Türkçe Düşün
İstanbul
HAFİF YAĞMUR
27°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce

Türklüğün mütemmim cüzü aleviler ve Devlet Bey

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

Türk pazılının parçaları yavaş yavaş yerine oturuyor… Parçalar birleştikçe bütünün kudreti, ihtişamı ve potansiyeli ortaya çıkıyor.

Yeni inşa sürecinde her taş kendi gediğine konuyor ve her taş ahenkle bütünü oluşturuyor…

Cumhuriyetimizin yüzüncü yılından bininci yılına doğru yol alırken ortaya muhteşem bir eser çıkıyor.

Eserde “müessir” gizli!

Eserde Devlet Bahçeli imzası izli…

***

“Alim bindi düldül ata,

Can dayanmaz bu firkate,

Bozkurt ile kıyamete,

Kalan dünya değil misin?” (Pir Sultan Abdal)

 

***

 

Hep şaşırmışımdır… Irkları, değerleri, coğrafyaları ve mezhepleri hatta dinleri çok farklı olan sömürgenlerin, söz konusu Türkiye ve Türkiye’nin işgali olunca nasıl bir araya geldiklerine… Nasıl başımıza üşüşüp çıkarları için her türlü zulmü sergilediklerine…

Bizim ise öz kardeşlerimizle ayrı durduğumuza…

Aramıza ayrılık tohumları ekenlerin de uzaktan bakıp kıs kıs güldüklerine… Ayrılıklarımızdan terör, farklılıklardan militan, ötekileştirmelerden kan ve gözyaşı çıkarmaya çalışanlara hep ama hep nefretle bakmışımdır.

Evet, tarihsel olarak değerlendirildiğinde sosyal maliyetleri en ağır meselelerimizden biridir Alevi ve Sünni ayrılığı…

Nedendir bilinmez? Olmuştur işte…

Taassup diyelim, bağnazlık diyelim, fitne diyelim lakin ne dersek diyelim, artık bitirelim! Zira gün birlik günüdür. Asgari değil azami müştereklerimizin ortaya çıkarılarak etrafında kenetlenme günüdür.

Hoş, biz hiç ayrı görmedik, görülmedik de...

Öylesine bir bütünüz, öylesine kenetlenmişiz ki ayrılık, düşmanlık ne kelime?

Yine de bütünün içindeki farklılıklar art niyetlilerin dikkatlerinden kaçmıyor.

Fakat bu bizim gücümüz olacak, buna inanıyorum.

***

Türk milleti, Cumhuriyetimizin yüzüncü yıl dönümüne; 2023 yılına girmek üzere…  Yeni bir asra yani yeni bir çağa “Türk Yüzyılı’na” adım atmak üzere…

Türk milliyetçileri, bundan yüz yıl önce Türk milleti ile bütünleşerek, hem cephede savaşarak hem de fikir mücadelesi vererek kurduğu Cumhuriyet’i şimdi de yeni yüzyıla hazırlıyor.

Türk milliyetçiliği, Cumhuriyet’i kuran irade ve fikir olarak Cumhuriyet’i yaşatmak için de her an olduğu gibi yine hâkim durumda.

Sayın Bahçeli, taşları öyle döşüyor ki; pazılın eksik, yitik ve ulaşılmaz parçalarını öyle ustalıkla yan yana getirip birleştiriyor ki “yeni inşa süreci” sağ salim ve olması gerektiği gibi ilerliyor…

***

Milliyetçilik, “sevmek, bir araya toplamak-bir arada tutmak ve yükseltmek” demek…

MHP’nin muhterem Genel Başkanı liderliği ile bize bu hakikati her daim göstermekte.

Türk milletinin mütemmim cüzü, milli varlığımızın en önemli harcı ve taşı olan Alevi kardeşlerimizle Devlet Bahçeli Beyefendi’nin uzun yıllardır kurduğu yakınlık ve gönül bağı, bugüne kadar toplumsal onarım ve yeniden inşa alanında atılmış en büyük adımlardan biridir.

Bu adım yüzyıllar öncesinde başlayan kırılmayı tamire başladı bile… O sebeple hiç kimse gelecekten yana kaygı duymasın.

Sonuçlarını hep beraber gururla görecek, Pir Sultan’ımızın ifade ettiği gibi “Bozkurtla kıyamete kadar” birlik içinde kalacak ve birlikte var olacağız…

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *