Kimin kimi yönettiğini merak ediyorsanız, zillete bakın. Kandil’den talimat alanları, ABD’nin dümen suyuna girenleri, FETÖ’nün taleplerini emir sayanları çok net görürsünüz. Sizi bir araya getiren şey nedir, bu millete önce onu anlatın. Boşuna fitne çıkarmaya uğraşıp kendinizi daha fazla rezil etmeyin.

 Muhalefet yaptığını zanneden güruhun yazdıklarına ve söylediklerine bakarsanız, Türkiye’yi bir felaketin içinde zannedersiniz. Yaşadığınız, gördüğünüz, duyduğunuz, izlediğiniz Türkiye ile onarın anlattığı Türkiye arasında hiçbir ilgi ve alaka yoktur. Tamamen hayal ürünü bir ülke oluşturuyor, sonra da bu gerçekmiş gibi ahkam kesiyor ve milletin de buna inanmasını bekliyorlar.

FEDA EDEMEYECEKLERİ ŞEY YOK

         Ülkemizin hiçbir sorunu bulunmadığını, her şeyin güllük-gülistanlık olduğunu elbette söyleyemeyiz. Gelişmekte olan bir ülkeyiz. Etrafımızda amansız bir ateş çemberi, bekamızın üzerinde yoğun ve devamlı bir tehdit var. Yeni hükümet sistemi bu sorunların aşılması için oluşturulmuştur. Hükümet çözüm üretmek, ülkeyi düze çıkarmak, vatandaşı rahatlatmak ve lider Türkiye hedefine hızla ulaşmak çabasındadır. Cumhur ittifakı, “lider Türkiye” ittifakıdır ve bunu hedeflemektedir. Rahatsızlık da tam buradan doğuyor. Cumhur ittifakı ya bunu başarırsa korkusuyla yaşıyorlar. Ülkenin sorunlarını çözüp, iddialı, saygın, etkin ve lider bir hale getirirse bütün ümitlerinin biteceğini, bütün hesaplarının alt-üst olacağını çok iyi biliyorlar. Bu sebeple beş benzemez bir araya geldi, bir şer cephesi oluşturdular ve amansız bir saldırı başlattılar. CHP ve İP ve HDP’den oluşan yancılarını biliyor ve tanıyoruz. Zaten ifşa olmuşlardır. Nereden gelin nereye gittikleri yerel seçim sonrasında tam olarak ortaya çıkmıştır. Şimdi bunlara bir de AK Parti eskileri eklendi. Siyasi fayda sağlayabilmek, Cumhur ittifakını zora sokmak için feda edemeyecekleri hiçbir şeyin, hiçbir değerin olmadığını hayretle izliyoruz. Ne ülkenin varlığı ve birliği umurlarında, ne milletin geleceği ilgi alanlarına giriyor. Tek dertleri, tek hedefleri Cumhur ittifakını bozmak, Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ı indirmek. Bunun için PKK’yı kucaklamakta, ABD’yi arkalamakta hiçbir sakınca görmüyorlar.

UYDURMADIKLARI YALAN KALMADI

         Ekonomide büyük ve derin bir kriz varmış rüzgarı estirme, ABD’nin kalleşliklerini görmezden gelip terörle mücadeleyi sulandırma, ihanet odaklarını cesaretlendirme ve Cumhur ittifakı arasında fitne çıkarma gayretleri, bunların artık yalama olmuş, ama bir türlü vazgeçmedikleri saldırı araçlarıdır. Özellikle fitne çıkarmak için uydurmadıkları yalan, başvurmadıkları yöntem kalmamıştır. Bun son örneğini adının tersine Cumhuriyet düşmanı olan gazetenin, siyaset eskisi yazarında gördük. Bahçeli Erdoğan’ı yönetiyormuş da, Bahçeli’yi kim yönetiyormuş. Net ve çok basit cevabı var da, buraya yazmaya ne terbiyem ne seviyem el vermiyor.

ZİLLETE BAKIN GÖRÜNSÜNÜZ

            Be hey densiz, Erdoğan’a yüzde 52 oyu bu millet verdi, ülkenin Cumhurbaşkanı yaptı. MHP’nin hükümetten ne bir talebi, ne bir yönlendirmesi oldu. Buna bütün dünya şahittir. Aksini iddia edenler, bugüne kadar tek bir örnek, tek bir gerekçe dahi gösteremediler, gösteremezler. Cumhur ittifakını ve özellikle Sayın Devlet Bahçeli’yi, sizin gibi milletiyle problemli, ülkesiyle mesafeli, devletiyle çatışan, hukuku, demokrasiyi sadece kendi varlığı ile sınırlandıran güruhun anlaması mümkün değildir. Siz rahatsız olsanız da, Cumhur ittifakı bu ülkenin ve milletin teminatı olamaya devam edecek. Siz kimin kimi yönettiğini merak ediyorsanız, dönün zillete bakın. Kandil’den talimat alanları, ABD’nin dümen suyuna girenleri, FETÖ’nün taleplerini emir sayanları çok net görürsünüz. Bu fitne çıkarma gayretlerini bırakın artık. Bunlarla bir yere varamazsınız. Komik duruma düşüyor, rezil oluyorsunuz.

HİÇBİR GÜÇ DEĞİŞTİREMEZ

         Sayın Bahçeli’yi yönetecek bir şahıs, bir ülke veya sizin emir almaya alışık olduğunuz cinsten bir örgüt henüz yeryüzüne gelmedi. Böyle bir soruyu sormak bile kelimenin tam anlamıyla edepsizliktir, kepazeliktir, rezilliktir. Bizim bildiğimiz, tanıdığımız ve emin olduğumuz Sayın Bahçeli, sadece milletine güvenir, Milliyetçi-Ülkücü Harekete inanır, tecrübesine, devlet adamlığına ve Allah’ına dayanır. Hiçbir güç ve kuvvet bunu değiştiremez.

SİZİ BİRARAYA GETİREN NEDİR?

         AK Parti içindeki aklın, mantığın ve ahlakın izah edemediği gelişmelerin bu fitne güruhunu daha da heyecanlandığını ibretle izliyoruz. CHP ve yancılarının kısa süre öncesine kadar eleştirinin ötesine geçerek, açık ve ağır şekilde hakaret ettikleri isimlere şimdi övgüler dizmeleri, denize düşenin yılana sarılmasından başka bir şey değildir.  Millet bu rezillikleri izlemiyor, görmüyor mu zannediyorsunuz? Sizi bir araya getiren, bu kadar ileri gitmenize, kendinizden geçmenize, bütün değerleri ayaklar altına alıp aynı masa etrafında buluşmanıza sebep olan şey nedir? Fitne gayretlerini, milletin aklıyla alay etmeleri, gördüğünüz hayalleri gerçekmiş gibi anlatıp kendi kendinizi kandırmayı bir kenara bırakın, çıkın bu işin aslını, nereden itildiğinizi, nereye gittiğinizi, ne yapmaya çabaladığınızı dürüstçe bu millete bir anladın da, biz de öğrenelim.

NE OLACAĞI BELLİ

         Ne olduğu da, ne olacağı da bugünden bellidir. Cumhur ittifakının bir şey söylemesine, sizinle meşgul olmasına lüzum yoktur. Sizin varlığınız, sözleriniz, yaptıklarınız milletin doğruyu görmesi için yeterlidir. Türk milletinin zillete onay vermesi hiçbir şart altında mümkün olmayacağına göre, bu ülkenin yönetimi daha uzun yıllar Cumhur ittifakını oluşturan partilerde olacaktır. Bu kadar net, bu kadar kesindir.