Mal bulmuş mağribi gibi bir organize suç örgütünün başının açıklamalarına sarılıp, bunun üzerinden iktidar arayanlar, Türk milletinin hür iradesine ne kadar uzak, ne kadar yabancı ve ne kadar ilgisiz olduklarını ibret verecek biçimde bir defa daha göstermişlerdir. Her yanlışın, her kötülüğün, her tezgâhın ya yanındalar, ya içindeler. Bir de bu perişan hâlleriyle çıkıp ahkâm kesiyor, akıl veriyorlar. Meclis harekete geçirilmeliymiş, iddialar araştırılmalıymış ve Türkiye bu yükten kurtulmalıymış. Bir taraftan bunu söylüyor, diğer taraftan da yargının gereğini yapmak için harekete geçmesinin üzerini örtmeye uğraşıyorlar. Yargı bağımsız değilmiş, savcılar emirle hareket ediyormuş.

YARGIYI HEDEF ALIYORLAR

Eğer ortada suç oluşturan bir şey varsa, yargının harekete geçmesi ve gereğini yapması olmazsa olmazdır. Bunda en küçük bir şüphe yok. Ancak siz bir taraftan yargının görevini yapmasını isteyip, diğer taraftan savcılara, hâkimlere ve yargının tamamına saldırırsanız, bunun adı ikiyüzlülük, pişkinlik ve iftira olur. Türkiye Cumhuriyeti Devleti bir hukuk devletidir. Yargının nasıl işleyeceği Anayasa ve kanunlarla belirlenmiştir. Hâkim ve savcıların görev yetkileri açık ve nettir. Bu gerçekler orta yerde dururken ve ortada elle tutulur hiçbir gerekçe yokken, yargı mensuplarını töhmet altında bırakmak aslında suçtur. Karanlığa, kaosa ve krize oynamaktır ki, zilletin zaten bütün niyeti de, hedefi de budur.

BÜYÜK BİR OYUN VAR

Kimden neyi saklamaya çabalıyorsunuz? Milletin aklıyla niye bu kadar alay ediyorsunuz? Herkesin size itibar ettiğini, sizin söylediklerinize inandığını mı zannediyorsunuz? Biraz izan sahibi herkes her şeyin farkındadır. Ortada bir oyun var. Birliğimizi, dirliğimizi ve kardeşliğimizi hedef alan bir provokasyonla karşı karşıyayız. Bu ülkenin gerçekleri ile zerre kadar ilgilenen herkes bunu anlar ve görür. Bizi içimize kapatmaya uğraşıyorlar. Yargıya güveni sarsmaya çabalamalarının temel sebebi, bir güvensizlik ortamı oluşturmak, devlet millet birlikteliğini dinamitlemektir. Meclisin görevi ayrı, yargının görevi ayrıdır. Siyaset yapanların bunu bilmemesi mümkün değildir. Meclisin denetim gibi bir yetkisi olsa da temel görevi yasa yapmaktır. Kendini yargının yerine koymak değildir. Yıllarca parlamento muhabirliği yaptım ve ben Meclis araştırma ve soruşturmalardan bir netice alındığını görmedim. Araştırmalar kâğıt üzerinde kalırken, soruşturmalarda son söz yine yargınındır.

KAOSA YATIRIM YAPIYORLAR

Eleştirmek ayrı şeydir, güveni sarsmak ve bir kaos ortamı oluşturmak farklı bir hesaptır. FETÖ’nün bu ülkeye en büyük ihanetlerinden birisi de yargıya olan güveni sarsmak olmuştur. Bunu devam ettirmek, hatta daha da ileriye götürmeye çabalamak FETÖ’nün işini kolaylaştırmaktır. Zillet bugün büyük bir gayretle FETÖ’nün bıraktığını tamamlıyor. Bir taraftan yargıya güveni sarsmaya, diğer taraftan bu ülkenin varlığının ve bölünmez bütünlüğünün teminatı olan güvenlik birimlerimizi töhmet altında bırakmaya uğraşıyor. Ortaya atılan iddiaların merkezinde terörle kahramanca mücadele eden, vatan savunmasını her şart altında gözünü kırpmadan yürüten asker ve sivil devlet adamlarının yer alması bir tesadüf değildir. Bir şüphe uyandırma ve itibarsızlaştırma çabası olduğu açık şekilde görülüyor. Eski defterler karıştırılarak, bir belirsizlik ortamı oluşturmanın peşindeler.

AMAÇLARI BELLİ

Bir defa daha ve altını çizerek belirtiyorum. Hiç kimse suç işleme hakkına sahip değildir. Yanlış yapan, suç işleyen mutlaka hesabını vermelidir. Ancak birilerinin keyfine göre suç üretilemez, birilerinin yalanları üzerinden kimse töhmet altında bırakılamaz. Kirli bir tezgâh kurulduğu bellidir. Maksat Türkiye’nin önünü kesmektir. Bir kaos ortamı oluşturmak ve bunun üzerinden karanlık emellerini hayata geçirmektir. Sayın Bahçeli’nin tespiti ile oyun büyüktür, oyun kirlidir, oyun karanlıktır, çok boyutlu ve çok aktörlüdür. Bu menfur tezgâhın siyaset taşeronları, medya teşrifatçıları, sivil toplum tertipçileri, suç ve terör örgütü temincileri, özellikle de dış tedarikçileri vardır ve bellidir. Türkiye’nin üzerine gölge düşmesi, siyasi ve hukuki çözülme yaşaması konusunda alçak bir rekabet maalesef devrededir. Amaç, Türkiye’nin uluslararası camiada itibarını lekelemektir. Amaç, Türkiye’nin mukavemetini kırarak her türlü müdahaleye açık hâle getirmektir.

ZİLLET YİNE YANLIŞ TARAFTA

Sayın Cumhurbaşkanı ve Sayın Devlet Bahçeli yaptıkları açıklamalarla oynanan oyunu bozmuş, saldırıyı geri püskürtmüşlerdir. Komplo üretim merkezleri beyhude bir çaba içindedir. Hiç kimse Türk milletinin hassasiyetlerini, aklını ve sabrını hafife almamalıdır. Zillet yine yanlış tarafta yer almış, yanlış ata oynamıştır. Türk milletinin iradesine inanmak ve güvenmek yerine, karanlık mahfillere bel bağlamış, vatan-millet düşmanlarına yatırım yapmıştır. Bu durum varlık sebeplerine uygun olsa da açık bir gaflet, hatta ihanettir.