Her seçim öncesi CHP merkezli troller, yorumcular ve gazeteciler rakiplerini bertaraf etmek için kara propaganda, yalan, fitne, iftira, itibarsızlaştırma, sulandırma, gölgeleme, şüpheye düşürme şeklinde izah edeceğimiz ne kadar algı silahı varsa hepsini seri kullanarak sanki bir seferberlik hali başlatıyorlar. Daha önceki seçimlerde Meral Akşener’in partisi de bu seferberliğin aracı figüranıydı ama bu seçimde ittifaktan ayrılınca aynı algı silahları bu sefer ona da yöneldi.

Bu silahların nerde, kime karşı kullanılacağını “Ajans” adını verdikleri yapı belirliyor. CHP’nin merkezi olduğu FETÖ-PKK trollerinin tamamının destek verdiği bu seferberlik süreci, 31 Mart yerel seçimleri için de aynen devam ediyor. Her silahı sırasıyla kullanıyorlar. Bir silahtan etkileşim alamazlarsa anında diğerlerine geçiyorlar. Hiç yorulmuyor, bezmiyorlar, hiç de utanmıyor ve dahi yüzleri bile kızarmıyor. Yeter ki, ajans hedef göstersin…

Bunların hali bana hep şu Erzurum fıkrasını anımsatıyor.

"İhtiyarın biri yolda bir avcı görür. Avcı omzunda tüfeğinin yanı sıra ellerinde ucu çatallı demirden yapılmış bir alet, bir ağ, bir de torbada tezek taşıyor. Hani o yakıt olarak kullanılan hayvan pisliği. Bir de köpeği vardır avcının. İhtiyar, avcıyı böyle teçhizatlı görünce, ‘Oğlum, bu tüfeği anladık onunla atarsın vurursun. Bu köpek ne işe yarıyor?’ diye soruyor. Avcı da ‘Av uzak bir yere düşer, uçuruma falan düşer, köpekte gider onu alır’ der. ‘Peki, bu demir çubuk ne işe yarar?’ sorusunu soruyor ihtiyar. Avcı ‘Av mağara gibi ince bir yere girerse, o demiri sokar ve kancasıyla çıkartırız’ açıklamasını yapar. İhtiyar ‘Peki oğlum, bu tezek ne için?’ diye sorunca avcı şu yanıtı verir: Bazen av girdiği yerden çıkmaz ve tezeği yakar tütsü gibi dumanını veririz mağaranın içine, öyle çıkarırız. İhtiyar yine sorar: Tamam onu da anladık şu ağ ne işe yarar? Avcı, ‘Bunu da dışarı çıkınca üzerine atarsın, hiç kımıldayamaz’ der. İhtiyar bunu duyunca ‘E oğul, Allah kimseyi senin eline düşürmesin’ karşılığını verir.”

İşte, işin özeti bu fıkradır. Elindeki belediyeleri kaybetme korkusu CHP’yi sarmış durumdadır. O yüzden trolleri, gazetecileri, taraftarları; rakiplerinde hata, kusur aramak yahut o algıyı yaratmak için adeta çıldırmış gibiler.

CHP’nin trolü ne ise gazetecisi de yorumcusu da aynıdır.

İstanbul ve Ankara’yı kaybetmemek adına kendi belediye başkanlarının yalan ve dolanlarını örtbas etmek ve rakip belediye başkan adaylarını da itibarsızlaştırmak amacıyla adeta gözleri dönmüş gibi davranıyorlar.

Mesela İstanbul için herkes “Murat Kurum kazanır” diyor, anketlerde Murat Kurum hep birinci çıkıyor. İstanbul’un sorunlarına ve çözüm yollarına odaklanmış Murat Kurum çok ivme yakalamış yolunda yürürken, bu algı merkezlerinin “Kulis” adı altında verdiği son fitnesi de şu oldu:

“AKP’de “Murat Kurum” rahatsızlığı… Kurum’un peş peşe yaptığı gaflar ve tepki toplayan çıkışlar AKP tabanında da rahatsızlık uyandırdı. Teşkilatların Kurum’u “yetersiz” bulduğu ve hayal kırıklığı yaşadığı iddia edildi.”

Murat Kurum, "31 Mart'ta Gazze'deki mazlumlar sevinecek, Gazze'de elini bize uzatan kardeşlerimiz sevinecek" dedi diye ortalığı yıktılar. Ekrem İmamoğlu 2019’da seçimleri kazandığında Yunanlılar sevinç manşetleri atmadı mı? HD(P)KK’lılar İstanbul caddelerinde sevinç gösterileri yapmadılar mı? Siz de “Biz kazandığımızda yine Yunanlılar sevinecek yine PKK DEM’liği sevinecek” diye Murat Kurum’a cevap verip geçin. Ne uzatıyorsunuz? Gazze’deki mazlumları dile getirmek, gönül bağını ifade etmek suç mu?

