Terörist Demirtaş ilk tutuklandığı günlerde kimsenin gıkı çıkmıyordu. 10 kişi dahi yan yana gelip tepki gösterememişti. Gözaltına alındığı ilk gün sadece 2-3 kişi arasında “Babaa başganiii götürüyorlar” şeklinde replik ortada dönüyordu. CHP ve HDP’den çok cılız bir ses çıkıyordu. Ama son 3 yıldır CHP ve yancı ortakları âdeta terörist Demirtaş için kendini parçalıyor. Çok gürültü çıkarıyorlar. AK Parti ve MHP dışındaki tüm partiler terörist Demirtaş’ın serbest bırakılması için âdeta kampanya yapıyorlar. Bu partiler arkasına ABD ve AB yöneticilerinin desteklerini aldıkça terörist Demirtaş’ı “masum siyaset kahramanı” gibi cilalamaya çalışıyorlar.

          Oysa kan döktürmede ve terör eylemlerini desteklemede “Küçük Öcalan” diye tarif etsek hiç yanılmış olmayız. “Hendek-çukur-Kobani” olaylarında hayatını kaybeden, şehit olan askerimizin, polisimizin, masum vatandaşlarımızın hepsinde kanlı eli olan terörist Demirtaş’tan ne kahraman ne masum çıkar. Ondan olsa olsa bir terörist, bir katil çıkar. Onun PKK’lı teröristleri azmettirmesiyle binlerce insan hayatını kaybetti, binlerce insan yaralandı. “Hendek-çukur- Kobani” olaylarında terörist Demirtaş’ın teröristleri azmettirdiğine dair dolu yazılı açıklaması ve konuşması mevcuttur.

          TRT de yerel seçimler öncesi muhalefetin istismar edeceği malzeme vermek yerine, Osman Öcalan denen alçağın “Demirtaş, lider bir kişilik değildir, militandır.” dediği sözler üzerinden bir belgesel hazırlayarak terörist Demirtaş’ın “hendek-çukur-Kobani” olaylarında askerlerimizi, polislerimizi şehit ettirme, masum insanları öldürtme konusunda nasıl azmettiricilik yaptığına dair halkı bilgilendirebilir. İşte o zaman “iti ite kırdırma taktiğinin” bir anlamı olur. Tüm teröristler çıksın terör örgütü PKK’nın tecavüz, uyuşturucu, emperyalist ilişkilerini belgesel kıvamında anlatsın buna kimsenin sesi çıkmaz. TRT Kurdi’de, Doğu ve Güneydoğu halkını teröristlere ve terör örgütüne karşı aydınlatmak için bunların gerçek yüzünü ortaya seren belgeseller yapılabilir. Mesela terörist Demirtaş ile ilgili bir belgeselle buna başlayabilirler.

          Buna ihtiyaç vardır. ABD ve AB yetkililerinin açıklamaları, AİHM kararı, Türkiye’deki muhalefetin yarattığı “suçsuz Demirtaş” algısı tamamen silinmelidir. Binlerce kişinin azmettirici katili olan, terör örgütü PKK’nın tüm eylemlerini destekleyen birisinden Selocan değil, SeloKAN çıkar.

          Birileri terörist Demirtaş’a “masum, mazlum siyasetçi” maskesi takmaya çalışırken, algıda da yol aldıkları gözükmektedir.

          O yüzden terörist Demirtaş’ı yargılama yavaşlığı ortadan kaldırılmalı ve binlerce kişinin azmettirici katili olan birinin ön plana çıkan ve ceza aldığı suçları sadece “Savcıya hakaret etti ceza aldı, Cumhurbaşkanı’na hakaret etti ceza aldı” şeklinde onların algısına hizmet eden şekilde olmamalıdır. Elbette Türkiye Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanı’na ve savcısına suç teşkil eden hakareti varsa cezasını alacaktır. Fakat “terörist” dediğimiz kişinin binlerce kişinin azmettirici katili olma hâli ortada iken sürekli ön plana çıkan suçlamalarının bu olması ABD, AB ve Türkiye’deki muhalefet cephesinin istismarına yol açmaktadır.

          “Hendek-çukur-Kobani” olaylarındaki her suçundan hızlıca yargılansa gün yüzü göremeyecek hâldeki bir terörist için “Suçu nedir, niçin cezaevinde?” diyen ahmaklar da bu vesileyle susmuş olur.

          Terörist Demirtaş’a şeref madalyası takacak kadar şerefini kaybedenlerin sürekli gerçekleştirdiği istismar, teröristin asıl suçlarının hem hukuki, hem görsel tam olarak ortaya konulmamasından kaynaklanmaktadır.

          Çünkü karşımızda propagandanın her türlü çirkef hâlini yaşatan ve yansıtanlar olunca bu konuda malzeme vermeden ellerindeki algı gücünü bilerek davranmak gerekmektedir.

          Kimi “Demirtaş’ın 62 suç dosyası var” diyor, kimi 33, kimi 13… Kimi “kesinleşmiş hüküm aldığı dosyası yok” diyor, kimi çıkan haberlere göre “hüküm aldığı dosyası var” diyor…

          Türkiye’deki muhalefetin hem HDP, hem terörist Demirtaş üzerinden oluşturduğu propaganda atmosferi ve istismarı ortadan kaldırılmalı ve terörle mücadelenin önüne barikat kurma çabaları engellenmelidir.

          Binlerce kişiyi öldürteceksin, binlerce kişiyi yaralatacaksın sonra ABD, AB, AİHM, Türkiye’deki muhalefet çıkacak senden “siyasi kahraman” yaratmaya çalışacak…

          Türkiye hukuk devleti ise terörist Demirtaş’ın gün yüzü görmemesi gerekir. Aklı, vicdanı, beyni, gözü olanların ise binlerce kişinin azmettirici katili olan birinden “siyasi kahraman” çıkarması mümkün değildir.

          Türkiye’de CHP, İP gibi partilerin, onların peşine kuyruk olanların terörist Demirtaş’a vefa borcu olabilir ama terörist Demirtaş o hendek-çukur olaylarında şehit ettirdiği asker ve polislerimizin hesabını, Kobani olaylarında HD(P)KK’lıları sokaklara dökerek katlettirdiği masum vatandaşların hesabını muhakkak verecektir. Onun boynuna takılacak şeref madalyası değil, ağırlaştırılmış müebbet cezasıdır. “Hendek kazanların ellerinden öpüyorum” derken, o kanlı ellerin kaç askerimizi, polisimizi şehit ettiğini unutan muhalefet bu toprakların lekesidir.

          “Hendek-çukur-Kobani” olaylarında terörist Demirtaş’ın rolünü gösteren bir belgesel hazırlansın ve onu tüm Türkiye izlesin bakalım. İnsan olan, onun adını bir daha ağzına alır ve savunur mu?