Geçtiğimiz yılın ilk yazıları “Yeni Yılda Üreten Türkiye” başlığı ile yayınlanmıştı. O yazılarımdaki bazı önemli kısımları hatırlatmak isterim.

-      Siyasi bir dev olmak için önce ekonomik bir dev olmamız gerekir,

-      Bugün borç alan, yarın emir alır,

-      Dümen üretime döndü,

-      Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin verdiği çeviklik,

-      Savunma sanayisini üretimin itici gücü olarak kullanmak,

-      Tek kelime ile “bağımsızlık” diyebileceğimiz üretim hedefleri,

-      Türk milletini yükseltme hedefi,

-      “Bir Yol, Bir Kuşak” projesini, kendi bölgesel ulaştırma, lojistik ve birleşme noktası vizyonu ile örtüştürme,

-      Belki bir masal gibi gelen, ama zemini katı bir gerçek olan Kızılelma.

 Bu cümlelerden açacağımız bir pencereden 2019’u tarif etmek istersek, ülke olarak, çok sancılı geçen ekonomik ortama ve risklere rağmen, bazen dik durarak, bazen durumu yöneterek yılı geçirdiğimizi, bunu yaparken de ekonomik bir dev olma yolunda mecburiyetimiz olan üretim için güçlü adımlar attığımızı söyleyebiliriz.

Yerli üretim, yani Türkiye’deki fabrikalarda üretmenin yanında; tasarıma, koda ve fikri mülkiyete sahip olmanın da ne derece önemli olduğunun anlaşıldığını, bu yolda da savunma sanayisindeki birikimimizin ne denli önemli olduğunu, yeni yıla en yakın proje olan Türkiye’nin Otomobili Girişim Grubu’nun ürünü otomobilden görüyoruz. Bence bu otomobilin milli olması, yerli olmasından daha önemlidir.

Bu bakışın; özel sektörümüzün gireceği her işte gözetileceği; devletin, üretenlerle rekabet etmeden, üretenlerle beraber, sektörleri destekleyeceği; milli ürünlerimizin dünyayı fethedeceği; üretim ile güçlü ekonomi, güçlü ekonomi ile de “Lider Ülke Türkiye” olacağımız günler dilekleriyle, yeni takvim yılınızı kutluyorum. Bilgi, Ar-Ge, teknoloji, sanayi, internet ve sosyal medya ile iç içe, ama el sıkma, sarılma, bir araya gelme gibi bizi insan yapan sıcaklıkları da teknoloji ile kaybetmeyeceğimiz bir yıl diliyorum.