15 Temmuz 2016 tarihinde gerçekleştirilen hain darbe girişimi sonrası iç ve dış tehditler Türkiye için bir beka sorunu haline geldi. Sonrasında milli bir refleks olarak MHP ve AK Parti arasında “Yenikapı Ruhu” doğdu. 16 Nisan 2017 referandumuyla Türkiye’de yönetimde istikrarın sağlanması için “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi” kabul edildi. 24 Haziran 2018 tarihindeki Cumhurbaşkanı ve Milletvekili Genel Seçimlerinde “Cumhur İttifakı” halini aldı. İttifak 14-28 Mayıs 2023 tarihlerindeki Cumhurbaşkanı ve Milletvekili Genel Seçimlerinde “Türk ve Türkiye Yüzyılı” vizyonuyla birlikteliğini perçinleştirdi. Ülkemiz adına tüm bu olumlu gelişmeler “Benim aklım hep Türkiye’dir” inanmışlığının Türk siyasetine yansımalarıdır.

Bu bağlamda 31 Mart seçimleri de Türkiye’de oluşan istikrarlı ortamın sürekliliği bakımından çok önemli. Gelinen noktada Cumhur İttifakı’nın temel amacı diğer partilerde olduğu gibi “kazan-kazan” partizanlığıyla parti çıkarlarına yönelik hesaplar yaparak belediyeleri almak değildir. Gaye çok daha büyüktür. 16 Nisan 2017 referandumuyla birlikte kabul edilen ve 24 Haziran 2018’de hayata geçen Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin yerleşmesi ve kurumsallaşmasının sağlanmasıdır. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’yle birlikte oluşan siyasi istikrar ikliminin korunmasıdır. Türkiye’nin eski karanlık günlerine bir daha geri dönmemesidir. Milli güvenlik sorunu haline gelen ve toplumsal huzuru bozan belediyelerin el değiştirmesidir. Hep birlikte Türk milletiyiz inancının içselleştirilmesidir.

Cumhur İttifakı kısa vadeli pragmatik kazanımları değil, daha uzun vadeli devletin milletiyle bölünmez bütünlüğünü esas alan, “tek devlet, tek vatan, tek millet, tek dil” ülküsüyle Türk ve Türkiye Yüzyılı merkezli kazanımları hedeflemekte. Bu bağlamda, yerel yönetimleri de Cumhur İttifakı’nın kazanmasıyla merkezden yerele bir bütün olmuş Türkiye’nin önümüzdeki yüzyıla damga vurması kaçınılmaz olacaktır.

Cumhur ittifakının yerel yönetim belediye başkan adayları, yaşadığı yerle özdeşleşmiş, çalışkan, vatandaşların derdiyle dertlenen, sevinciyle sevinen üretken belediyecilik vizyonuyla Türkiye Yüzyılına uygun hizmetler yapabilecekler arasında belirlenmişlerdir. Bu bakımdan tüm adaylara vatandaşlarımızın desteği tamdır.

Sürecin en iyi şekilde yürütülmesi için iki lider Ak Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanımız Sayın Tayyip Erdoğan ile MHP Genel Başkanı ve Bilge Lider Sayın Devlet Bahçeli üzerine düşen sorumlulukları en üst düzeyde yerine getirmektedirler.

Milliyetçi Hareket Partisi, 55 yıllık siyasi tarihinde, siyasetinin merkezine her zaman Türk milletinin ali menfaatlerini koymuştur. Genel Başkanımız, Liderimiz Sayın Devlet Bahçeli’nin ortaya koyduğu “Lider Ülke Türkiye” vizyonu doğrultusunda, “Önce ülkem ve milletim, sonra partim ve ben” anlayışıyla hareket etmiş, Cumhur İttifakı ruhu da bu anlayışla bu günlere gelmiştir.

MHP “Türk ve Türkiye Yüzyılı” kızılelma ülküsüyle; milli ve manevi değerler ekseninde belediyecilik anlayışını şekillendirmiş, Cumhur İttifakı ruhu da bu anlayışla geleceğe yürümektedir.

MHP Genel Başkanı, liderimiz Sayın Devlet Bahçeli 31 Mart seçimlerinin Türkiye için önemini şu sözlerle ortaya koymaktadır: “Biz, güçlü yasama, kararlı yürütme, uyumlu belediye diyoruz. Çünkü biz, ayırmadan, ayrışmadan, yerelde iktidar, ülkede istikrar iradesindeyiz. Bizim için aklın yolu birdir; genelden yerele birlik, ülkede yönetimde dirlik anlayış ve amacındayız. Biz, merkezden yerele, istikrarı bozmadan umuda doğru yürüme azmindeyiz.”

31 Mart seçiminde Türk milletinin Cumhur İttifakına vereceği destekle, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi daha da kurumsallaşacak, şer odaklarının ihanet planları yerle yeksan olacak, Türk ve Türkiye Yüzyılı hedefleri bir bir hayata geçecek ve Türkiye dünya tarihinin akışına yön verecektir.

Seçime kısa süre kala siyasi partilerin tarafı belli olmuştur. Bir yanda, işbirlikçi çıkar çevrelerinin,  küresel odakların,  siyasi ikbal içinde olanların kurdukları gizli ya da açık ittifaklar. Diğer yanda milletini karşılıksız seven, bin yıllık kardeşliğe yemin etmiş, Türk ve Türkiye Yüzyılı vizyonuyla lider ülke Türkiye’yi hedefleyen Milliyetçi Hareket Partisi ve Cumhur İttifakı.

Gelinen noktada 31 Mart seçiminde Türk seçmeni geleceğine yönelik kararını belirleyecek. Ya birlikten, beraberlikten, kardeşlikten yana olacak ya da gerilim ve kargaşa dolu bir geleceğe sürüklenecektir. Sağduyulu Türk seçmeni her zaman olduğu gibi oluşturulmaya çalışılan tüm algılara gözünü kapatacak, genetik kodlarıyla, gerçeklerle ve akıllarıyla hareket edecek ve en doğru kararını verecektir. Milliyetçi Hareket Partisi ve Cumhur İttifakı adaylarına mührünü vuracaktır.