Seçim tartışmalarının geride kalmasıyla birlikte Türkiye gerçek gündemine dönmeye başladı. İçeride ve dışarıda kritik gelişmeler yaşanıyor. Birinci yılını dolduran Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin ne kadar önemli, ne kadar isabetli ve faydalı olduğu da şimdi çok daha iyi anlaşılıyor. Terörle mücadele, S-400 ve F-35’ler, Doğu Akdeniz’deki haklarımızın korunması gibi milli güvenliğimizi, varlığımızı ve geleceğimizi doğrudan ilgilendiren konularda çok önemli kararlar alındı. Bu kararları almak kadar uygulamak ve sonuçlandırmak da önemliydi. Yeni sistem bu konuda büyük kolaylık sağladı. Daha hızlı karar alınıyor, daha etkili şekilde uygulama yapılıyor ve kısa zamanda sonuca ulaşılıyor.

TERÖRLE MÜCADELE

Terörle, tarihin en etkili mücadelesi yapılıyor. Teröristler inlerinde bulunuyor ve imha ediliyor. Etkisiz hale getirilen terörist sayısı kadar, bu kanlı örgütün yönetim kademesindekilerin de bulunup yok edilmeleri çok önemli bir gelişmedir. Her gün bir elebaşının hak ettiği şekilde cezalandırıldığının haberini alıyoruz. Bu kadar başarı sağlanmasında kahraman güvenlik güçlerimizin canlarını ortaya koyarak verdikleri mücadele, elbette en önemli etkendir. Yılların tecrübesi, bilgisi, birikimi sahaya da yansıyor. FETÖ gibi içimizdeki hainlerin temizlenmiş olması ile birlikte istihbaratımız çok daha etkin ve verimli olmaya başladı. Bunlara bir de gelişen, ihtiyaca uygun ve tamamına yakını kendi üretimimiz olan silah, mühimmat ve teçhizat da eklenince, bu kanlı örgüt için kaçacak yer kalmadı. Siyasi uzantılarının da hukuk önüne çıkarılması ile birlikte nefesleri tamamen kesildi. İstihbarat birimlerimiz, güvenlik güçlerimizin başarısı ve kararlılığı karşısında PKK terör örgütünün dağılma noktasına geldiğini, elebaşlarının birbirlerine düştüklerini haber veriyor.

S-400’LER YOLDA

S-400 alımı Türkiye için ivedi bir ihtiyacın karşılanması kadar, yaşadığımız süreç dikkate alındığında aynı zamanda bir prestij ve itibar meselesi haline de geldi. ABD’nin haksız, hukuksuz, kaba ve saygısız tehditleri, dayatmaları, itirazları karşısında geri adım atmamak ve mutlaka sonuç almak gerekiyordu. Hükümetin bu konudaki kararlılığı takdire şayandır. Bu savunma sisteminin teslimatının artık an meselesi olduğu anlaşılıyor. Nereye konuşlanacağı, kullanımının nasıl olacağı tamamen bizim inisiyatifimizdedir. Bu konudaki spekülasyonlar yersizdir ve kesinlikle iyi niyetli değildir. Teslimatın yapılması ile birlikte çok daha güçlü, çok daha güvenli ve çok daha etkili ve caydırıcı bir ülke olacağımız muhakkaktır. Bu saatten sonra kimin ne dediği, ne yaptığı bizim için önemli değildir. F-35 meselesinde yine eli güçlü olan tarafız. Alıcı değil üretim ortağıyız. Bu uçakların teslimatının yapılmaması durumunda, bunun başka türlü sonuçları doğacaktır. Uluslararası hukuk bizden yanadır. Yasal haklarımızı sonuna kadar kullanacağız. Sonuçta ABD’ye mahkum değiliz ve başımızın çaresine bakarız.

DOĞU AKDENİZ’DEKİ HAKLARIMIZ

Doğu Akdeniz’de ilk andan itibaren doğru bir tavır aldık. Oldubittilere izin vermeyeceğimizi bizzat denizlere inerek gösterdik. Olması gereken budur. Sadece lafla yetinemeyiz. Sondaj gemilerimizin faaliyetlerini sürdürmesinin önünde hiçbir engel yoktur. Çatlak sesler bizi bağlamaz. Nitekim Sayın Cumhurbaşkanı da benzer şeyler söylemiştir. Bu kadarla da kalmıyor ve Kıbrıs konusunda daha etkili bir süreç başlıyor. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni kendi haline bırakmak yerine, daha yakın iş birliği, daha çok ekonomik faaliyet ve daha etkili bir yakınlaşma ile kendi ayakları üzerinde duracak hale getirmek son derece yerinde olacaktır.

SİSTEM KARŞILIK BULDU

Türkiye’nin yeni sistemle birlikte kabuklarını kırması, etrafındaki kuşatmayı yarması ve daha güçlü ve etkili bir konuma gelmesi, beraberinde bazı rahatsızlıklar da doğuruyor. Yeni bir sistem tartışması başlatmak kesinlikle kötü niyettir. Her şey ortadadır ve böyle bir şey sadece ve sadece bu ülke ve milletle meselesi olanların işini kolaylaştıracaktır. Diğer taraftan parti kurmak için harekete geçenleri ibretle izliyoruz. Siyasi istikrarsızlık ve belirsizlik oluşturarak, bu süreci kesmek için çok yoğun bir faaliyet yürütülüyor. Bizi asıl hayrete düşüren, AK Parti’nin içinden çıkanların bu kirli oyunun bir parçası haline gelmeleridir. Tam da silkinip ayağa kalkacağımız bir sırada, ikilik çıkarmak, kriz ve kaos zemini oluşturmak akıl, vicdan sahibi olanların yapabileceği bir şey değildir.

Kim ne yaparsa yapsın, bu yoldan dönüş yoktur. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi hem millette, hem uygulamada karşılık bulmuş ve yerleşmiştir. Eksik ve aksayan yönlerinin düzeltilmesi ile daha etkin bir hal alacak ve cumhuriyetimizin yüzüncü yılı olan 2023’e daha iddialı, daha gelişmiş, daha saygın bir ülke olarak girmemizin yolu tamamen açılacaktır.

Mail: [email protected]