Çiçeği burnunda yeni Merkez Hakem Kurulu, göreve gelir gelmez “Pimi çekilmiş bombayı” kucağında buldu. Hakemliği bitirilecekler, FIFA kokartı alınacaklar, klasman düşürülecekler, uzun süre maç verilmeyecekler, çarşaf liste halinde MHK’nın önüne koyuldu. Şaşkına dönüp, ne yapacağını bilemeyen Merkez Hakem Kurulu içinse, soru işaretleri çoğalmaya başladı. Acaba Ferhat Gündoğdu, kendisine yapılan dayatmalar karşısında dik durup camianın haklarını koruyabilecek mi? Yoksa TFF’nin bir memuru gibi mi çalışacak? MHK şunu unutmamalı ki, göreve boynu bükük başlayanlar, o kafayı bir daha kaldıramazlar. Ferhat kardeşime göreve geldiği zaman, gerek bu sütunlardan, gerekse de birebir konuşmalarımda özellikle federasyonla ilişkiler konusunda bazı tavsiyelerde bulunmuştum. Kendisinin de geçmişteki başarılı ve prensipli iş hayatından dolayı burada da başarılı olacağını ümit ettiğimi belirtmiştim.

Ancak, yaşadığımız olaylar, tereddütler oluşturmaya başladı. Şimdi soruyorum? Bir seminere davet listesini dahi kendi iradesiyle yapamayan Merkez Hakem Kurulu, maçlara hakem atamalarını nasıl yapıyor acaba?

Sevgili Ferhat, sen de hakemliği kendi iradesi dışında bırakmak zorunda kalanlardan birisin. Bunun acısını en iyi bilenlerdensin. O günlerde yaşadıklarını düşün. Kelle vererek o koltukta oturacaksan, kısa sürede tarihin sayfalarına kara harflerle gömüleceğini de tahmin ediyorsundur herhalde.

MHK, ortalıkta dolanan ve prim yapan bu linç kültürüne derhal son verdirmelidir. FIFA ve UEFA, ülkelerdeki hakem kurullarının bağımsız çalışmalarını özellikle istemekte ve takip etmektedir.

Ülkemiz, UEFA hakem konvansiyonuna dahil olduğu için, bizdeki hakemlikle ilgili gelişmelerde özellikle yakından takip ediliyor. Eğer böyle devam ederse, dünyada ve Avrupa’da örnekleri olduğu gibi, bize de UEFA’dan bir müdahale gelmesi yakındır. Bu tür yaptırımları ve örneklerini, MHK’nın, TFF’deki en büyük yardımcısı olan UEFA yönetim kurulu üyesi temsilcimiz Sayın Servet Yardımcı gayet iyi bilir.