MHP Lideri Devlet Bahçeli, bir hakikati şöyle dile getiriyor:

“CHP, Gara’da yakalandı! HDP zaten oradaydı. İP ise çevresinde gıyaben keşif yapıyordu.”

Bırakın lânetlemeyi, “PKK terör örgütü” diyemeyen “Zillet erbabı”, Gara olayını tersine çevirip devleti ve Cumhurbaşkanını suçlama yüzsüzlüğüne yöneldi… Hani şu “yavuz hırsız hikâyesi” gibi!

Öztrak’a göre, Dersimli Kemal, “PKK’nin reklamını yapmamak için” adını anmıyormuş! Âlemi salak sanıyorlar!

Boğaziçi Üniversitesi’nde denedikleri fitne işe yaramadı…

“Proje” buydu, Dersimli Kemal’in birlikte iktidar olmak istediği “dostlar planı”nın gereğini yapıyorlardı! ABD’nin “ama”lı, “eğer”li açıklaması da bu işin parçası ve delili…

Üstüne de Gara şehitleri için 3 günlük yas ilan edilmesini isteme yüzsüzlüğü!

Maksat Türkiye’nin üç buçuk çapulcu karşısında çaresizliğini göstermek mi  acep?

*

Devlet Ata’nın “PKK’yı lanetlemek yerine Türkiye’yi isnat eden, hükümete fatura çıkaran menhus siyasi partilerin fitnenin beşinci kolu oldukları” sözü isabetli bir teşhis!

Oynanan oyunun şifreleri ve elebaşları ABD’deki sözde düşünce kuruluşlarının raporlarında…

2001’in Kemal Derviş’i ile müsteşarı Faik Öztrak’ı ve Kemal Kılıçdaroğlu işbaşındadır… “Devlet aklı” ile Türkmen Beyi’nin 2001 tecrübesi ışığında bunlara fırsat verilmeyeceği aşikâr…

*

HDPKK ve Selo için olmadık işlere kalkışanlar, sık sık “6 milyon oy almış parti” cambazlığı yapıyor utanmadan…

MHP TBMM Grup Başkanvekili Erkan Akçay bakın onlara ne cevap veriyor:

“Oyu vatandaştan aldığını görüyorsunuz da talimatı PKK terör örgütünden aldığını neden görmüyorsunuz? HDP demek PKK demektir!”

İşlerine gelince “bağımsız Yargıtay”, işlerine gelmeyince “iktidar baskısındaki Yargıtay” yaygaralarından biri HDPKK’li Faruk Gergerlioğlu’nun 2,5 yıllık hapis cezası onanınca koparıldı… Hep aynı terane!

Samanpazarı Şövalyesi’nin partisi de olaya balıklama atladı: “Yargı eliyle haksızlık!”

HDPKK’li Pervin Buldan “Bizim PKK ile ne ilgimiz olabilir?” diyecek kadar aptalca açıklamalar yapıyor telaşla…

9 HDPKK’li vekilin fezlekesi kapıda…

HDPKK’nin kapatılması da…

Bütün inkârlarına rağmen, HDPKK, Zillet ittifakının yani Y-CHP/İP/HDPKK/SP/Sermaye ve ABD’li dostlarının kirli işbirliği ifşa oldu… Bütün kirli planları, gizli anayasa çalışmaları da…

Dağdaki katil eşkıya, bu demokrasi havarilerine “6 milyon Kürt oyu”nu pazarlıyor!

Ama HDP asla Kürtleri temsil etmedi, asla Türkiye partisi olmadı…

Şimdi korku dağları sardığı ve mapusane yolu gözüktüğü için, “Bizim PKK ile ne işimiz olabilir” diyecek kadar arsız, saygısız ve küstahlar…

Şurası bir gerçek ki, o 6 milyon oy, masum halkın tehdit ve şantajla verdiği oydur!

*

Acilen fezlekesi gönderilen HDPKK’li vekillerin dokunulmazlıkları kaldırılıp yargıya hesap vermeleri sağlanmalıdır…

HDPKK kapatılmalıdır…

Siyasi Partiler Kanunu ve Seçim Kanunu üzerinde gerekli değişiklikler yapılmalı ve “idam” geri getirilmelidir!

AKP’li vekillerin bazıları hâlâ “parti kapatmak çare değil” diyebiliyor mu acaba Gara’daki insanlık dışı katliamdan sonra?

Gazi Meclis, çaresini mutlaka bulup teröristleri çatısı altında barındırmamalıdır!

Vatandaştan oy, PKK’den talimat alanlara gerekli ders verilmelidir!

Demokrasi, hürriyet, adalet ve eşitlik ancak öyle sağlanır!