69 yaşındaki İsmet Şeref, çocuk yaşta başladığı bıçakçılık mesleğini, ailesinin de desteğiyle yıllar içinde geliştirdi. 1984 yılında kendi atölyesini açan Şeref, oğlu Hikmet'i de bu ustalığın içine katarak geleneksel metotları yaşatmaya çalışıyor. Henüz 5 yaşındayken yanına aldığı Hikmet, bıçak üretmenin inceliklerini öğrenerek bir yandan mesleğine duyduğu tutkuyu artırdı.
Geleneksel Yöntemlerin Önemi Nedir?
Baba-oğul çift, kestane kömürüyle ısıtılan metal ham maddelerini şekillendirdikten sonra, damgalama ve parlatma gibi işlemlerle kullanıma hazır hale getiriyor. Ürettikleri bıçaklar, dört bir yana gönderiliyor. İsmet Şeref, mesleğin zorluklarından bahsederken, bu işe olan aşkının ve öğrenilenlerin gelecek nesillere aktarılmasının önemine dikkat çekiyor. Ancak, mesleğin devamlılığından endişe duyduğunu ifade ediyor.
İleriye Dönük Hedefler Neler?
Baba Şeref, yok olmamak için bu zanaatı tanıtmak gerektiği görüşünde. Eğitim vermenin öneminin altını çizen Şeref, “Ben bu işe aşığım. Mesleğimi bırakmayı düşünmüyorum. Bu kokuyu almasam, bu çark sesini duymasam benim ömrüm kısalır,” diyor. Bıçakçılığın geleceğin gençleri tarafından sürdürülmesini umarak, bu mesleği daha da ileri taşımayı hedefliyor.
Yeri Dolu Bir Geçmişin Ardından Gelecek
Hikmet Şeref ise, bıçakçılık mesleğini öğrenmenin yanı sıra üniversitede eğitim almayı da başardığını dile getiriyor. Fabrikada edindiği deneyimlerini, babasının öğretileriyle birleştirerek bıçakçılıkla ilgili bilgi dağarcığını genişletiyor. “Bursa bıçağını önemli kılan, her yerde kullanıma uygun olmasıdır. Bu zanaatın kalitesi, geçmişi ve geçmişteki ustaların bilgeliğiyle günümüze taşınıyor,” diyerek, mesleklerinin geleceğine olan inancını paylaşıyor.
Bıçakçılığın Sırrı Nedir?
Bıçak üretiminde kullandıkları teknikleri paylaşan Hikmet Şeref, çeliği makasla şekillendirip, çeşitli ısıl işlemler uyguladıklarını belirtiyor. Bu süreçte kullandıkları malzemelerin özellikleri, Bursa bıçaklarının kalitesini artıran unsurlar arasında yer alıyor. Çocukluğundan itibaren bu sanata duyduğu sevgi, onun için yol gösterici olmuştur ve bu yolu devam ettirme arzusu, onu geleceğe umutla bakmaya itiyor.
