusunun yeni Başkomutanı hakkında haberler çıkmaya başlamıştır.

YARIN: TRİKUPİS’İN ÖZEL EŞYALARINA NE OLDU?