Yunus Akgün. Alt yapısından yetiştiği takıma dönmek için gün sayıyor. Sezonu Adana Demirspor’da geçiren genç futbolcu rüştünü Galatasaray’a attığı gollerle kanıtladı. Genç yaşına karşın Mario Balotelli gibi bir ‘çılgın’ bir usta ayakla oynama şansını yakaladı. Vincenzo Montella gibi bir gerçek bir ‘hoca’dan eğitim aldı. Gerçek diyoruz, çünkü, Adana’daki ilk maçta sarı kırmızılılara attığı iki golün ardından verdiği demeçte, “Montella hoca benimle yakından ilgilendi, eksiklerimi, durmam gereken yeri ve yapmam gerekenleri söyledi” demişti.

Yani beceri zaten var, eğitim de tamam.

Galatasaray taraftarı da şimdiden hayal kuruyor, bir tarafta Kerem, bir tarafta Yunus… Ancak, bu hayalin gerçekleşmesi için önce Babel ile Torrent’in gitmesi gerek. Çünkü, ikisi de kalırsa, Yunus gelecek sezon formayı rüyasında görür, ağzıyla kuş tutsa bile. Domenec Torrent, eğer başkan adaylarının dedikleri doğruysa sarı kırmızılı taraftarın önüne çıktığı son maçta yine bildiğini okudu. Ne bir genç oyuncu oynatmak ne bir taktik farklılık. Sonradan sorarlar falan “Her hafta beş oyuncumu dışarıda bırakmalıyım” demek zorunda kalırım diye gençleri kadroya bile almayan bir teknik adam. Alınacak puanın hiç önemli olmadığı, oynanan futbolun keyif vermesi gereken bir maç. Biraz Yunus, biraz Balotelli, bir tutam Kerem… Galatasaray için lig haftaya Antalya’da bitecek. Eğer Torrent o maça da bu anlayışla çıkarsa, Türkiye’ye çok acı bir deneyimle veda edebilir. Tabi adaylar ve mevcut başkan Torrent ile devam edip, Yunus’tan vaz geçerlerse başka…