BİN YILLIK HESAPLAŞMA: LOZAN KONFERANSI VE ANTLAŞMASI (4)

Konferansa Katılan Devletler

a. Çağıran dört Müttefik Devlet: İngiltere, Fransa, İtalya, Japonya;

b. Yunanistan, Romanya, Sırp-Hırvat-Sloven Devleti ve Amerika Birleşik Devletleri bir yandan, Türkiye öte yandan, tüm görüşmelere çağrılan beş devlet;

c. Boğazlar rejimi üzerindeki görüşmelere çağrılan Sovyet Rusya ile, hem Boğazlar rejimine, hem de Trakya sınırına ilişkin konulardaki görüşmelere çağrılan Bulgaristan.

d. Belirli konulardaki görüşmelere ve belirli hükümlerle katılan Belçika ve Portekiz.

Lozan’da asıl mücadele İngiltere ile Türkiye arasında olacaktı. Bunu bilen İngiltere Lozan’a Dışişleri Bakanı Curzon başkanlığında geniş bir delegasyon yollamıştı. İngiltere’nin ikinci yetkili temsilcisi İstanbul’daki Yüksek Komiseri Sir Horace G. Montagu Rumbold idi. Fransa ve İtalya bakımından Konferans daha az önemli idi. Fransa için toprak sorunu 1921 Anlaşması ile çözümlenmiş, İtalya’nın da bir iddiası kalmamıştı. Her iki devlet daha çok Türkiye’deki ekonomik çıkarlar ve ayrıcalıklarla ilgili idiler.

Fransa, Roma Büyükelçisi Barriére, Büyükelçi Bompard ve İstanbul’daki Yüksek Komiseri General Pellé’yi; İtalya ise İstanbul’daki Yüksek Komiseri Garroni ile Atina Büyükelçisi Montagna’yı yetkili temsilci atamışlardı.

Japonya’nın Konferansa ilgisi pek azdı. Londra Büyükelçisi Hayashi ile Roma Büyükelçisi Montagna’yı yetkili temsilci atamıştı.

Yunanistan Konferansta İngiltere’nin koruyuculuğuna sığınmış ve çok yetenekli bir kişi olan eski Başbakanlardan E. Venizelos’un başkanlığındaki Delegasyon ile yenilginin sonuçlarından kurtulmağa çalışacaktı. Londra Büyükelçisi Caclamanos da ikinci yetkili temsilci durumunda idi. Romanya’nın yetkili temsilcileri Dışişleri Bakanı Duca ile Ortaelçi Diamandy ve Contzesco idi.

Yeni kurulan Sırp-Hırvat-Soleven Devleti’ni Paris Elçisi Spalaikovitch, Sofya Elçisi Rakitch ve Bern Elçisi Yovanovitch temsil ediyordu. Bu temsilciler tüm görüşmelere katılmakla birlikte, Antlaşma ile Eklerini öteki anlaşan Taraflarla birlikte imza etmemiş, Antlaşmaya ekli XVII sayılı bir Protokol gereğince, Antlaşmayı ve kendilerini ilgilendiren Eklerini daha sonra imza etmeği yükümlenmiştir.

Amerika Birleşik Devletleri, yetkili temsilcisi olarak Roma Büyükelçisi Child, İstanbul’daki Yüksek Komiseri Amiral Bristol ve Bern Büyükelçisi Grew’yu atamıştır. Şu da var ki, A.B.D. delegasyonu, konferansta oy kullanmamış, başkanlık ya da başkaca bir görev üstlenmemiş, Barış Antlaşması’nı ya da Eklerinden herhangi birini imzalamamıştır. Bununla birlikte, Amerikalı yetkili temsilciler konferansın, tüm genel oturumlarına, komisyonlara ve alt-komisyonlara katılmış ve öteki devlet temsilcileriyle eşit düzeyde görüşünü açıklamıştı. Bu tutumu ile Amerika’yı Konferansta “gözlemci” olarak tanımlamak gerekirse de, Amerika Birleşik Devletleri bu rolü aktif bir biçimde yapmış, çeşitli konulardaki görüşünü ortaya koymakla konferansı etkilemiştir.

