Resmi Gazete’de 18 Temmuz 2020 tarihli yönetmelikte; eczacı, kimya mühendisi/ kimyager, tekniker veya ziraat teknisyeni, orman mühendisi/ orman endüstri mühendisi bitki koruma ürünleri bayisi açabilir konusu gündeme geldi. Her şeyi konuşalım, yapalım, yönetmelik çıkartalım ama kalite ve verimliliği de atlamayalım. Biz ülke olarak verimliliğe koşmak zorundayız.

Tarım Bakanlığında çok hassas dengeler vardır. Dolayısıyla sıradan bir bakanlık gibi düşünmeyelim. Bu konuda bazen haksız eleştiri yaptığımız da olabiliyor. Tarım Bakanlığını büyük bir gemi gibi düşünün, dümeni çevirdikten çok sonra hareket etmeye başlıyor. Hareket ettikten sonra da ikinci bir komutu yerine getirmesi zorlaşıyor. Benzer şekilde bazı şeyler yeterince hızlı sonuçlanmayabilir.

Eczaneler, kanunlarında “kimyevi madde satabilirler” ibaresi olduğu için satış yapıyorlar. Yanlış! Kimyacılar da aynı şekilde kanunlarında var olduklarını söyleyerek onlar da satış yapıyorlar. Bu da yanlış! Eczaneler artık eczane değil de adeta mağaza gibi oldu. Taraktan tutun, emziğe kadar her şeyi satıyorlar. Bir tek tarım ilaçları mı kalmıştı? Hiç düşündünüz mü acaba bu işin bir de vicdani boyutunun olduğunu? Küçük çocuklarınızı, torunlarınızı düşündünüz mü? Yarın bu domateslerde, hıyarlarda, biberlerde ilaç kalıntısı çıkarsa? Çocuklarınız ve/veya torunlarınız üzerinde bir problem olursa bunun vebalini alabilecek misiniz?

Yönetmelikte teknisyen ve teknikerler için de “bitki koruma dersi almış olması yeterli” denildi. Soruyorum size, bitki koruma dersi almayan var mı? Bir elma zararlısını tekniker ve teknisyen, mühendisten pratik olarak daha iyi görebilir. Peki, sizce ders almak yeterli mi? Tekniker veya teknisyen zirai mücadele ile ilgili bir yerde, bayi olabilir, kamu olabilir beş yıl süreyle çalışmışsa, böyle bir faaliyette bulunmuşsa ilaç bayisi açabilir. Ama bu yönetmelik böyle demiyor. Bitki koruma dersi alan, ilaç bayisi açabilir?

Orman mühendisi/orman endüstri mühendislerinin bayi açma durumlarına gelince şaşırmamak mümkün değil. İlaç mı satılacak yoksa kereste mi? Anlamakta zorluk çekiyor insan. Öyleyse gelin başka bir pencere açalım. Ziraat mühendislerinin tüzüğünde de “peyzaj mimarlarının yaptığı bütün işleri yapabilir” ibaresi var. O zaman ziraat mühendisleri de peyzaj mimarlarının işlerini yapsınlar. Sizce ne kadar verimli olabilir? Sınav mantığına gelince, ülkemiz genelinde yaklaşık 8000 ilaç bayisi var. Bu mevcudun çok fazla olduğu düşünülüp, bunu frenlemek için sınav şartının gerekli olması düşünülüyor galiba. Diğer taraftan da eczacı, kimya mühendisi/kimyager, tekniker veya ziraat teknisyeni, orman mühendisi/orman endüstri mühendisi bunlar da nasıl olsa bu sınavdan geçemezler diye mi düşünülüyor? Böyle bir mantıkla sınav olmaz, olmamalı.

ZİRAAT FAKÜLTESİ DEKANLARI VE BİTKİ KORUMA BÖLÜM BAŞKANLARI NEREDE?

Ziraat fakültesi sayısının 40’ı aştığını düşünerek Bitki Koruma Bölüm Başkanları bu yönetmeliğin gündemde olduğu süreçte niçin suskunlar? Bu yönetmelikle ilgili iki satır yazı yazıp, kendi aralarında iki temsilci görevlendirip bakanlık yetkilileriyle görüşme yaptılar mı? Sevgili dekanlarımızın ziraat mühendislerine verdikleri diplomayla görevlerinin bittiğini düşünmüyorum. Bu günlerde sizlere daha çok iş düşüyor.

BİR YAŞAM BELİRTİSİ GÖSTER ZMO!

Ülke genelinde 62.000 üye, 27 şube ve 54 temsilciliğiyle ülkemize yayılmış Ziraat Mühendisleri Odası. Yegâne amacı mesleğimizi ve meslektaşlarımızın haklarını korumak, geliştirmek, layık olduğu seviyelere çıkarmaktır. Bu yönetmelikle ilgili ziraat odalarını da yanına alarak, beraber bakanlığa ve diğer STK’lara açıklayıcı bilgiler sunulamaz mı? Tarım Bakanlığı ile çatışma halinde değil de dirsek teması sağlayarak, bilgi paylaşımı yaparak ve tartışarak çözüm aranılamaz mı? Şubeleriyle birlikte ortak bir çalışma yaparak, tarımın yoğun olduğu ve ilaç kullanımın fazla olduğu Adana, Mersin, Antalya, İzmir, Manisa ve Bursa gibi tarım şehirlerinin oda başkanlarıyla birlikte bakanlık yetkililerinden randevu alınıp bu konu enine boyuna tartışılarak bir sonuç alınamaz mı? Olanlar hep çiftçiye oluyor maalesef. Bu yönetmeliğin sonucundan da çiftçiler etkilenecektir düşüncesindeyim.

İlaç bayisinin müşterisi çiftçilerdir. Çiftçiler de hayırsever derneği değil! İlacı en ucuza ve kimden aldığını bilmek zorunda, bunun için de mücadele vermek zorunludur.

Siz çiftçileri düşünürseniz, çiftçilerin de bu mesleğe bakış açıları, size olan tutumları değişir. Sözün kısası ziraat mühendisi olmak kolay, mesleğinizi layıkıyla yapmak zordur!