11 Ekim’de Kırgızistan’a resmi ziyarette bulunan Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in gerçekleştirmiş olduğu ziyaret kapsamında Bişkek’te “Kırgızistan – Azerbaycan Dostluk Parkı” açılışı gerçekleştirildi. Parkın açılış törenine İlham Aliyev’le birlikte katılan Kırgızistan Cumhurbaşkanı Sadır Caparov açılış konuşmasında, bu parkın iki kardeş ülkenin tarihi bağlarına bir nişane olduğunu, iki kardeş halkın sadece iktisadi ve siyasi iş birliğinin yanı sıra hem kültürel hem insani iş birliğinin kanıtı olduğunu belirtti. Konuşmasının devamında “Bu park, uzun yıllara dayanan ilişkileri, derin tarihi, manevi ve ahlaki kökleri, değerleri ve gelenekleri olan ülkelerimiz arasındaki güçlü dostluk ve kardeşliğin bir simgesidir” ifadelerine yer veren Sadır Caparov, Kırgızistan ile Azerbaycan arasında 2022 yılı içerisinde etkinlik kazanan stratejik ortaklığın yeni bir boyuta taşındığına vurgu yaptı. Artan iş birliğinin büyük ölçüde İlham Aliyev’in ilgi ve desteklerinden kaynaklandığını belirten Sadır Caparov, Kırgızistan için Azerbaycan ile stratejik ilişkilerin geliştirilmesinin yüksek önem teşkil ettiğini bildirdi. Caparov, "Karşılıklı arzumuzun bu kadar kısa sürede bu güzel gerçekliğe nasıl yansıdığını görmek harika. Azerbaycanlı dostlarımıza, Kırgızistan'a tükenmez bir güç ve ülkelerimizin ve halklarımızın çıkarları ve esenliği için büyük başarılar diliyorum!" dedi.

Aynı zamanda Kırgızistan'ın başkenti Bişkek'te, iki okula Azerbaycan eski Cumhurbaşkanı Haydar Aliyev’in ve Azerbaycan halk şairi Nizami Gencevi’nin adları verildi.

Kırgız topraklarında gördüğü kardeşliğin sözde değil, özde bir kardeşlik olduğunu belirten İlham Aliyev, kardeş şehir ilan edilen Bakü ve Bişkek arasındaki bu etkileşimin, iki ülkedeki diğer şehirler için de örnek teşkil etmesini temenni ettiğini dile getirdi.

Ziyaret çerçevesinde, Kırgızistan Cumhurbaşkanı Sadır Caparov ve Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in katılımıyla resmi bir toplantı töreni düzenlendi. 

İki ülkenin Devletlerarası Konseyi'nin ilk oturumunda, Kırgızistan ve Azerbaycan devlet başkanları, ikili ve çok taraflı iş birliğinin güncel meseleleriyle birlikte, ülkelerarası etkileşimin artırılması özelinde ileriye dönük hamlelerin gerçekleştirilmesi konusunu masaya yatırdı. Kırgızistan Bakanlar Kurulu ile Azerbaycan Hükümeti arasında Kırgızistan-Azerbaycan Kalkınma Fonu'nun kurulması adına bir anlaşma imzalandı. 25 milyon dolarlık bir sermaye ile kurulmuş olan kalkınma fonunun ülkelerarası ekonomik faaliyetlerin teşviki ve geliştirilmesi adına kullanılacağı duyuruldu.

12 Ekim’de sonlanan Kırgızistan ziyaretinin ardından Cumhurbaşkanı Aliyev, 13 Ekim’de Kazakistan’ın başkenti Astana’da gerçekleştirilen zirve toplantısına katılım gösterdi.

 Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in 12 Ekim’de Kırgızistan ziyaretini gerçekleştirdiği sıralarda, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da, Türkiye–Kazakistan Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi Dördüncü Toplantısı’na katılım göstermekteydi. Kazakistan ziyaretinde, Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev tarafından I. Dereceli Dostluk Şeref Nişanı ile taltif edilen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk dünyasının iki önemli üyesi olarak Türkiye ve Kazakistan’ın çok taraflı platformlarda ortak çalışmalarının artırılması adına gayretlerini sürdüreceğini ve Türk dünyasının entegrasyonuna dair çeşitli adımlar atılacağını duyurdu. Türk dünyasının entegrasyon süreci kapsamında Türk Devletleri Teşkilatı’nın kurulması dolayısıyla duyduğu memnuniyeti dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, iki ülke arasındaki ticaret hacminin 5 milyar dolar sınırını geçtiğimiz sene aşmış olduğunu ve bu hacmin orta vadede 10 milyar dolara çıkarılması hedefi doğrultusunda ilerlendiğini açıkladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, toplantı çerçevesinde Türkiye ile Kazakistan arasındaki iş birliğini artırma amacına hizmet eden toplamda 20 anlaşma imzalandığını belirtti.

11-13 Ekim tarihlerinde Türkistan’da, Türk ülkeleri arasında görülen bu diplomatik profilli hareketliliğin ve dahası benzer nitelikli her resmi ziyaretle birlikte yaratılan üretken etkinliğin Türk dünyasının entegrasyon süreci çerçevesinde atılan birer adım olduğu bir gerçektir. Fakat Türk devletleri arasındaki ekonomik etkinliğin ortaya çıkardığı büyüme potansiyelinin artan görünürlüğü, Türk dünyası entegrasyonunun Türk hükümetleri için ideolojik veya politik bir hamle olmanın ötesine taştığını gösterir niteliktedir. En temelde Türk devletlerinin yaşadığı siyasi krizlerin, ekonomik bunalımların, sosyal devinimsizliğin ve daha çok sayıda sorunun çözümü Türk ülkeleri arasındaki bütünleşme düzeyinin maksimizasyonuna bağlı ve bağımlıdır. Bu gerçeğin anlaşılabilirliğinin ve Türk devletleri tarafından kabul edilirliğinin artmış olduğunu gösteren bu ziyaretlerin önümüzdeki süreçte sıklaştırılacağını temenni ediyoruz.