Büşra Zeynep Özdemir, Türkiye'nin Gabar'daki son petrol sahası keşfinin önemini ve geleceğini 3 soruda kaleme aldı.

Türkiye’nin petrol arayışı esasında yeni bir süreç değil. Son yıllarda gerçekleştirilen çalışmalar neticesinde Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığının (TPAO) adı sıkça duyulsa da Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğünden elde edilen verilere göre 1934’te başlatılan arama ve keşif çalışmaları ile 1955 yılına dek toplam 95 petrol kuyusu açılmış [1].

1954 yılında TPAO’nun kurulmasıyla birlikte Türkiye, ulusal petrol şirketi aracılığıyla da bu alanda faaliyet göstermeye başlamıştır. Yaklaşık 30 yıl kadar petrol arama, sondaj, üretim, rafineri, taşıma ve pazarlama alanlarında faaliyet gösteren kurum rafineri, taşıma ve pazarlama çalışmalarının farklı kurumlara devredilmesiyle 1983’ten bu yana faaliyetlerini yalnızca arama, sondaj ve üretim alanlarında sürdürüyor.

Uzunca bir süredir hem TPAO hem de özel şirketler tarafından gerçekleştirilen petrol üretiminin tüketime oranı ilk yıllarda görece başarılı bir performans sergilemiştir. Ancak nüfus artışı, sanayileşme ve ekonomik büyüme gibi etkenlerle tüketimin artması bu oranda bir gerilemeye neden olmuştur. Bu durum da petrol arzında ithalata bağımlılığın artmasına yol açmıştır. 2017'de ilan edilen Milli Enerji ve Maden Politikası ile yerli ve milli enerji kaynaklarından yararlanma oranlarının artırılması hedefi ortaya konulmuş ve ulusal endüstrinin güçlendirilmesine yönelik çalışmalara ağırlık verilmiştir.

Bu tarihten itibaren hem deniz yetki alanlarında hem de karalarda petrol ve doğal gaz keşiflerine yönelik sismik arama ve sondaj çalışmaları hızlanmıştır. 2017'de satın alınan ilk derin deniz sondaj gemisi Fatih, takip eden yıllarda TPAO filosuna katılan Yavuz, Kanuni ve Abdülhamid Han sondaj gemileri, yerli ve milli imkanlarla üretilen Koca Yusuf Sondaj Kulesi bunun en somut örnekleri arasında gösterilebilir.

Gabar’da keşfedilen petrol rezervi net 150 milyon varil büyüklüğünde. Ekonomik değeri ise mevcut petrol fiyatları göz önünde bulundurulduğunda 12 milyar dolardan fazla. Saha, 150 milyon varillik rezervi ile dünyada 2022 yılında karalarda keşfedilen en büyük 10 petrol sahası arasında yer alıyor.

Türkiye’de petrol tüketimi yaklaşık 950 bin varil/gün, üretim ise 65 bin varil civarında. Yalnızca bu sahadan yapılacak üretim ile 1 yılın yarısında tüketimin karşılanabileceği düşünülebilir. Ancak hiçbir zaman yalnızca tek bir sahaya bağlı kalınmadığını ve açılan kuyu sayısı ile üretilen petrol miktarının petrol fiyatlarıyla doğrudan ilgili olduğu da unutulmamalı. Fiyatlar anormal düzeyde arttığında veya azaldığında maliyetler de değişeceğinden, açılan kuyu sayılarında ve üretimde artış ya da azalış gerçekleşir.

Burada Türkiye için asıl önemli olan, yeni sahanın üretimi artırma konusunda elini güçlendirmesidir. Dahası, rezerv keşfinin Gabar gibi uzunca bir süre terör ile anılmış bir bölgede petrol endüstrisi alanında istihdam olanağı yaratması oldukça önemlidir. Bu tarz keşiflerin gerçekleştirilmesi ve artması bir yandan istihdama pozitif katkı sağlarken diğer yandan yerli ve milli bilgi birikiminin artmasına da vesile olmaktadır. Bu sayede ulusal petrol şirketi TPAO’nun yalnızca ülke içinde değil, yurt dışındaki operasyonlarının da artması şaşırtıcı olmayacaktır. Yalnızca 2022 yılında Libya, Cezayir ve Malezya’nın da aralarında bulunduğu ülkelerle imzalanan iş birliği anlaşmaları TPAO’nun başarılarının kanıtı niteliğindedir.

Gabar Dağı’nda 2020'de başlatılan sismik araştırma faaliyetleri, bölgede bulgulara rastlanmasının ardından sondaj çalışmalarını beraberinde getirmişti. 2021'in ikinci yarısında ilk petrol kuyusu üretime alınmış ve sondaj çalışmaları hızlandırılmıştı. Keşfedilen petrol sahasında şu anda 5 kuyudan günlük 5 bin varilden fazla yüksek kalitede petrol üretimi gerçekleştiriliyor. Yakın zamanda iki üretim kuyusunun daha açılmasıyla üretimin günlük 10 bin varile çıkarılması planlanıyor. Ayrıca bölgede, Gabar başta olmak üzere Cudi ve Kato gibi Şırnak’ın çeşitli noktalarında arama ve sondaj faaliyetleri sürüyor. 2023’te bölgede günde 25 bin varile yakın petrol üretmek hedefleniyor.

Geçtiğimiz aylarda Adana’da da yüksek kalitede yaklaşık 10 milyon varillik petrol rezervi keşfedilmişti. Yine bu sahada da açılan 2 kuyu ile üretim çalışmaları başladı. Yakın zamanda burada da 10 kuyu ile günlük 1000 varilden fazla petrol üretilmesi planlanıyor. Bu ve benzeri keşifler sayesinde 2000 yılında 40 bin varil/gün olan petrol üretimi 2021'de günlük 65 bin varilin üzerine çıkmıştı. 2022 sonunda bu miktarın daha da artacağı öngörülüyor. 2023 yılında ise günlük petrol üretiminin 100 bin varile çıkarılması hedefleniyor. Bu sayede Türkiye’nin petrol tüketiminin yüzde 10’undan fazlasının kendi üretimi ile karşılanması hedefleniyor.

Ancak keşiflerin burada nihayete erdiğini de düşünmemek gerekir, deniz yetki alanlarında olduğu gibi karalarda da petrol ve doğal gaz sismik arama ve sondaj çalışmaları devam ediyor. Milli Enerji ve Maden Politikası ve Milli Teknoloji Hamlesi kapsamında yerli ve milli enerji kaynaklarından yerli ve milli imkanlarla yararlanma çalışmalarının önümüzdeki yıllarda da kararlılıkla sürdürülmesi bekleniyor.