Salı akşamı HaberTürk’te…

Sözcü’nün Zeyrek’i, Bay Müdafa’nın gizlice Küçükkaya ile görüşmesini aklamak için yırtınıyor… Akla zarar laflar…

Mesele, arş-ı âlâya çıkarılan Binali Bey’le Ekrem Bey arasındaki program…

Baştan sona hayal kırıklığı…

Ama “mızrak çuvala sığmıyor”…

Yalanın bini bir paraya…

Üstelik yatsıya da varmıyor yalancının mumunun sönmesi…

Önce “Binali Bey, Küçükkaya’dan soruları istedi” dedi, yalanlandı…

Meğerse kendi suçunu örtbas içinmiş…

Yere göğe konmayan Küçükkaya da gazetecilik mesleğini iki paralık ederek programdan önce Bay Müdafa ile görüşüyor…

Neresinden tutsanız elinizde kalıyor!

*

Adamın kampanyası baştan sona algıya yönelik zaten, somut bir şeyi yok…

Yalanın bini bir paraya…

Her yere afiş astırmış, programda da söyledi…

Bay Müdafa, “40 bin gence burs” verecekmiş!

Nereden verecekmiş? Belediye bütçesinden!

İstanbullular sazan ya, salla gitsin…

Beş yıl Beylikdüzü’nde belediye başkanlığı yapan bu Y-CHP’nin adayı, “bizzat Y-CHP’nin kanun teklifiyle, belediyelerin burs vermesinin engellendiğini” bilmiyor mu?

*

Videolar, fotoğraflar piyasaya düşünce, Tilki’nin Portakalı da “Yıldırım, mağduriyet yaratmak istiyor” diye savunma içinde…

Körler sağırlar, birbirini ağırlar misali…

Anlaşılan zillet ittifakının sevgi pıtırcığı Bay Müdafa’nın bir atımlık barutu da bitti…

Her soruyu başka şeyler anlatarak geçiştirmekten başka çaresi kalmamış…

“FETÖ, PKK, terör” diyorlar, “vallahi bilmem, tanımam!” diyor…

Arkasından FETÖ’cülerle bir sürü tivit sökün ediyor… Hem de fotoğraflı!

Sonra devletin televizyonu TRT’de programa çağırmışlar, diyor ki: “TRT olarak adil olduğunuza inanıyor musunuz?

Protesto edip çıkmasaydın ya, niye geldin demezler mi adama?

*

Tutturdu bir Sayıştay raporu hikâyesi…

Elinde sallayıp duruyor…

Bunun üzerine Sayıştay Başkanlığı, “Raporlardaki hususların kamu zararı veya usulsüzlük unsuru taşımadığını” açıklıyor...

Suçlamak için Sayıştay raporunu kullanıyor, o Sayıştayın açıklamasını iktidar yanlısı buluyor…

Kime ne anlatıyoruz ki?

*

Ayrıca, Bay Müdafa’ya “sen seçim öncesi Beylikdüzü Belediye Başkanıydın… Senin raporun nasıl” diyen yok? Araştırıp yazan da yok…

Onca yalanını takip ederken, yaptırdığı Türk düşmanı katil Makarios’un heykeli unutuldu… Bir caddeye, şehit Halisdemir’in adının verilmesine engel olduğu unutuldu.

FETÖ’den tutuklu Erkan Karaaslan’la olan ilişkileri unutuldu…

İt”ten “basit”e çabucak evriliveren ve özür dilemesi gereken adamın, “Valinin özür borcu var” pişkinliğini sorgulayan yok!

İBB makamındaki Atatürk tablosunun söküldüğü” yalanıyla başlayan yalan fırtınası, “Dedem İstiklal Harbi gazisi” ile sürdü…

Beylikdüzü başkanlık seçiminde 37 vaatte bulunmuş, beş yılda sadece ikisini yapabilmiş…

“Tamamlanmış Alibeyköy-Eyüpsultan-Eminönü metro hattını” da vaat eden o…

“Devletin işi manav açmak değil” lafı edip “Tanzim satış projem var” diyen o…

*

Bunca şamatanın tek gerçeği “PKK ve uzantısı HDP’nin, Bay Müdafa’yı destekleme” kararıdır…

İşte, girişilen kirli iş birliği ve söylenen yalanlar da burada saklı…

Tanımam, bilmem, görmedim” yalanı, yatsıya bile kalmadı…