YKS NEDEN ERTELENMEDİ?

Sevgili gençler öncelikle bilindiği gibi şu adımı atmamız lazım. Bu tür sınavların tarihleri aylar öncesinden ilan edilir. YKS tarihi de çok önceden açıklanmıştı. Koronavirüs salgını ülkemizdeki her şey gibi sınav takvimlerini de maalesef etkiledi.

Belirsizlikler sebebiyle sınav tarihleri nedeniyle bu tarz tedbirli davranılmaz kaçınılmaz durumdu. Öğrencilerin gereksiz stres yaşamasını önledik.

Bazılarının bu tarihin turizm sektörünü canlandırmak amacıyla belirlendiğini iddia etmesi tamamıyla spekülasyondur.

 Son dakika... YKS neden ertelenmedi Cumhurbaşkanı Erdoğandan flaş açıklamalar

  

Salgının kontrol altına alınmasıyla itibaren 11 Mayıs'tan itibaren normalleşme devreye alındı. Sınav tarihleriyle de ilgili bir süreç işledi. Sınavın asıl tarihine en yakın zamanda yapılmasının daha doğru olacağı görüşü ortaya çıktı. Sınav tarihi ilk açıklanan tarihe en yakın tarih olarak 27-28 olarak belirlendi.

Gerekli tüm tedbirler alınmıştır. Gençlerin sadece önlerindeki sorulara ve hedeflerine odaklanmalarını istiyorum.

YURTLAR VE BURSLAR KONUSU

Kredi ve burslarla ilgili sormuş olduğunu soruda, göreve geldiğimizde verilen burs sadece 45 TL'ydi. Şimdi ise burslar noktasında geldiğimiz nokta çok daha farklı konumda. Bizler bursları ciddi manada yükselttik. Şuan itibariyle bursların geldiği konum 550 TL'ye çıkarıldı. Lisans öğrencileri için 550 TL burs verirken, 1400 TL lisans üstü öğrencilere veriyoruz, 1650 TL de doktora öğrencilerine kredi ya da burs veriyoruz. İş başladığında 45 TL, şimdi ise lisansta 550 TL, daha sonra ise kredi burs noktasında 1100 TL'ye çıkarıldı. Doktora öğrencilerinde ise 1650 TL'ye çıkarıldı.

17 bin 450 yeni yurt yatağını hizmete alacağız.

 

"ÇARPIK TABLOYU DEĞİŞTİRMEMİZ GEREKİYOR"

(Üniversite bitirdiği halde iş bulamayan gençlere neler söylemek istersiniz?) İşsizlik, herkes için çok ciddi bir sıkıntıdır. Ülkemizde şehirleşme oranının artmasıyla birlikte tarım kesiminde gizlenen işsizlik kendini belli etmeye başlamıştır.

Üniversite öğrencisi sayımız 8 milyon rakamına dayandı. Eğitim seviyesi yükseldikçe, gençlerin hayata atılma yaşı da ilerliyor. Günümüzde lisans-yüksek lisans derken bu çıta 30 yaşa yükseldi. 

Çarpık tabloyu değiştirmemiz gerekiyor. Gençlerimizin hedeflerine uygun iş alanları oluşturmak amacımız. Son 7 yılda yaşanan onca badireye rağmen hedeflerimize sıkı sıkıya bağlıyız. 

Türkiye'nin önünde çok büyük bir potansiyel var. Önümüzdeki fırsatı değerlendirerek, kendilerini geliştiren, birikimi ve yeteneği ile öne çıkan her gencimize gönül huzuruyla çalışabileceği iş alanı sağlama konusunda kararlıyız. Ancak her üniversite mezununun kamuda istihdam edileceği gibi bir yanlışa da düşülmemesi gerekiyor. Kamunun görevi iş yapmak, kazanmak isteyen herkese ön açmak, destek vermek yol göstermektir. Asıl istihdam özel sektörde, üretimde, ticarette, tarımda olacaktır. Gençlerimizden kabiliyetlerine güvenmelerini geleceklerini özel sektörde aramalarını istiyorum. Dünyanın hiçbir yerinde her üniversite mezununa iş hazırlığı gibi bir şey söz konusu değildir. 

