Geçtiğimiz günlerde Cumhuriyet gazetesinde “İlkay Akkaya'nın Bursa konseri, Ülkü Ocakları'nın talebi üzerine yasaklanmış!” başlıklı bir haber vardı. Haber içinde de İlkay Akkaya’nın "Bu dilekçeye istinaden konser yasaklamak nasıl da zavallı bir durum" ifadelerine yer vermişler…

Evet, Nilüfer Kaymakamlığına  "Ülkü Ocakları Nilüfer İlçe Başkanlığı olarak Nilüfer ilçemizde 31.10.2022 tarihinde düzenlenecek sözde sanatçı İlkay Akkaya'nın konserinin iptalini talep ediyoruz" şeklinde bir dilekçe verilmesi sonucu İlkay Akkaya’nın konseri iptal edilmişti.

İlkay Akkaya sadece sanatını icra eden biri olsa elbette “Neden konseri iptal edildi?” sorgulaması olabilir.

Ama İlkay Akkaya, geçmişte terör örgütü DHKP-C’ye yakınlığıyla bilinen Grup Yorum’un bir üyesiydi. Kendisi aynı zamanda terör örgütü TİKKO’nun da sempatizanı biridir. Zaten geçmişte TİKKO çizgisine yakın Grup Kızılırmak isimli müzik topluluğunun üyesiydi.

Tabii, İlkay Akkaya sadece bu çizgilerde yürümekle yetinen biri değil. Teröristbaşı Öcalan’ın posterleri önünde sırıtarak poz vermek, Suriye’de YPG saflarında öldürülen Aziz Güler’e sahip çıkmak gibi sicilinde terör örgütü sempatizanlığı olan birisidir.

Şimdi bu kimliği olan birisinin toplum içinde konser vermesi dinamit değil midir?

Her türlü terör örgütüyle bağı ve bağlantısı olan birisi şehitler, gaziler ve terör örgütleri konusunda çok hassas şehirlerde konser düzenlemeye kalkması bir kaos, kargaşa atmosferini oluşturmaz mı?

Nilüfer Ülkü Ocakları’nın toplumun huzurunu koruma hassasiyetini o yüzden herkes çok iyi anlamalıdır.

Ama ne acıdır ki Nilüfer Ülkü Ocakları’nın dilekçesiyle İlkay Akkaya’nın konserinin iptal edilmesine en çok Atatürkçü olduğunu iddia edenler tepki göstermektedir. Mevcut CHP terör örgütlerinin karargâhı olduysa elbette kendine benzer İlkay Akkaya gibi bir modele de sahip çıkacaktır.

CHP zaten terör örgütlerinin konserlerinde, teröristbaşı Öcalan’ın posterleri altında konser veren sözde sanatçılara sahip çıkmayı meşrulaştırmaya çalışmaktadır.

İlkay Akkaya’nın konseri yasaklandığında ilk zıplayan CHP ve onun ittifak kuyrukları olmuştu.

CHP’nin genetiği bozulduğu için birisinin terör örgütü bağlantının olmasına, teröristbaşı Öcalan’ın posterleri altında konser vermesine karşı bir itirazı olmamaktadır.

CHP'li İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) "Harbiye Açık Hava Konserleri" kapsamında PKK’lı Aynur Doğan’a da tam 5 şehit verdiğimiz gün konser programı düzenlemişti. PKK’lı Aynur Doğan’ın sicilinde PKK’lılara teröristbaşı Öcalan’ın posterleri önünde konser verme varken, İBB’nin başındaki Ekrem İmamoğlu isimli şahıs bunu hiç mesele yapmadan konseri yaptırmıştı. Zaten bu rahatlıkla İBB’nin içini PKK’lılarla doldurmuş, Kandil artıkları İBB içinde cirit atmaktadır.

CHP’liler zaten biraz toplum baskısı olmasa CHP il binalarını, CHP’li belediye başkanlıklarını teröristbaşı Öcalan’ın ve terörist Demirtaş’ın posterleriyle donatırlar da yine de biraz tedirginlik yaşadıkları için bunu yapamıyorlar.

Yoksa şu an CHP’lilerin kendi iç atmosferleri buna müsaittir. Böyle bir tedirginlik hâllerinde bile HD(P)KK’ya rahat bir şekilde sahip çıkabilmektedirler.

CHP’li belediyelerin bu rahatlık içinde Aynur Doğan ve İlkay Akkaya gibi terör örgütlerine yakın sözde sanatçılara konser verdirmesi, konser yapmaya kalkması gayet doğaldır.

Çünkü CHP artık PKK’nın siyasal karargâhı ve büyük partisi hâline gelmiştir.

Ülkü Ocakları, Türk milletinin birliği ve beraberliği noktasındaki mücadelesi çerçevesinde, PKK’lı sanatçıların konserini yine hukuk yoluyla engelletiyorsa Türk milletinin alkışını almaktan başka bir kazancı olmaz.

Ülkü Ocakları Genel Başkanı Ahmet Yiğit Yıldırım’ın İlkay Akkaya terör örgütü PKK sempatizanı olduğu için Ülkü Ocakları haklı bir talepte bulunmuştur. Türk gençliğini bölücü örgütlerden korumak için mücadelemizi sürdüreceğiz. CHP-İP-HDP medyasının algı sözcükleriyle donanmış bu haberleri de Kandil sözcülüğünün ta kendisidir!” şeklindeki açıklaması bu mücadelenin izahıdır.

PKK’lı sanatçılar konusunda herkesin duyarlı ve hassas olması gerekmektedir.

Toplumun temel duyarlılığı ölçüsünde hareket etmek herkesin sorumluluk alanındadır. Ahmet Kaya konusunda hükümetin de bu duyarlılığı gözetmesi lazımdır. Ahmet Kaya konusundaki sahiplenici her eylem ve söylem, şu an PKK’nın çizgisinde nefes alıp veren CHP’ye bol bol oksijen kazandırmaktadır.

AK Parti hükümeti terörle mücadele konusunda en başarılı bir döneme imza atarken, CHP’ye bu tür propaganda alanı açma malzemesi vermemelidir. Ahmet Kaya’nın son nefesini PKK’lı olarak verdiğini tüm dünya bilmektedir. Milliyetçi eserlerle yola çıkıp, daha sonra “Vallahi dostu özledim. Billahi Apo’yu özledim” eseriyle gömülmek de Ahmet Kaya’nın trajedisi olmuştur.

PKK’ya hiçbir alanda propaganda fırsatı verilmemelidir. Dağda PKK ezilirken, şehirde nefes almalarına imkân vermemek lazımdır.

Teröristbaşı Öcalan’ın posterleri önünde PKK’lı yaratıkları müzikleriyle coşturanlar elbette bu toplumda böcek muamelesi görmelidir.

 Aynur Doğan ve İlkay Akkaya gibilere sorun bakalım terör örgütü PKK’yı lanetleyen bir cümle kurabilecekler mi?

Kuramazlar. Bu mümkün değildir.

Bebek katili bir terör örgütüne sahip çıkanlara niçin bu halkın parasıyla imkân veriliyor o zaman? Bu basit ama çok önemli soruyu herkes birbirine sorabilir. Böylece güçlü bir sorgulama oluşur.

"Bu dilekçeye istinaden konser yasaklamak nasıl da zavallı bir durum" diyen İlkay Akkaya, teröristbaşı Öcalan’ın posteri altında sırıtma zavallılığı hakkında bir açıklama yaparsa zaten konserinin niçin iptal edildiğine kendisi cevap vermiş olacaktır.