Türkiye bu operasyonla sadece kendi varlığını ve güvenliğini teminat altına almıyor, bölgeye huzur getiriyor, bütün oyunları bozuyor. Barış Pınarı Harekâtı'na bağlı olarak çok şey değişecek, çok farklı gelişmeler olacaktır. Bu harekâttan rahatsız olan kan emiciler boşuna çırpınmasın, bu yoldan dönüş yoktur.

      Fırat’ın doğusunun terörden temizlenmesi, Avrupa ülkelerini, ABD’yi, özellikle de Müslüman ülkeleri neden bu kadar rahatsız ediyor? Bu soruya akıl ve mantık ölçüleri içerisinde verilecek makul ve mantıklı bir cevap yoktur. Bu sorunun tek cevabı, “Barış Pınarı Harekâtı ile birlikte bölgede oynanan bütün oyunların bozulması, bütün planların yerle bir edilmesidir. Daha da önemlisi Türkiye’nin kimseye eyvallah etmemesi, kendi bildiğinden şaşmaması ve buna bağlı olarak etkin ve belirleyici bir pozisyon kazanmasıdır.

 TERÖR ÖRGÜTLERİNİ KULLANIYORLAR

         Bir başka soru sorarak devam edelim: Bu kadar itiraza, bu kadar engelleme gayretine ve bu kadar kalleşliğe rağmen, Türkiye tarihin en büyük sınır ötesi harekâtını nasıl yapabiliyor? Bu sorunun cevabını bulabilmek için PKK terör örgütünün nereden çıktığını, nasıl desteklendiğini ve bu kanlı katiller üzerinden ne yapılmak istendiğini unutmamak gerekiyor. PKK ve bölgedeki bütün terör örgütleri bir maşadır. Bunu artık kendileri de itiraf ediyorlar. Trump, kendinden önceki Başkan Obama’nın PKK ile iş birliği yaptığını söylemiştir. Kaldı ki, söylemese de zaten bu kanlı ortaklık ispatlı, şahitlidir. Bu kanlı örgüt yetmemiş bir de DEAŞ’ı sahaya sürmüşlerdir. ABD bu terör örgütlerini bahane ederek bölgeye yerleşmiş, bugün operasyona karşı çıktığını açıklayan başta İngiltere, Fransa ve Almanya olmak üzere AB ülkeleri bu terör örgütleri üzerinden emperyal oyunlarını oynamışlardır. İsrail, işgal ve zulümlerini sürdürebilmek için bu kanlı örgütlere her türlü yardımı yapmaktadır. Türkiye bu terör örgütlerini ortadan kaldırınca rahatsız oluyor, karşı çıkıyor ve engellemeye çalışıyorlar.

KİMSEYE EYVALLAHIMIZ YOK

         Buraya kadar olanı biliyoruz. Bu pis oyunu yıllardır izliyoruz. Her zaman söylediğimiz bir şey var: Düşman düşmanlığını yapıyor da, biz ne yapıyoruz? Silah, mühimmat, araç, gereç ve her türlü teknik donanım konusunda dışa bağımlı olduğumuz için bir türlü istediğimiz sonucu alamıyorduk. Almanya terörle mücadelede, “Bizim tankımızı, ABD bizim uçağımızı, İngiltere bizim silahımızı, İsrail bizim İHA’mızı kullanamazsınız” diyordu. Kullanılması durumunda ambargo uyguluyorlar, yedek parça vermiyorlar ve bizi çaresiz bırakıyorlardı. Şimdi iş değişti. Hiç kimseye eyvallahımız yok. Tankımızı da, topumuzu da, İHA’mızı da hem de en üstün teknoloji ile kendimiz üretiyor, kendimiz kullanıyoruz. Temennimiz ve beklentimiz, kendi uçağımızın da en kısa zamanda yapılıp devreye sokulmasıdır. Buna bir de yapılan yanlışların, siyasi hesapların bir kenara bırakılıp, ülkemizin menfaatlerinin her şeyin üzerinde tutulması eklenince, gerisi kendiliğinden geldi.

DENGELER DEĞİŞİYOR

         Sayın Cumhurbaşkanının dünkü konuşması her şeyi özetlemektedir. Son derece doğru, haklı, açık ve net bir değerlendirme yapmış, kan emicilere, terör iş birlikçilerine, Türkiye üzerinde hesabı olan bedbahtlara hem hadlerini bildirmiş, hem de uyarmıştır. Türkiye hiç kimseye muhtaç değildir. Bizim özlediğimiz, beklediğimiz, istediğimiz Türkiye budur. Milletimize, ordumuza, devletimize inancımız her zaman tamdır. Bütün mesele bu kararlılığı, bu dirayeti, bu milli duruşu göstermekteydi, şimdi artık bu da yapılıyor. Gerisi kendiliğinden geliyor. Türkiye bu operasyonla sadece kendi varlığını ve güvenliğini teminat altına almıyor, bölgeye huzur getiriyor. Hatta dünyanın dengelerini değiştiriyor. Kendi milletiyle sorunlu olan ve varlığı başkalarının iki dudağı arasından çıkacak bir lafa bağlı bulunan Suudi Arabistan ve Mısır gibi ülkelerin diktatörlerinin bu operasyona karşı çıkmaları ülkeleri için değil, ama kendileri için anlaşılabilir bir şeydir. İran’ın karşı çıkması bölgede hesapları açısındandır, ama çok da inandırcı değildir. Rusya hesabını doğru yapıyor ve terör örgütleri yerine Türkiye’nin yanında durmanın herkesin faydasına olacağını görüyor.

HERKESİN MENFAATİNE

         Bizi asıl hayrete düşüren, AB ülkeleri ve ABD’nin tavrıdır. Bu kan emiciler, kurdukları bu zulüm düzeninin daha ne kadar devam edebileceğini düşünüyorlar? Bu kalleşliğin dönüp kendilerini de vurmayacağından nasıl bu kadar emin olabiliyorlar? Sayın Cumhurbaşkanı çok açık bir şey söylüyor. Kapıları açmamız durumunda neler olacağını artık kendilerinin düşünmesi gerekiyor. Türkiye’nin artık bu kepazeliklere sessiz kalmayacağını, ne pahasına olursa olsun bekasına yönelik tehditleri yok edeceğini artık herkes bilmelidir. Kaldı ki, bu yapılan operasyon aslında başta bölge ülkeleri olmak üzere, herkesin menfaatinedir. Trump çok şey söyleyip gelgitler yaşadığı için söyledikleri arasındaki doğru şeyler de kayboluyor. ABD’nin bu kanlı oyunu daha fazla sürdürmesi mümkün değildir. Türkiye’ye inanmak ve güvenmek kendileri için en doğru çıkış yoludur. Aynı şey Avrupa ülkeleri için geçerlidir. Yapılan operasyon Avrupa ülkelerini de terör tehdidinden, kargaşa ve belirsizlikten kurtaracaktır. Bölge ülkelerinin bu harekâta karşı çıkmasının akılla izahı zaten mümkün değildir.

TEK YÜREK

         Kim ne derse desin, biz işimize bakalım. Kahramanlarımızın önünde duracak hiçbir güç yoktur. Bu harekâta bağlı olarak çok şey değişecek, çok farklı gelişmeler olacaktır. Türkiye de, bölge de daha huzurlu hale gelecektir. CHP gibi istemeyerek de olsa destek vereni de katarsak, terör uzantısı parti dışında herkes tek ses tek yürektir. Bütün duamız, harekâta katılan bütün unsurların, ayağının taşa dahi değmemesi, burunlarının bile kanamaması içindir.