Tarih 31 Temmuz 2009… Bu satırların yazarı, o dönem Türkiye Spor Yazarları Derneği, Ankara Şube Başkanı idi. Uzun yıllardır yapılan ve şimdilerde sendeleyerek giden Ankara Şubesi 4’lü Futbol Turnuvası’nın 43’üncüsü gerçekleştirilecek. Sanıyorum Merkez Hakem Kurulu Başkanı da Oğuz Sarvan. Turnuvamıza katılan takımlar ise Ankaragücü, Gençlerbirliği, Ankaraspor ve Eskişehirspor. O dönemde Türk kadını yaptıkları işlerde ‘zehir’ gibi. Her iş çevresinde erkeklerle ‘Çatır-çatır’ mücadele veriyorlar. TSYD Ankara Şubesi Yönetim Kurulu’nda bu maçlarda kadın hakemlerin görev alması kararı verildi. MHK ile temasa geçildi. MHK isteğimizi büyük memnuniyetle kabul etti. FİFA kokartlı kadın hakemlerimiz, Tuba Tosun, Sevcan Sungur ve Tülin Yavuz üçlüsüne görev verildi. Üstelik 4. Hakem de Kadriye Gökçek oldu. Bu Türkiye’de bir ilkti. Süper ligde yer alan 4 takımın maçından birisi olan Ankaraspor-Eskişehirspor maçına 4 kadın hakem görevlendirildi.

Bitmedi… TRT ile irtibat sağlandı ve maçın anlatılması görevinin bir kadına verilmesi talep edildi. TRT yönetimi de bu talebi kabul etti ve bir kadın spikerin TV’den ilk kez canlı maç anlatması sağlandı. O da Semahat Özdoğan Aslaner arkadaşımızdı. Maçta kadınlarımız olağanüstü bir performans sergiledi. Ellerinin hamuru ile erkek işine karıştılar. Ama ne karışma… Maç 5-4 Ankaraspor’un galibiyeti ile sona erdi. Kadın hakemler sorunsuz maç yönetti, Semahat arkadaşımız mükemmel maç anlattı. Dedik ya, sene 2009… Şimdi sene 2019… Tam 10 yıl önce bizlerin yaptığı işi UEFA gerçekleştiriyor. Bugün Süper Kupa finali var ve maçı kadın hakemler yönetecek. Söylüyoruz işte, “Sosyal projelerde Türkiye olarak hep öndeyiz” diye… Dünyayı inandıramıyoruz. Kadınlarımıza gelince, onlar çok önde… Çünkü onlar, yıllar önce Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün açtığı yolda ilerliyorlar… Ve son sözümüz TFF’ye. Cüneyt Çakır tamam da, ama keşke, keşke 4. hakem olarak bir kadın hakemi önerseydiniz UEFA’ya. Bilmem ne demek istediğimi anlatabildim mi!..