Yine kızacaklar Memur- Sen’ciler…

“2017’de imzaladıkları toplu sözleşmenin iflasıdır” olan biten… Hiç sözleşme masasına oturmasalardı, hükümet bu zammı zaten verecekti…

Ancak kadrolaşsınlar, baskı yapsınlar, ama seçimde hiç çalışmasınlar, liyakat ve sadakati geçin hele… Masada “refah ve büyüme payı” isteyeceklerine “enflasyon farkı”na razı oldular…

Önümüzdeki günlerde 2020-2021 dönemi için toplu sözleşmeye oturacaklar… Yine “diğer sendikalar masaya oturmasın” derlerse şaşırmayın… Yani Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Önder Kahveci’nin işi zor bu görüşmelerde…

Kahveci, masada hem kamu işverenine baskı yapmaya çalışacak, hem de Memur-Sen’in çalışanları yeni oldubittilerle karşı karşıya bırakmaması için gayret edecek!

Memlekette sendikacılığı ne hâle düşürdüler…

Günden güne eriyen sendikalı sayısı… Terfi, nakil ve tayinlerdeki tarafgirlik ve üyelik baskıları… Son iki yılda memur ve emeklinin eriyen maaşları…

Sözleşmelilerin aile parçalanması, 3600 ek gösterge masalı, 4B’lilere kadro, EYT’lilerin zor şartları, yeni sosyal haklar umurlarında değil… Kaybedilen belediyelerdeki kıyım karşısında “Kimse örgütlü gücü hafife almasın!” demeçleri vermekten başka icraatları yok…

Memur-Sen’in 2017 sözleşmesi, memura hiçbir katkı sağlamadı… Oysa çalışanlar ve emekliler hayatla mücadele içinde…

İki-üç gündür zam sağanağı var… Akaryakıt her gün 5-10 kuruş bindiriyor… Elektrik, sigara, çay, şekere, içkiye zam yapıldı…

TÜİK, haziran enflasyonunu 0,03 ve yıllık enflasyonu 15,72 olarak açıklarken, bakan Albayrak tek haneli enflasyondan bahsediyor… 1 Temmuz’dan sonra açıklandığı için enflasyon zammını etkilemiyor… Kısacası memur ve emeklinin alacağı zam belli: Yüzde 6…

İlk altı ayda da verdikleri yüzde 4’lük artışa karşılık yüzde 5 enflasyon çıkmıştı! Yani maaşlar yüzde 1 eriyivermişti…

Çalışanlar üzerinde “iktidar baskısıyla yetkili” Memur-Sen’i önümüzdeki sözleşme masasında göreceğiz… Sendikacılığı bitirdiler mi, bitirmediler mi?

Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Önder Kahveci’nin deyimiyle “Yıllardır toplu sözleşme sistemini değersizleştiren ve sabote ederek önemsizleştiren konfederasyonun terazisi bu sıkleti çekiyor mu, çekmiyor mu?” Yoksa istifa edip Türkiye Kamu- Sen’e üye olanlar üzerinde cellatlığa devam mı edecekler?

Sendikacılık vizyon ve misyon meselesi… Önümüzde kamu çalışanlarını yakından ilgilendiren sözleşme görüşmeleri var…

Memur-Sen yine kanunen bulunma hakkı olan Türkiye Kamu-Sen’in masada olmasını yine istemeyecek mi, yoksa “sendikacılık” yapıp memurun hakkını iktidar karşısında çatır çatır savunabilecek mi? Kahveci, burada şu hususu özellikle vurguluyor:

“Bütün kamu çalışanlarını bu yıl gerçekleştirilecek toplu sözleşme görüşmelerini yakından takip etmeye ve yetkili konfederasyonun olası yanlış tutumuna karşı tepki göstermeye davet ediyoruz. Aksi halde bundan önceki dönemlerde olduğu gibi bu dönemde de eriyen maaşlar, azalan alım gücü ve zorlaşan hayat şartları ile karşı karşıya kalmamız işten bile değildir.”