Muhalefetin erken seçim çığırtkanlığı, yazar ve trolleri aracılığıyla sürekli “sokaklara dökülün” çağrıları ve sık sık anket yayınlamaları son günlerin sistemli propagandasıdır. CHP’nin başını çektiği muhalefetin tek merkezden yönetildiği, propagandalarını bile tek merkez elinden ürettikleri alenen ortadadır.

          Beş ay önce “Kılıçdaroğlu erken seçim istiyor’ şeklinde yorumlar yapılıyor. Siz erken seçim istiyor musunuz, Türkiye’de bir erken seçim ihtimali var mı?” sorusuna “Kimsenin erken seçim istediği yok ki... Kaldı ki benim veya bir başkasının erken seçim istemesinin bir anlamı da yok…” cevabını veren Kemal Kılıçdaroğlu, nereden sinyal aldıysa sürekli erken seçim çağrısı yapmaya başladı. Onun siyasetine kuyruk olanlar da aynı dili kullanmaya başladı.

          CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu “Erken seçim bizim neyimize…” mealindeki açıklamasından vazgeçerek geçtiğimiz ay “Ülke yönetilmiyor. Bu ülkenin kurtuluşu bir an önce seçime gitmektir. Bunu kime söylüyorum? Sayın Bahçeli’ye söylüyorum. Bu ülkeyi seviyorsan çık kardeşim yarın sabah de ki ‘Yeter M artık’. Türkiye’yi seçime götür” açıklamasını yapmıştı.

          CHP’nin siyasi kölesi Meral Akşener de 5 ay önce aynı Kemal Kılıçdaroğlu gibi “Çok erken bir seçim beklemiyorum.” derken, o da birden Kemal Kılıçdaroğlu’ndan aldığı sufleyle “Sayın Kılıçdaroğlu doğru yere ateş etti. Biliyorsunuz ülkemizde ‘seçimlere fısıldayan adam’ Sayın Bahçeli’dir. O nedenle oradan yürüyor. Kendisini kutluyorum” açıklamasını yaptı. Ali Babacan ve Ahmet Davutoğlu gibi Cumhur İttifakı’ndan oy tırtıklamak için kurdurulan partiler de aynı bunların ağzıyla seçim cümleleri kurmaya başladılar.

          İnanın hepsinin oynayacağı oyun, kuracakları cümleler bir merkez tarafından bunların eline tutuşturuluyor ve bunlar da harfiyen onları oynuyor ve dillendiriyorlar…

Erken seçim” konusu böyle olduğu gibi, her konuda böyleler…

Bunlarınki “Bul karayı, al parayı” şeklinde kumar siyasetidir.

Muhalefet, Türkiye’yi erken seçim atmosferine sokmak için sürekli anket yayınlatmaktadır.

          Güvenirliği bitmiş, kaç defa yayınladıkları sonuçlarla rezil olmuş ve halkın iradesini manipülasyonlarla etkilemeye çalışan anket şirketleri, muhalefetin parasını söğüşlemek için sürekli anket yayınlamaya başladı. Muhalefet kendilerine görev olarak verilen projeye, anket şirketleri de bunlardan kazanacağı paraya bakıyor.

          Yayınladıkları sözde anketleri de sürekli “Cumhur İttifakı’na kötü haber” başlığıyla yayınlayarak algı yapıyorlar. Hatırlayın bu muhalefet ve anket şirketleri seçimlerden önce MHP’nin oy oranını %2-3 olarak gösteriyordu. MHP seçimlerde %11’i geçen oy almıştı.

Benim anlamadığım, bu CHP ve İP neyine güveniyor?

          Hadi sizin gibi diyelim “Cumhur İttifakı eriyor”, peki siz mi doluyorsunuz? CHP’nin televizyonu Halk TV’de CHP’nin eski milletvekili ve CHP’yi militan gibi savunan yazar-yorumcu Barış Yarkadaş bile “Son 18 ayda İstanbul’da 41 bin 157 üye istifa etti. Sadece birkaç ilde 70 bine yakın üye kaybettik. Yönetimin oturup neden bu insanlar partiden istifa ediyor diye düşünmesi lazım” demişti…

          CHP’nin kazandığı büyükşehir belediyelerinin başkanları da hizmette sınıfta kalmış, âdeta hepsi patlayan balon olmuşken, CHP neyden medet umuyor gerçekten anlaşılır gibi değil…

          İP isimli partide de kurucular, milletvekilleri, belediye başkanları, il ve ilçe başkanları, üyeler istifada birbiriyle yarışırken, kavgalar, dövüşler, hakaretler parti içinde durmazken, HD(P)KK ilişkileri deşifre olmuşken, CHP köleliği netleşmişken, geçen gün İP milletvekilinin birisi televizyon ekranlarında “Oyumuz %13-15 arası” diyor. Ne yaptınız da böyle oyunuz fırlıyor?

          Genel seçimlerde barajı bile geçemediniz. 2019 yerel seçimlerde bir tane kazandığınız il belediyesi bile yok… O yüzden size ‘ufak atın da az da CHP-HDP yesin’ derler… Az da Ali Babacan ve Ahmet Davutoğlu’na bırakın elbette…

          Elbette muhalefet demokratik hakkını kullanarak erken seçim isteyebilir. Bu onların hakkıdır. Ama bizdeki muhalefet, Türkiye merkezli ve ülke menfaatleri ölçüsünde düşünmediğini defalarca Türk milletine gösterdi.

          PKK’nın yanında PKK’lı, YPG’nin yanında YPG’li, FETÖ’nün yanında FETÖ’cü, DHKP-C’nin yanında DHKP-C’li olan bu muhalefetin erken seçim çağrısının Türk milletini düşünmesinden kaynaklandığını söyleyebilecek bir kişi var mıdır?

          Türkiye Cumhuriyeti’nin 97. yıl dönümünü idrak ettiğimiz bu günlerde daha nice yıllar görebilmek istiyorsak, iktidar devirebilmek adına her türlü Türkiye düşmanlarıyla hareket eden bu muhalefete dikkat etmek her Türk vatandaşının görevi olmalıdır. Atatürk’ün miraslarını korumanın yolu, CHP’nin başını çektiği bu muhalefete dikkat etmekle başlıyor.