Ben, Ekrem İmamoğlu’nda gördüğüm gibi, Murat Kurum’da ne PKK’ya ne de FETÖ’ye bir yakınlık görmedim.

2019 seçimlerinde Kandil, HDP, Demirtaş seferberlik halinde Ekrem İmamoğlu’nu destekledi. Ekrem İmamoğlu da HD(P)KK’lılara sahip çıkmak için elinden geleni yaptı. Yeri geldi cezaevindeki PKK’lılara, yeri geldi belediyesine kayyum atanmış PKK’lılara sahip çıktı. HD(P)KK merkezli daha neler yaptı neler! Ama bunları görmeyen “Ajans” figüranları Murat Kurum, Güngören’deki Diyarbakırlı Hemşeri Buluşması Programı’na katılıp orada sadece Kürtçe "Başım gözüm üstüne" demiş olmasından dolayı neler dediler neler… “Kürtçe resmi dil olsun” bölücülüğünü yapanlar kendileri ve ittifak ortakları iken, hemşeri buluşmasında bölücülük olmayan bir cümleden akıllarınca Türk milliyetçilerini, Ülkücüleri tahrik etmeye çalışıyorlar.

Cumhurbaşkanı adayı olarak destekledikleri ve seçimlere açıkça HDP-Yeşil Sol ile ittifak yaparak girmiş, Türk milletine karşı her türlü ihanet eylem ve söylem sicili bulunan Kemal Kılıçdaroğlu mitinglerde bozkurt işareti yaptı ve merhum Başbuğumuz Alparslan Türkeş’in ailesinin evine ziyarete gitti. Bunu parlatanlar, cilalayanlar Murat Kurum MHP teşkilatlarını ziyaret edip, bir miting konuşmasında “İstanbul bize Başbuğ Alparslan Türkeş'in emanetidir” dedi diye neler söylüyorlar, neler yazıyorlar.

Aynısı Ankara için de geçerli… Mansur Yavaş’ın “Ajans izin verirse HDP ile görüşürüm”, teröristbaşına “Apo Bey”, “HDP de Meclis’te olup derdini anlatmak istiyordur, meşrudur bu şekilde düşünüyorsa. Demirtaş’ın ‘PKK silah bırakmalı’ açıklamasını gördüm. HDP bu şekilde Meclis’e gelip Meclis’in güçlü olmasını isteyip PKK’ya ‘Silah bırakın, ne konuşulacaksa Meclis’te konuşulsun’ diyecektir belki.” Demesine, onun 2019 yılında HDP’nin ittifak oyu ile seçilmiş olmasına sustular ama şimdi Turgut Altınok İstiklal Marşı’nın 6. Kıtasındaki bazı kelimeleri yanlış okudu diye ortalığı yıkıyorlar.

Bu ortalığı yıkanların Cumhurbaşkanı adayı da PKK’nın televizyon kanalı IMC TV’de “Anayasa’nın 2. Ve 3. Maddesini değiştirelim” diyen Kemal Kılıçdaroğlu idi. Biliyorsunuz Anayasa’nın 3. Maddesinde Millî marşı “İstiklal Marşı’dır.” yazar.

Şu son iki aya bile buna benzer ne örnekler sığdırdılar. İnanın yaz yaz bitmez.

Her şeyleri tutarsız, her şeyleri çelişkili ama bunların propaganda silahı bunlar olduğundan kendileri için gayet doğal gelmektedir. Troller için, trol gibi çalışan gazeteci ve yorumcular için önemli olan doğrular yahut gerçekler değildir, sadece onların menfaatleri söz konusudur.

Bu sebeple bir vicdanları, merhametleri, ölçüleri olmadan her türlü çamuru bulaştırma azimleri ve kararlılıkları gün yüzünde yani aşikardır.

Heyhat ki, bunlara fıkradaki gibi ‘E oğul, Allah kimseyi senin eline düşürmesin’ dersek yeridir.

CHP merkezli troller, gazeteciler, yorumcular ne diyorsa, hepsinin önünü arkasını çok iyi sorgulayın çünkü bunlar, menfaatleri uğruna her haltı yiyebilir. Çünkü bunlar menfaatleri için ana, babaysa evladını, evlat ise ana, babasını tanımaz.