Yıldıray Çiçek / TÜRKGÜN

Türkiye Cumhuriyeti’ni ortadan kaldırmak isteyen HD(P) KK’lılarla ittifak yapan, onlarla Türklüğü ortadan kaldıracak Anayasa taslakları hazırlayan CHP ve İP, iki gün “Hava Yollarının” isminin başına “Türkiye” mi, “Türk” mü gelecek konusu üzerinden tiyatro oynadı. Aslında ne “Türkiye” olması, ne “Türk” olması onları hiç mi hiç ilgilendirmiyor. Çünkü durdukları nokta zaten Türklük düşmanlığı.

“HDP Kürtlerin siyasal temsilcisidir”, diyen, “Türkiye mozaiktir” diyen, “Büyük bir kesim Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı kendini Türk lafının içinde bulamıyor, kendisini temsil etmediğini söylüyor. Böyle olunca ortak bir mutabakatla Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığına oturtmak zorunlu bir hale geliyor bu Anayasa’da” diyen Bahadır Erdem’i Genel Başkan Yardımcısı ve İP’te prens haline getiren Meral Akşener “Sen böyle saçmalamaya devam et, biz geldiğimizde onu da düzeltip Türk Hava Yolları yazarız” sözleriyle Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı hedef alarak rol kapmaya çalıştı.

“Dostlarımız sayesinde iktidar olacağız. HDP de bizim dostumuz” diyen CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç, ‘Artık Turkey yok Türkiye var. Bundan sonra uçaklarımızın gövdesine de Türkiye Hava Yolları yazacağız.’ Neden? ‘Ben Türk’üm’ derken, ‘I am Türkiye’ mi diyeceğiz bundan sonra? Erdoğan, bu saçma karardan geri dön!” diyerek Akşener’e saçmalama konusunda ayak uydurmuş… Sanki “Türk” gibi bir derdi, kaygısı varmış gibi…

Öyle bir derdi ve kaygısı var ise, niçin PKK’nın kapatılan televizyonu IMC TV’de Anayasa’nın 2. ve 3. maddelerinin değiştirilmesini isteyen gazeteciye “Tabi. Söyledik tüm bunları” diyen Kemal Kılıçdaroğlu’nun cevabına itiraz etmemişti? Türk milletinin dilini, bayrağını, başkentini, İstiklal Marşını, Cumhuriyet rejimini, Atatürk milliyetçiliğini değiştireceksiniz öyle mi?

Ya da 2020 tarihinde Türk askeri Tunceli’nin dağlarına Atatürk’e ait olan “Ne Mutlu Türküm diyene” sözünü yazdığında, “Ben olsaydım Tuncelililere sorardım, Atatürk’ün bir sürü güzel sözü vardır. ‘Hangisini istiyorsanız onu yazalım.’ diyebilirdim” diyerek buradaki “Türk” vurgusuna karşı çıkan Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’na niçin itiraz etmemişti?

Yani CHP’nin de, İP’in de tek derdi siyasi istismar. Ne “Türkiye” ne “Türk” ne de “Türkiye Cumhuriyeti” gibi bir hassasiyetleri vardır. Bir gün önce AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik “Bu ifadeler Türkçeleştirirken sanki Türk yerine Türkiye kullanılmış gibi söyleniyor. Eğer kullanılanın Türkçesi Türk ise o da Türk kullanılacak, Türkiye ise Türkiye kullanılacak. Bu konudaki tartışma yanlış tartışmadır. Sayın Cumhurbaşkanımız bu konularda eleştirilecek, yargılanacak son kişidir. Devletin başıdır. Nerede Türkiye nerede Türk kullanılacağı konusundaki hassasiyeti açıktır” açıklamasını yaparak aslında konuyu aydınlatmıştı.

Bir gün sonra da Cumhurbaşkanı Erdoğan “Dünyada ülkemizin adını ‘Turkey’den ‘Türkiye’ye dönüştürme kararımızı başarıyla hayata geçirirken, diğer alanlarda aynı yöntemi takip edeceğimizi bir kez daha hatırlatmak istiyorum. Bu kapsamda artık milli hava yolumuz da uluslararası uçuşlarını Turkish Airlines değil Türk Hava Yolları ismiyle yapacaktır. Bu kadarı öküz altında buzağı arayanlara herhalde yeter” açıklamasıyla tartışmalara son noktayı koymuştur. Tiyatroları çok kısa süren Meral Akşener ve Engin Özkoç şimdi HDP’li ortaklarının yanına gidip “Türklüğü” Anayasa’dan çıkaracak taslakları hazırlamaya kaldıkları yerden devam edebilirler…

Editör: Haber Merkezi