Spor camiası bir süredir seçimle yatıp kalkıyor. Sonucu merak edilen seçimlerden biri de şüphesiz basketboldu. Camia, basketbolun aylardır Hidayet Türkoğlu ve yönetiminin yanlışlarını tartışıp durdu. Parasal konular, sportif konular, Türkoğlu’nun doping cezası vs konuşuldu. Bir memnuniyetsizlik vardı. Gençler ligi, yayın gelirleri gibi konularda atılan ileri adımlar, seçime az bir süre kala da olsa yapılan sponsorluk anlaşmalarına rağmen. Abdi İpekçi projesinin gecikmesi, bölgesel ligin kalkması, menajerlerin, hakemlerin durumu hep gündemdeydi. Banvit gibi bir kulübün yaşatılamaması bile başlı başına bir olayken sıradanlaştırıldı. Bir federasyonun başarı kriterlerinden en önemlisi milli takımların durumu da ortada.

Basketbolda durumun iyi olduğu söylenemez. Voleybol, jimnastik gibi başarılı dallarda mevcut başkanlara rakip çıkamazken basketbolda hem de camianın çok önemli iki isminin hele de belli yaşa gelmiş efsane Erman Kunter’in aday olması daha iyinin arayışıydı. Her zaman sporu sporun içinden gelenlerin yönetmesi savunulur. Sevindirici olan üç adayın da basketbolun tam içinden gelmesi. Ama seçimin Türkoğlu’nun da istediği gibi demokratik geçip geçmediğine camia karar verecek.

Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanı sıfatıyla Türkoğlu ve önemli isimlerden oluşan ekibinden beklenti çok büyüktü. Hal böyleyken şikayet eden camia, delegasyon nasıl olduysa Türkoğlu’na 108 oyla müthiş bir kredi açtı. Yakın geçmesi beklenen seçimde Erdenay’ın 48, Kunter’in de 21 oyda kalması Türkoğlu’nun gücünün göstergesi oldu.

Bir dönem daha görev istediğini söyleyen Türkoğlu’nun, bu krediyi iyi kullanıp son yıllarda geriye giden basketbolu şahlandırmaktan başka bir seçeneği kalmadı gibi.