Türkiye dün sabah güzel bir haberle uyandı. Teröre yardım ve yataklık eden Mardin, Diyarbakır ve Van Belediye Başkanları görevden alındı ve yerlerine kayyum atandı. Türk devletinin yapması gereken buydu. Aslında gecikmiş ve beklenen bir karardı.

Görevden alınan HDP’li bu belediye başkanları göreve gelir gelmez belediyeyi terör örgütü PKK’nın lojistik merkezi yapmaya başlamıştı.

PKK’lı teröristlerin cenaze törenlerine katıldılar, teröristler için anma programı düzenlediler. Daha önceki kayyumların işe aldığı şehit yakınlarını işten çıkarıp, yerlerine PKK’lıları doldurdular. Teröristlerin mezarlarını belediye imkânlarıyla yaptılar. Kandil’den aldıkları talimatlarla terör örgütü PKK’nın programlarına katıldılar.

Yani halkın iradesini terör örgütü PKK’ya satmak için ellerinden geleni yaptılar. Türk devleti de yolun başında bir kez daha kanunlar çerçevesinde HDP’li bu belediyelere kayyum atadı.

Diğer HDP’li belediyelerin yaşayacağı son da elbette bu olacaktır. Çünkü HDP’li belediyelerin terör örgütü PKK dışında iradesi yoktur. Bugüne kadar kazandıkları belediyelerde de asla belediyecilik yapmamışlar, terör örgütü PKK’ya yardım ve yataklığın ihanetini gerçekleştirmişlerdir.

HDP’li belediyelere kayyum atandığında her zaman olduğu gibi yine ilk zıplayan CHP olmuştur. CHP’nin birçok yöneticisi HDP için feryat figan etmektedir.

Hele dün kendilerini HDP için parçalarken yaptıkları propagandalar ise tam bir rezillikti.

Neymiş “Kayyumun ilk işi, Atatürk’ün portresini belediye başkanının makam odasından indirmek” olmuş… PKK’lı hainlere sahip çıkarken bile böyle bir yalana sarılıyor ve yine Atatürk’ü istismar ediyorlar.

Hem de bunun üstünden propaganda yapan kim biliyor musunuz?

“Mustafa Kemal’in askerleriyiz” sözünden rahatsız olan, terörist sevdalısı CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu gibiler yapıyor. Atatürk portesinin daha büyük hali sağdan sola alınıp yerine asıldığı halde, CHP’nin tüm yöneticileri bu yalanla HDP’li belediyelere kayyum atanmasını eleştirdiler.

Bu CHP’liler ne tuhaf siyaset zavallısı gerçekten…

Mardin Belediyesi, Atatürk’ün fotoğraflarını belediyenin web sayfasından kaldırdığında zerre sesini çıkarmamıştı.

Şimdi kayyum atanınca, yalan propagandayla sözde Atatürkçü oldular. Videosu, fotoğrafı yayınlandığı ve kayyum açıklama yaptığı halde, hâlâ “Atatürk portresi kaldırıldı” yalanına devam ediyorlar.

HDP’li belediyeler terör örgütü PKK’nın karargâhına dönmüş, hâlâ hukuk, demokrasi, halkın iradesi masalları anlatıyorlar.

Hangi hukuk, hangi demokrasi, devletin imkânlarının terör örgütlerine yardım ve yataklık olarak dönmesine izin veriyor?

Dünyada böyle bir devlet yoktur. Olduğunu göstereceğiniz bir devlet var mı ey CHP’liler?

Türkiye Cumhuriyeti'ni Atatürk kurdu, Türkiye Cumhuriyeti'ni yıkmak isteyen bölücülere, onun ismiyle kalkan olmaya çalışıyorsunuz? Yazıklar olsun size…

Bir yazıklar olsun da bu ülkede cumhurbaşkanlığı, başbakanlık yapmış Abdullah Gül ve Ahmet Davutoğlu gibi isimleredir. Her ikisi de şehitleri çok olan şehirlerimizden Kayseri ve Konya doğumludur. Ama şehitlerimizin katillerine sahip çıkarak, Türk devletinin yapmış olduğu doğru bir adımı eleştirmişlerdir.

HDP bile kendini bu kadar savunamamıştır. Ama bu kayyumlarla birlikte tüm gizli HDP’liler ayyuka çıkmıştır. Bu ülkenin bu kadar haini barındırması büyük bir talihsizliğimizdir.

Türk devleti bu kadar hainin eleştirilerine elbette aldırmadan doğru bildiğini yapacak, terörle mücadeleyi hem dağda, hem şehirde tavizsiz sürdürecektir.

HDP’li belediyeler terör örgütlerinin yuvası olmanın bedelini ödemelidir. Bedel ödetmek, kanunlar çerçevesinde Türk devletine verilen bir yetkidir.

“Halkın iradesi” nutuklarıyla HDP’li belediyeleri kurtarmaya çalışan malum alçaklar da bilmelidir ki, halkın iradesi PKK’nın iradesine teslim edilemez.

Dostumuzu, düşmanımızı defalarca görmüştük ama HDP’li belediyelere kayyum atanması Türkiye’nin ihanet haritasını daha da netleştirmiştir.