Adam durumdan vazife çıkarıp, Twitter’dan ışıkları yanan AYM binasının fotoğrafı ile “Işıklar yanıyor!” diye mesaj atıyor!

Çok sert tepkiler görünce, mesajını açıklamaya çalışıyor, dayanamayıp mesajı kaldırıyor!

Tam da AYM’nin tartışıldığı dönemde…

Yerel mahkemenin AYM kararını tanımadığı bir sırada…

AYM üyesi Engin Yıldırım’ın bu enteresan mesajı İçişleri Bakanlığı, Adalet Bakanlığı, AKP ve halkın sert tepkisiyle karşılaştı…

Takvim Gazetesi, Yıldırım’a, “Eşgali sünepe haşhaşilere benzeyen AYM Engin’e sözümüzdür. Seni o bayrak direğine asarlar” tepkisini gösterdi.

Birden “kirli bohçalar” ortalığa saçılıverdi!

*

Daha iki gün önce yazmıştım, AYM siyasileşme yolunda…

Son örneği de Yıldırım…

Attığı mesaj “darbe” imasında… Birilerine göz kırpıyor…

Cunta dönemlerinde Genelkurmayın ışıklarını yakmasını hatırlatıyor âdeta…

İçişleri Bakanı Soylu ile polemiğe bile girmişti.

Yıldırım, 2010’da Abdullah Gül tarafından YÖK’ten atanmıştı

Bu üyenin görevi 2031 yılında bitecek! İnanılmaz bir kadro…

Ne var ki Yıldırım sonra çark üstüne çark ediyor, koskoca bir profesör olarak söylediğinin arkasında duramıyor. Şimdi en son geldiği nokta şu:

“Şahsi twitter hesabımda yaptığım paylaşımda kullandığım ibare maksadı aşan bir şekilde yorumlandı ve bundan büyük bir üzüntü duymaktayım. Gayem, AYM'nin bir hukuk ışığı olduğuna vurgu yapmaktı. Demokrasi dışı tüm oluşum, araç ve teşebbüsleri ima etmem asla söz konusu değildir.”

*

Olaya İçişleri Bakanlığı “Işıklarımız yanıyor” diye tepki gösterirken, Adalet Bakanı Abdülhamit Gül de Twitter’dan şu açıklamayı yaptı:

“Vesayet özlemi içinde olanlar, hukuk adına konuşma ehliyetini yitirirler. Işıkları Millet açar, Millet kapatır.”

Cumhurbaşkanlığı ise Yıldırım’a şu karşılığı verdi:

“Böyle bir tweet hukuki bir tartışmayı hukuki olmaktan çıkarır. Aklı başında herkes bu yazılanın ne anlama geldiğini bilir. Herkes (AYM Üyesi de olsa) aklını başına almalı, tavır ve davranışına dikkat etmelidir. Hiç kimse layüsel değildir... Bir AYM üyesi önce Anayasa’yı özümsemelidir. Hakim cübbesi ile trollüğün lüzumu yoktur. İnsanda biraz devlet adamı ciddiyeti olur. Bu tavır her şeyden öte Anayasa Mahkemesi’ne ve bu kişinin birlikte mesai yaptığı AYM üyelerine saygısızlıktır.”

Olan biten işte ortada… MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin “AYM’nin yeniden düzenlenmesi konusundaki ısrarı” boşuna değil…

MHP Grup Başkanvekili ve Sakarya Milletvekili M. Levent Bülbül’ün Yıldırım’a tepkisi de gerçeğin açıklaması:

“Bu cesaretin kaynağının hukuk olmadığı mutlaktır. Sinsi mesajlarla Türkiye’yi tehdit edenlere her zaman her yerde ‘Hodri meydan’ diyoruz.”

MHP Kayseri Milletvekili İsmail Özdemir AYM hakkında bir teklifte bulunarak, "Anayasa Mahkemesi’nin kendi kurumsal kimliğini kullanan ve bu kurumun üyeliğini yapan bir şahsın “adice” bir paylaşımla neyi ima ettiği malumdur! Yaşanan bu olay Anayasa Mahkemesi’nin tüm unsurlarıyla yeniden masaya yatırılmasının ne derecede önemli olduğunu ortaya koyuyor. Anayasa Mahkemesi’nin bu ve benzeri tartışmaların dışına çıkarılması zaruridir. Bu konuda Sayın Genel Başkanımızın 30 Eylül 2020 tarihinde yapmış oldukları açıklamaları, ne derecede haklı olduğumuzu bir kez daha göstermiştir." dedi.

Bu ülkede hiçbir kurum ya da kişi millî iradeye gözdağı veremez!

AYM, aldığı kararlarla millet vicdanını yaralamaya, sancılı ve sakat kararlarla hukuku siyasileştirmeye sapmıştır…

Bir ağır ceza mahkemesinin AYM’nin TBMM’nin üzerine çıkarak aldığı kararını dinlememesine böyle abuk sabuk mesajlarla tepki gösteremez!

Ama görünen o ki, bazı AYM üyeleri haddini aşarak hukukî kaosa koşmaya niyetlidir!

TBB ve TTB’den sonra AYM üyelerinin tavırları milleti endişelendiriyor.

AYM, TBMM’nin çıkardığı kanunları incelemektir. Kendini Yargıtay yerine koyup yargılamaya kalkıyor.

Devlette işe girerken güvenlik soruşturmasını kaldıran AYM kararı malûm…

Kardeşi FETÖ’den ceza alan AYM üyesi Yıldırım’ın mesajı milletle alay etmektir.

Ağalar, adalet ve hukukla oynamayın, alet etmeyin emellerinize…

Adalet hepimize lazım!