-Sayın Kalaşnikova, burada konuşulan mesele sizin alanınızla ilgiliydi. Buradan bir şey anladınız mı?

-Benim anlayıp anlamadığımı konuşmamdan değerlendirmenizi rica edeceğim. Turizmin geliştirilmesi hakkında olumlu kanaatinizi belirttiniz. Diğer alanlarda da teklifler geldi. Fakat turizm konusunda aynı fikre sahip olduğumuza seviniyorum.

- Burada kaç yıldır yaşıyorsunuz?

- 25 yıl.

-Neden Kırgızca selam vermeyi öğrenemediniz hala? Dünkü sunumunuza bakıldığında Kırgızca selamlaşmayı bile bilmediğinizi gördük. Ama siz Kırgızistan’da turizmi geliştirmek istiyorsunuz. Bu sizi rahatsız etmiyor mu?

-Ben Kırgızistan’ı yurtdışına tanıtmak istiyorum. Eğer dil ilk ihtiyaç ise öğrenirim.

-O zaman neden Kırgızca öğrenmeyi ilk ihtiyaç olarak görmüyorsunuz?

-Evet, ben Kırgızca öğrenmeyi ilk ihtiyacım olarak görüyorum.

-Peki, neden Kırgızca’yı hala bilmiyorsunuz? En azından çabanızı gösterebilseydiniz. Sizin sergilediğiniz tavır ve hareketlerinizi sanki belirtmeme gerek yok bu ortamda. Bu sizin için ayıp olması lazım. Sizin böyle yetkilere sahip olup, Kırgızların dili, geleneklerine saygı göstermemenizden dolayı utanmanız lazım. Bizim milletvekili olarak açık konuşmamız gerekir. Bu sizin için büyük bir eksikliktir. Ben şimdi size Kırgızca konuşmaya başlarsam, siz hiçbir şey anlayamazsınız. Bana cevap bile veremezsiniz. Ben bundan eminim. Ben bunu dünden beri gözlemliyorum. Sadece bu makamdaki bir yetkiliye yakışmadığını düşünüyorum. Siz böyleyseniz sizin yanınızdaki yetkililer nasıl olacak? Düşünmek bile istemiyorum. 

Bu konuşma geçtiğimiz günlerde Kırgızistan Parlamentosu Jogorku Keneş’te yaşandı. Bu tartışma, Turizm Geliştirme ve Destekleme Fonu Başkanı Yelena Kalaşnikova ile Milletvekili Toktogul Kunduzbek Sulaymanov arasında geçti.

Yelena Kalaşnikova’nın sürekli olarak Rusça konuşması milletvekilinin haklı olarak kızmasına sebep oldu. Tartışma sırasında Sulaymanov, Kalaşnikova’nın Kırgızistan’da kaç yıl yaşadığını sorduğunda, 25 yıl yanıtını verince, “Neden Kırgızca merhaba bile demeyi bilmiyorsunuz? Bununla mı turizmi geliştirmek istiyorsunuz? Utanmıyor musunuz?” cevabını verdi.

Kırgız Meclisinde yaşanan bu olay, halkın seçtiği bir milletvekilinin verdiği yerinde bir tepkiyi ortaya koyuyor. Jogorku Keneş’te yaşanan bu tartışma, umarım örnek olur ve sadece Kırgızistan’da değil, diğer Türk Cumhuriyetleri Parlamentolarında da Türk dili dışında yapılan konuşmalar artık son bulur.

Bu durum şunu gösteriyor, Çarlık Rusya’sından bu yana ortaya koyduğu emperyal ve dayatmacı siyaset bugün de etkisini gösteriyor. Türk Cumhuriyetlerine yerleştirdiği nüfusun, üstten bakan, dayatmacı yaklaşımı yıllar geçse de hiçbir şekilde değişmiyor. Sovyetler yıkılsa dahi Rus zihniyetinde bir adım değişme yok. Hal böyle olunca, bağımsız Türk Cumhuriyetleri, kendi egemenliklerini, dillerini, kültürlerini korumak için ayağa kalktıklarında karşılarına Yelena Kalaşnikova gibi örnekler çıkıyor. Ne acıdır ki, bu yüz binlerce örnekten sadece birisi.