Beşiktaş Kadın Voleybol Takımı Başantrenörü Lorenzo Micelli, Sultanlar Ligi’nde hedeflerinin play-off’a kalmak olduğunu belirterek, kulübün voleybol branşını büyük bir ailenin parçası olarak gördüğünü ve takım olarak mücadeleden asla vazgeçmeyeceklerini söyledi.
“Play-off’a ulaşmak bu sezon bizim için ligi kazanmak gibi olacak”
Beşiktaş’ın teknik patronu Lorenzo Micelli, ligdeki hedeflerini ve takımın mevcut durumunu değerlendirirken, takımına duyduğu inancı şu sözlerle dile getirdi:
“Bu sezonki hedefimiz play-off'a ulaşmak. Sezon içinde her zaman bulunduğumuz pozisyonun daha da ilerisine ulaşmaya çalışacağız. Kendimizi her zaman diğer takımlarla kıyaslamalıyız çünkü ligde yalnız değiliz. Play-off hedefimize ulaşmak bu sezon bizim için ligi kazanmak gibi olacak. Elimizdeki bütçeyle bir takım oluşturduk. Eminim ki takım oluşturulurken mümkün olan en iyi oyuncuları kadroya kattık. Ben de onların bir parçasıyım. Her gün ellerinden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyorlar. Büyük takımlarda olduğu gibi tek başına maç kazanabilecek oyuncularımız yok. Bu yüzden takım halinde bir sistem oluşturmalıyız. Birlik olmamız çok önemli.”
Micelli, Fenerbahçe, VakıfBank ve Eczacıbaşı gibi güçlü takımlara karşı oynadıkları maçların önemine değinerek,
“Kazanmamız gereken maçlarda ertelememek, son ana kadar beklememek gerekiyor. Akıllı olmalıyız, her fırsatı değerlendirmeliyiz” diye konuştu.
“Futbol ve basketbol öncelik olabilir ama biz de bu ailenin bir parçasıyız”
Tecrübeli antrenör, Beşiktaş camiasının büyüklüğüne dikkat çekerek, kulübün voleybol şubesinin de bu yapının değerli bir üyesi olduğunu ifade etti:
“Biliyorum, voleybol branşı her zaman kulüplerin birinci önceliği olmuyor. Futbol ve basketbol hep öncelik oluyor. Bu yüzden kulübün yıldızı olduğumuzu söyleyemeyiz ama ailenin bir parçasıyız. Kulübün çok büyük bir taraftar grubu var, resmen bizim için yaşıyorlar. İyi günde de kötü günde de bizimle beraberler. Kaybettiğimizde kötü olduğumuz ya da kazandığımızda en iyisi olduğumuz anlamına gelmez. Takımın projesinden bahsettiklerinde içimde güzel bir his vardı. Bu sezon nasıl ilerleyeceğimizin çaresine bakmalı sonrasında da geleceğimizi planlamalıyız.”
Micelli, Beşiktaş’a geliş sürecine ilişkin olarak da “Beşiktaş bana göre Avrupa'nın en değerli kulüplerinden biri. Bu yüzden teklif geldiğinde 'Evet, orada olmalıyım.' diye düşündüm ve kabul ettim.” ifadelerini kullandı.
“Kaybetsek de mücadeleden vazgeçmek bir opsiyon değil”
Siyah-beyazlı taraftarların desteğinden övgüyle söz eden Micelli, takımın mücadele ruhuna vurgu yaptı:
“Taraftarlar, her kulvarda takımı destekliyorlar. Atmosferi yaşadıklarını hissedebiliyorsunuz. Son sayıya kadar bizi destekliyorlar. Takıma çok yakın olmaları da benim için çok önemli. Kazanamasak da sahada bir mücadele olduğunu görebiliyorlar ve takdir ediyorlar. Kaybetsek de benim için mücadeleden vazgeçmek bir opsiyon değil. Taraftarlar da elimizden gelenin en iyisini yapmaya çalıştığımıza inanıyor.”
“İtalya ve Türkiye voleybolda dünyanın en güçlülerinden”
Türk voleybolunun yükselişini değerlendiren Micelli, iki ülkenin organizasyon kalitesiyle dünyada fark yarattığını söyledi:
“İki ülke (Türkiye ve İtalya), voleybolda dünyanın en güçlülerinden. Sadece oyunculardan, takımlardan ve antrenörlerden de bahsetmiyorum. ABD'de bile voleybol organizasyonları bu seviyede değil. Türkiye'de antrenörler, oyuncular sadece tek bir amaç için, voleybol için mücadele ediyor ve bu yüzden başarılı oluyorlar. İtalya da aynı. Bu konuda iki ülkenin birbiriyle paralel ilerlediğini söyleyebilirim.”
“Türkiye-İtalya finali benim için duygu karmaşasıydı”
Dünya Şampiyonası’ndaki Türkiye-İtalya finalini izlerken karmaşık duygular yaşadığını dile getiren Micelli, şu ifadeleri kullandı:
“Benim için gerçekten bir duygu karmaşasıydı. Orada olamadığım için kıskandığımı bile söyleyebilirim. Benimle çalışan sporcuların o seviyede olduğunu görmek beni mutlu etti ama iki takımdan birinin kaybedeceğini bildiğim için de üzülüyordum. Bu yüzden böyle maçları izlerken sadece teknik olarak nasıl oynadıklarına odaklanmaya özen gösteriyorum.”
