Batı Trakya Türk Öğretmenler Birliği (BTTÖB), öğrenci sayısının yetersizliği gerekçe gösterilerek üç Türk azınlık ilkokulunun daha kapatılmasına sert tepki gösterdi.
BTTÖB Başkanı Aydın Ahmet tarafından yapılan açıklamada, alınan kararın Lozan Antlaşması’na aykırı olduğu vurgulandı. Ahmet, “Ülkemiz Yunanistan, gelenekselleştirdiği azınlık okullarını kapatma kararlılığını istikrarlı bir şekilde devam ettiriyor. 2025-2026 eğitim ve öğretim yılına bir ay kala azınlığın üç okulunun daha kapatıldığını duymak, azınlığımızın her ferdini üzmüş ve rencide etmiştir.” ifadelerini kullandı.
83 Türk azınlık ilkolulu kaldı
Eğitim Bakanlığı tarafından alınan son karara göre, Rodop iline bağlı Kardere ve Mehrikoz köyleri ile Meriç iline bağlı Hasanlar köyündeki Türk Azınlık ilkokulları, öğrenci yetersizliği gerekçe gösterilerek kapatıldı.
BTTÖB Başkanı Ahmet, son yıllarda benzer gerekçelerle alınan tek taraflı kararlarla azınlık okullarının sayısının hızla düştüğüne dikkat çekerek şunları söyledi:
“Tek taraflı alınan bu kararlar neticesinde, 20 yıl önce 210 olan azınlık okul sayısı, son alınan kararla 83’e düşürüldü. Kapatma kararlarını yumuşatmak için güya geçici kapattığını ve iki yıl içinde bir değişiklik olmaması durumunda okulların gerçek manada kapanacağını iddia eden yetkililerin samimi olmadığı zaman içinde görülmüştür. Musa köy ve Hacımustafa köy örnekleri önümüzde durmaktadır. Bu sebeple iyi niyetten yoksun bu kapatma girişimi, Lozan’ın ruhuna aykırı olarak azınlığı bir dönüştürme projesidir.”
“Devlet, diyalog kurmalı”
Ahmet, azınlık okullarının sadece eğitim kurumu değil, aynı zamanda bu ülkenin çok kültürlü yapısının bir parçası olduğunu belirterek şu çağrıyı yaptı:
“Azınlık okulları bu ülkenin kültürel bir zenginliğidir. Bu okullar bugüne kadar ülkesine bağlı, yasalara saygılı bireyler yetiştirmiştir. Bu sebeple devletin bu okulların eğitim kalitesini yükseltmek, çağdaş eğitimin gereklerini bu okullarda yerine getirmek için azınlık kurumları ile diyalog kurması elzemdir.”
BTTÖB Başkanı, azınlık toplumunu ve kamuoyunu bu gelişmelere karşı duyarlı olmaya çağırarak sözlerini şöyle tamamladı:
“Tüm azınlık mensuplarını ve bu feryadı duyan herkesi bir kez daha bir bir yitirilen azınlık okulları ile ilgili hususta düşünmeye davet ediyorum. Geleceğimiz olan azınlık okullarını tamamıyla yitirdiğimiz zaman ne azınlık eğitiminin sorunları, ne azınlık eğitimi ne de ortada bir azınlık kalacaktır.
Azınlığımızın geleceği için umudu koruyarak, okullarımız adına mücadele her azınlık bireyinin görevi olmalı diye düşünüyorum.”
