Resmen başuçlarında davul çaldık, çalmaya da devam ediyoruz. Gözlerinin açılması için mümkün olan her şeyi sergiledik, sergilemeyi de sürdürüyoruz.

Gafletten sıyrılmaları amacıyla elimizden geleni yaptık, yapmaya da kararlıyız.

Ama ne desek nafile, bir türlü kafalarını gömdükleri kumdan çıkarmalarını sağlayamıyor, gelecekte bizleri bekleyen tehlikeleri anlamalarını mümkün kılamıyoruz.

***

Bu durum bizim hatamız mı, bence değil…

Çünkü biz uzun zamandır gerçekleri görmeleri için mücadelemizi yılmadan yürütüyoruz.

Dün CHP’nin temeline döşenen dinamiti deşifre ettik, kimse kulak asmadı.

Bugün ise durum daha farklı, ne yapıp edip CHP’nin ve masa ortaklarının artık Türkiye’nin temeline döşenen dinamit oldukları gerçeğinin herkesin görmesini sağlamalıyız.

***

Dün sözümüzü dinleselerdi tedbir almaları gerekecek, e haliyle de büyük zahmete gireceklerdi.

“CHP değişiyor” sloganıyla kurucu ilkelerden tam tersi istikamete kurulan dümenin önünde durmak mı yoksa her oldubittiye nazar değmez inşallah bakışıyla alkışlamak mı daha kolaydı? İşte tamda bu sorunun cevabı gibi dün sergilenen mücadeleden ürküş ve nemelazımcılık Atatürk’ün partisi CHP’nin PKK’nın yedek kulübesine dönüşmesine neden oldu, dün olan oldu biten bitti diye bugün ülkemizin başına geleceklere seyirci mi kalacağız?

***

YPG’yi yani PKK’nın Suriye uzantısını terör örgütü olarak görmeyen, Türkiye karşıtı çevrelerle kol kola fotoğraf veren, yabancı başkentlere özgürlük ve demokrasi selektörü atan…

Bir yandan teröristin ölüsünün cenazesine katılırken diğer yandan da diri teröristin adalet önünde hesap vermesinin karşısında set olan, Anayasa’mızın değiştirilemez maddelerini tartışmaya açarak bölücü emellere hizmet eden…

Yakın veya uzak coğrafyalardaki tüm gelişmelerde Türkiye’ye karşı tutum takınan, attıkları her adım ismi cismi farketmeksizin tüm terör örgütleri gözünde izinde yürümeliyiz şeklinde yorumlanan, Kandil’deki eli kanlı teröristlerin oy verin çağrısı yaptığı bir partinin başını çekerek kurduğu 6+HDP ittifakından bu ülkeye fayda geleceğine inanıyorlar.

***

Yani derin bir uyku içerisindeler…

Kendi kafalarınca kurdukları dünyada şimdilik saadet içinde uyuyorlar, haliyle de uyanıp rahatları bozulsun, huzurları kaçsın istemiyorlar…

Herkese iyi uykular dilemek isterdik ama uyuyanların sayısının artması gelecekte uyumak şöyle dursun huzurlu bir beş dakika için kafamızı yaslayacak yastık bile bulamamıza sebep olacak…