İki gün önce “Özgür Özel ben de varım diyor” başlıklı bir yazı kaleme almıştım. Cumhurbaşkanlığı seçimlerine 4 yıl gibi bir süre olmasına rağmen CHP’de “Cumhurbaşkanı Adayımız kim olacak?” tartışması yerel seçimlerden hemen sonra başladı. Bunu başlatan da CHP Genel Başkanı Özgür Özel olmuş ve şöyle bir yorumda bulunmuştu: Şu anda takımda iki forvet var... Biri Mansur Yavaş, diğeri Ekrem İmamoğlu... Ama birçok yeni figür de parlıyor. Günü geldiğinde de arkadaşlarımızdan biri Cumhurbaşkanı adayı olacak. Türkiye'de hepimize yetecek, hizmet edebilecek birçok mevki var.

Ama CHP içinde bazı yöneticiler, “birçok yeni figür de parlıyor” cümlesine yoğunlaşmış olacak ki, bu sözden sonra “Cumhurbaşkanı Erdoğan karşısında en güçlü aday o olur” diye Özgür Özel’i parlatmaya başladılar. Bu cümleyi biliyorsunuz, Ali Mahir Başarır kurmuştu. Özgür Özel’e yakın bir isim olması “Acaba o mu atmosferi oluşturuyor” sorgulamasını yaptırırken, Özgül Özel’den yeni bir açıklama daha geldi.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in 'Ben çok iyi bir CHP Genel Başkanı olurum ama çok iyi bir cumhurbaşkanı adayı olur muyum? Benden iyisi varsa, benden daha çok oy alabilecek varsa o aday olur.' açıklaması “Bu hedefte ben de varım” sonucundan başka bir şey doğurmuyor. Cümledeki soru ve cevap ahengi zaten yol haritasını işaret ediyor.

Özgür Özel’in, Kemal Kılıçdaroğlu ile görüşmesinden sonra yapılan “Özgür Özel’in adaylığına odaklı” açıklamalar, imalar ve kurgular sanırım tesadüf değildir. Ekrem İmamoğlu’nu kıskaca alma durumu bariz belli… Kemal Kılıçdaroğlu’nun, Ekrem İmamoğlu’ndan “intikam alma” duygusuyla; Özgür Özel’in, Ekrem İmamoğlu’nun “prangalarından kurtulma” çabası sanırım mücadeleyi ortak yürütme noktasına getirmiştir. Bu konuda, Kemal Kılıçdaroğlu’nun “alan daralt, kendin için yürü” tavsiyesi etkili olmuş olabilir.

CHP’deki “Cumhurbaşkanlığı adaylığı” tartışmalarını başlatan ve devam ettiren bizzat CHP Genel Başkanı, kadrosu ve medyası olmaktadır. Ekrem İmamoğlu’nun “satın alma” gücüyle konuşturup-yazdırdıkları Özgür Özel’in ön almasından, görünür olmasından, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve MHP Lideri Devlet Bahçeli ile diyalog içine girmesinden oldukça rahatsız. Bunu da her davranışlarıyla belli ediyorlar. Televizyon programlarına çıkan CHP’li yazar ve yorumcuların cümlelerini dikkatli takip edin, bu ayrışmayı çok net göreceksiniz.

Seçimden önce el pençe divan duran Özgür Özel gitti, yerine olaylara daha özgüvenle yaklaşan bir Özgür Özel geldi. Sanırım CHP içinde oyun kurma kabiliyeti de bu özgüvenin gelmesiyle ortaya çıktı. Bu saatten sonra CHP içinde efelenen o Ekrem İmamoğlu manzarasıyla, Ekrem İmamoğlu yanında “Ezik duran” Özgür Özel manzarası yaşanmayacak gibi görünüyor.

“Benden iyisi varsa, benden daha çok oy alabilecek varsa” demek, “Ben iyiyim, ben yüksek oy aldım” demek olduğuna göre, CHP’de kartlar yeniden dağıtıldı demektir. Hadi bakalım, CHP’de yine Hisseli Harikalar Kumpanyası” başlıyor. Bol eğlenceler…

Kaynak: Haber Merkezi