Eğer siz seyircisiz de olsa sahanızdaki maçları kazanamazsanız.

Eğer siz lig sonuncusuna puan kaybeder, ligin üst üste kazanan istikrarlı takımına karşı üstünlüğünüzü koruyamazsanız…

İşte o zaman şampiyonluk da hayal olur.

Bu sene de kaçarsa, bu son haftalarda kaybedilen kaçıncı şampiyonluk olacak. Süre de uzadıkça oynayan her futbolcu heyecanlanıyor, “”Bu sene de mi kaçıracağız” psikolojisine giriyor. Maalesef bunu son birkaç haftaya kadar çok iyi idare eden yönetim ipin ucunu kaçırınca futbolcular da bundan etkilendi. Ayak oyunları iddiasına onlar da inandı, bu da takıma zarar verdi. Halbuki ligin en iyi kadrosuna sahip, en iyi futbol oynayan ekibi bu gibi iddialarla uğraşmamalı işine bakmalıydı. Eğer sen bu tip maçları kazanamıyorsan, hatayı biraz da kendi içinde arayacaksın.

Yazık bu kadroya. Sörloth, Sosa, Nwakaeme, Novak, Ekuban, Ömür, Parmak, Uğurcan ve diğerleri ile lige renk kattı, zevk kattı Trabzonspor. İyi de geldiler sakatlara ve genç kadrolarına rağmen. Antalyaspor karşısında direği geçemediler, pozisyonları değerlendiremediler. Şimdi artık kalan maçları kazanmak yetmeyecek, rakibin kaybetmesini de bekleyecekler. Umarız bu genç ve güçlü kadro ile genç Teknik Direktör Hüseyin Çimşir kalan maçlarda heveslerini kaybetmez, mücadelelerini sürdürür.

Artık bu lig daha çok su götürür diyemeyeceğiz.

Çünkü Trabzonspor kendi suyunu kesti.

Şimdi artık vananın başında Başakşehir var.