CHP-HDP-İP birlikteliğiyle muhalefete geçen belediyelerden Adana Büyükşehir Belediyesi’nin Başkanı Zeydan Karalar CHP’li belediye başkanları arasında en itici, en sevimsiz olanlarından birisi

Milliyetçi Hareket Partisi’nin kuruluşunda tarihi bir rol üstlenmiş bir şehrin Zeydan Karalar gibi milli-manevi değerlere düşmanlık duyan, düşük kapasite, kapris, ego, kibir, tembellik özelliklerini aynı anda ruh ve bedeninde taşıyan birisine emanet edilmesi yadırganacak bir durum.

Zeydan Karalar, Seyhan Belediye Başkanı olduğu günlerde Suriye’de öldürülen YPG/PKK’lı kadın terörist Fatma Eylem Ataş’ın cenazesi için belediyenin resmi cenaze aracını tahsis edecek zihniyette birisi.

Zeydan Karalar, Adana Büyükşehir Belediye Başkanı olduktan sonra binlerce belediye işçisini hukuksuz biçimde işten çıkartarak kendisinden önceki belediye başkanı tarafından istihdam edildiği için “milliyetçi” olması lazım gelen insanları açlığa mahkûm edecek kadar insanlık değerlerinden soyutlanmış birisi.

Zeydan Karalar, Adana’da düzenlenen 29 Ekim kutlamaları sırasında sahneye çıkarken eline verilen Türk bayrağını değersiz bir kağıt parçasından kurtulmak istercesine yere fırlatan birisi.

Zeydan Karalar, Gülcan Demir yürek isimli şehit eşinin “Benim eşim hendek olaylarında şehit oldu. Benim ve başka ailelerin çocukları babasız kaldı. Şu an bu hendek olayını yapanlarla birlikte olmanızı nasıl açıklayacaksınız” sorusuna “Neden geldin o zaman?” cevabını veren, şehit eşini provokatörlük suçlamasıyla programdan kovduran birisi.

Zeydan Karalar, aynı zamanda, bir DEM Partili’nin Adana Büyükşehir Belediyesi tarafından pankartlarının indirildiğini söylemesi üzerine özür dileyen, “Eğer biz yapıyorsak özür dileriz. Ben asla DEM’in pankartlarını indirmem” diyen birisi.

Bu karakterdeki Zeydan Karalar, Adana Karataş’taki konuşması esnasında “Taş Medreseliler bizim kardeşimiz olamaz” diyerek kendi üzerine Türk milliyetçilerinin hışmını sipariş etti.

Aslında Zeydan Karalar’ın sözlerinde yanlış bir ifade bulunmuyordu. Rengini şehitlerin kanlarından alan Türk bayrağını profesyonelce yere fırlatan, şehit eşini azarlayarak kovan, teröristin ölüsüne cenaze aracı yollayan, işten çıkardığı binlerce insanı ekmeğinden eden, PKK’nın siyasi kolu olan DEM’e saygı ve sevgide kusur göstermeyen; soy ve fikir bakımından Türk’e yabancılaşan hiçbir düşük profil ile, Türkiye’nin birliği ve bütünlüğü mücadelesinde büyük bedeller ödeyen Taş Medreseli Ülkücüler kardeşlik hukuku oluşturmazlar.

Ama Zeydan Karalar’ın seçime bir hafta kala böyle bir çıkışta bulunması enteresan değil mi? Mesela “Biz ülke işgal edilirken ellerinde Yunan bayrağını sallayanların değil, ay yıldızlı bayrağımız dalgalansın diye şehitliğe koşanların torunlarıyız. Benim bayrak ve vatan aşkımı sorgulamak kimsenin haddine değil” diyerek bayrağı yere attığını ayan beyan gösteren görüntüleri inkâr etmeye kalkan Zeydan Karalar Adana’da güçlü bir varlığı bulunan Türk milliyetçilerini sinirlendiren sözlerinin ardından neden hala özür/düzeltme mesajı yayınlamadı?

Yoksa bunun arkasında, Adana’da AK Parti’nin adayını destekleyen MHP’nin bir kısım oyunu Ayyüce Türkeş Taş’a yönlendirmek isteyen kurnaz bir düşünce mi yatıyor?

Zeydan Karalar Ülkücü Hareket’in değerlerine çekinmeden dil uzatacak, Ülkücüler de Adana’da aday çıkarmayan partilerine tepki göstererek Zeydan Karalar’ın yeniden seçilmesine mi hizmet edecek? Bayrağı yere atan, şehit ailesine dil uzatan, teröristin ölüsüne sahip çıkan, binlerce masum işçiyi işinden edenden her türlü plan ve proje beklenir fakat Türk milliyetçilerinin böyle ucuz numaralara prim verdiği hiçbir zaman görülmemiştir.  Ortada çok basit bir gerçeklik söz konusu. Adanalı seçmenler 14 Mayıs 2023’te oy verdikleri siyasi partilerin 31 Mart 2024 seçimlerindeki adaylarına oy verirse Adana Büyükşehir Belediyesi’ni Cumhur İttifakı’nın Adayı Fatih Mehmet Kocaispir rahatlıkla kazanıyor. Zeydan Karalar’ın diline vuran karın ağrısı da buradan kaynaklanıyor.