Bazı iller ara eleman bulma sıkıntısında.

(Meslek liseleri...) Bu süre içinde maskeydi, dezenfektandı, tulumdu tüm bunlarla ilgili meslek liselerinin sürece vermiş olduğu desteği memnuniyetle karşılıyoruz. Meslek liselerimiz boş durmadılar, bu tür maske, tulum bunları üreterek sürece katkı sağladılar. Bundan sonraki süreçte de meslek liselerimiz kendilerine verilen atölyedeki makinelerde daha değişik ürünleri üretme fırsatını bulacaklardır.

Bu ülkenin tüm çocukları hangi okullarda okurlarsa okusunlar benim evlatlarımdır. İnsan evlatlarını ayırt edebilir mi? Benim için de İmam Hatip'li neyse, meslek liseli de Anadolu Liseli de diğer okullarda okuyan çocuklar da birdir. İmam Hatip meselesini dile getirmemin nedeni 28 Şubat döneminde adeta bu okulları kazımak için girişilen haksız hukuksuz, adaletsiz saldırılara dikkat çekmektir.

 

(Sosyal medya konusu...) Özellikle gerçekle sırtımızı kapatacak kadar hayattan kopuk değiliz. Ben bir siyasetçiyim. Bir siyasetçi olarak gerçeklere gözümü kapamam söz konusu değil. Günümüzde dijital platformların ve sosyal medyanın ihmal edilemeyecek derecede olduğunu biliyoruz. Sosyal medyadan nefret etsek böyle yaygın bir şekilde kullanmazdım. Ülkemizde 16.2 milyon takipçiydi Twitter'da en çok izlenen kişi olduğumu hatırlatmak isterim.

Buradaki asıl mesele, sosyal medyanın ve internet platformlarının her türlü yalan, iftira, sapkınlığın serbestçe dolaşabilir bir mecra haline getirilmesidir. Yanlış içeriği kaldırmadığı gibi düzeltilmesine de izin vermeyen internet mecralarının mahkeme kararlarını da hiçe saymasını görmezden mi geleceğiz? Sİzlerden birinin telefonuna sızılsa, kendinizin ya da kardeşinizin mahrem görüntüleri çalınıp, Twitter ya da Facebook'ta yayınlansa ne olacak biliyor musunuz* Çaresiz kalacaksınız. 

Her vatandaşımızın ve kurumumuzun tıpkı gerçek hayattaki gibi sosyal medyada da itibarlarını koruma hakları olmalıdır.

Tüm vatandaşlarımızın sosyal medyayı etkin ve ahlaki zeminde kullanabilmelerini sağlamak Devlet Başkanı olarak görevimdir. Bu konuda güçlü bir hukuki altyapı oluşturmanın hazırlığındayız. Milletimizi sadece içeriğiyle zengin değil, güvenilir bir internet mecrasına yapacağımız yasal düzenlemelerle kavuşturacağız.

"KURALLARA UYMAYA DEVAM EDECEĞİZ, BURADAN ASLA TAVİZ VERMEYECEĞİZ"

(Koronavirüs salgını) Aldığımız sıkı tedbirlerin bir kısmını gevşettik. Günlük vaka ve ölüm sayısının henüz istediğimiz seviyelere düşmemiş olması, dikkati ve tedbiri elden bırakmamız gerektiğine işaret ediyor. En büyük görev bu konuda gençlerindir.

Kurallara uymaya devam edeceğiz, buradan asla taviz vermeyeceğiz. Vereceğimiz taviz büyüklerimizi kaybetme gibi bir durumla bizi karşı karşıya getirebilir. Birçok yerde, mesire yerlerinde, piknik alanlarında buna dikkat edilmiyor hatta el ele, kol kola çeşitli etkinlikler yapılıyor. Bu etkinlikler bize ciddi manada endişe veriyor. Gelin maske, mesafe ve temizlik kuralını her yerde uygulayalım.

Ayrıntılar geliyor...

Editör: Haber Merkezi