Türkiye, ‘Yeni İpek Yolu’ olarak da adlandırılan Kalkınma Yolu Projesi ile küresel ölçekte ekonomik ve jeopolitik gücünü artırmaya hazırlanırken, projeyle ilgili çalışmalar da tüm hızıyla devam ediyor.

Kalkınma Yolu ile ilgili açıklamalarda bulunan Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Irak, Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ulaştırma bakanlarıyla Kalkınma Yolu Projesi Mutabakat Zaptı imzaladıklarını söyleyedi.

Uraloğlu, “Projeler bitme aşamasında. Asya ile Avrupa arasındaki seyahat süresini Türkiye üzerinden önemli ölçüde azaltacağız. Irak’ta inşa edilen Faw Limanı’ndan yola çıkacak bir geminin, Süveyş Kanalı üzerinden Avrupa’ya ulaşması arasında geçecek süre ile aynı yükün Kalkınma Yolu üzerinden Avrupa’ya ulaşması arasında 15 günlük bir kazanım sağlayacağız” dedi.

OFİSLER, PROJELER BİTİNCE FAALİYETE GEÇECEK

Projenin takibi için Türkiye ve Irak’ın karşılıklı ofis açacağını belirten Uraloğlu, “Türkiye’nin Bağdat’ta, Irak’ın da Türkiye’de bir ofisi olacak ve sadece Kalkınma Yolu ile ilgilenecek. Ofisleri de projelerin sonlanmasıyla en kısa sürede faaliyete geçireceğiz” bilgisini paylaştı.

663A1D830Dad5714 W1200Xh873

MALİYETLER 20 MİLYAR DOLARI BULACAK

Projenin finansmanıyla ilgili de konuşan Uraloğlu, “İlk etapta 8 milyar dolar, 15 milyar dolar, 20 milyar dolara kadar çıkacak büyük maliyetler öngörüyoruz; ama elbette net rakamlar proje ilerledikçe ortaya çıkacak. Son ziyarette de uluslararası finansman kuruluşlarından kredi teminiyle ilgili bir yapı konusunda prensipte anlaştık. Bu finansmanın kaynağı BAE olur, Katar ya da başka bir ülke olur. Bunlar değerlendirilir, konuşulur. Önemli olan sermayenin uygun şartlarda sağlanıp etkin kullanılması. Biz öncelikle bunlara odaklanacağız” açıklamasında bulundu.

"BÖLGESEL LOJİSTİK ÜSSÜ OLACAĞIZ"

Türkiye’nin Orta Koridor üzerinde çok önemli bir konumda olduğu gibi Güney Koridor üzerinde de yer aldığını ve kuzey-güney koridorlarının da tam ortasında bulunduğunu anlatan Uraloğlu, bu itibarla Türkiye’nin Asya ve Avrupa arasındaki dış ticaret ağlarının merkezinde olmasını da dikkate alarak lojistikte bölgesel bir üs olmayı hedeflediğini belirtti.

Uraloğlu, şu değerlendirmelerde bulundu:

“Covid-19’la küresel tedarik zincirlerinde başlayan dönüşüm, 2022 Rusya-Ukrayna Savaşı içinde bulunduğumuz bölgenin lojistik haritasındaki değişim sürecini de hızlandırdı. 2023 Ekim’inde İsrail’in Gazze’yi işgaliyle Kızıldeniz’deki güvenlik krizi sonucunda Süveyş Kanalı’nda ticari gemi geçişleri sıkıntıya girdi. Bu güzergâh, küresel denizcilik şirketlerince tercih edilmedi, Ümit Burnu’na yöneldiler. Ama Orta Koridor mesafe ve süre açısından diğer ulaşım koridorları için çok güçlü bir alternatif. Ayrıca son 22 yıldır ülkemiz içinde çok modlu ulaşım bağlantıları sağlamanın yanı sıra uluslararası koridorlar oluşturarak kıtalar arasında kesintisiz ve kaliteli ulaştırma altyapıları tesis etmek üzere çok ciddi çalışmalar yapmaktayız. Biri zaten bahsettiğimiz Kalkınma Yolu Projesi, bir diğeri de Zengezur Koridoru… Dünyada gelişen ve büyüyen ticaret hacmiyle Türkiye’nin stratejik konumunu temel alarak yürüttüğümüz Kalkınma Yolu Projesi ile Faw Limanı’ndan Londra’ya kadar Avrupa’nın her ülkesine kesintisiz ulaşımı sağlayacağız. Hindistan, Doğu Asya ve Basra Körfezi üzerinden Irak’a gelecek yükleri, demir yolu ve kara yolu bağlantısıyla Avrupa’ya ulaştıracak projenin geniş bir coğrafyaya fayda sağlayacağını öngörüyoruz. Söz konusu güzergâhı bağlayan en ekonomik yol olacak proje, Türkiye’nin uluslararası konumunu daha da güçlendirecek. Türkiye ile Azerbaycan arasında doğrudan demir yolu ve kara yolu ulaşımı sağlayacak. Zengezur Koridoru ile de Türkiye ile Orta Asya arasında da yeni bir bağlantı kurmuş olacağız. Şunun altını çizmek istiyorum ki, geleceğin tedarik zincirleri, dayanıklılık, esneklik ve çevresel sorumluluk üzerine kurulu olacak. Türkiye, uluslararası ortaklarıyla iş birliği yaparak bu dönüşüme öncülük etmeye de hazır.”

663A1D861E9Be546 W1200Xh596"2030'A DOĞRU BİTİRMEK İSTİYORUZ"

Bazı ülkelerin projeye karşı çıkmasıyla ilgili de değerlendirmelerde bulunan Bakan Uraloğlu, Ürdün’ün itirazının sebebinin Hindistan’daki G20 Zirvesi’nde duyurulan IMEC Koridoru ile bağlantılı olabileceğini söyledi.

Uraloğlu, “IMEC Koridoru Hindistan’ı Orta Doğu’ya, Orta Doğu’yu da Avrupa’ya bağlayacak bir demir yolu ve liman ağı kurulmasının planlaması. Hindistan’dan çıkıp yine Arap Yarımadasından gelip 4 ülkeyi kateden bir koridor ve bu ülkelerden biri Ürdün. Ama biz IMEC Koridoru’nun çok olabilir olduğunu düşünmüyoruz. Türkiyesiz bir koridor olamaz. Aksiyonel değil. Reaksiyonel yaklaşımla ortaya koyulmuş bir proje. Gayemiz tüm gerilimlerden, çekişmelerden mümkün olduğu kadar az etkilenmek” diye konuştu.

Kaynak: Haber Merkezi