Amerika Birleşik Devletleri Türkiye ile yalnızca “Devletler Hukuku ilkelerine ve karşılıklı olma kuralları uyarınca, siyasî, konsolosluk ve ticaret ilişkileri kurulmasına” ilişkin bir Genel Antlaşma (General Treaty) ve ayrıca bir Suçluların Geri Verilmesi Anlaşması yapmak istemiştir. Bu Antlaşmalar, Lozan Konferansı sona erdikten sonra, orada İsmet Paşa ile Büyükelçi Grew arasında imzalanmıştır. Ancak, Amerika Kongresi bunları onaylamamış, böylece resmî ilişkilerin kurulması bile 1927 yılına dek gecikmiştir.

Bulgaristan’ın yetkili temsilcileri Dışişleri bakanı Stambolisky ile Londra Elçisi Stancioff ve Belgrad Elçisi Todoroff idi. Bulgaristan’ın konferansta yalnız Boğazlar rejimi ve Trakya sınırının belirlenmesi ile ilgili görüşmelere katılmasına izin verilmişti. Sonunda bu iki konuya ilişkin antlaşmaları imzalayacaktı.

SOVYETLER İMZALAMADI

Sovyet Rusya konferansa büyük ilgi göstermişti. Yalnız Boğazlar rejimine ilişkin görüşmelere katılmakla birlikte kuliste öteki sorunları da izliyor ve Türk delegasyonu ile temaslarda bulunuyordu. Yetkili Temsilcilerin başında Dışişleri Komiseri Tehitcherine vardı. Öteki Temsilciler Rakovsky, Molivani ve Vorovski idi. Sovyet Rusya, beğenmediği için Boğazlar Sözleşmesi’ni imzalamayacak ve onaylamayacaktı. Belçika’yı Bern Elçisi Peltzer, Portekiz de Bern Elçisi Ferreire temsil etmişti. Bu iki devlet Barış Andlaşması’na II Sayılı Protokol ile kendilerini ilgilendiren hükümlere katılıyordu.

Konferans’ın Genel Sekreterliği’ne Fransız Diplomatı Massigly (İkinci Dünya Savaşı sırasında Ankara Büyükelçisi) getirilmiş; Yazı İşleri Komitesi’ne Türkiye adına Reşit Saffet (Atabinen) girmişti.

Tutanaklar Fransızca hazırlanmış ve Barış Antlaşması ile Eklerinin geçerli metinleri de Fransızca olarak kaleme alınıp imza edilmişti.

Çalışma Şekli ve İmzalanan Antlaşmalar Konferans, çalışmaları üç ana komisyon çerçevesinde yapılmıştı. Bunların başına Batılı Büyük Müttefikler olarak sırasıyla İngiltere, İtalya ve Fransa’nın geçmesi Türkiye delegasyonunca da çaresiz kabul edilmişti.

Birinci Komisyon, ülke (sınırlar, uyrukluk, azınlıklar, Boğazlar rejimi vb.) ve askerî işler ile İkinci Komisyon, Türkiye’de yabancılara uygulanacak rejim (yargı yetkisi, ayrıcalıklar vb.) ile Üçüncü Komisyon, ekonomik ve parasal işler (Osmanlı Devleti borçlarının bölüşülmesi ile birlikte) görevli idi. Birinci Komisyon’un başkanı Lord Curzon, İkinci Komisyon’un başkanı Garroni ve Üçüncü Komisyon’un başkanı da Barrére idi.

Lozan’da imzalanan antlaşmalar paketi, birincisi Barış Antlaşması, ikincisi onu bütünleyen Ekler, üçüncüsü Türkiye ile kimi Batı Devletleri arasında teati edilen Mektuplar olmak üzere, üç çeşit metinden oluşur. Resmi Fransızca metinler Romen sayılarıyla I. den XVII. e dek birbirini izlemekte, sonra Mektuplar, en sonunda da Türkiye’nin imzası bulunmayan iki bütünleyici Antlaşma gelmektedir.

Barış Antlaşması’nda en önemli konular (toprak değişmeleri, sınırlar, uyrukluk, Kapitülasyonların kaldırılması, azınlıkların korunması, Osmanlı devlet borçları, ilgili devletler tebaalarının hakları, yükümlülükleri, anlaşmazlıkların çözümlenmesi biçimi, Türkiye’nin katılacağı sözleşmeler, açılacak ulaşım yolları, sağlık işleri, savaş tutsakları, mezarlıklar vb.) açıklanmakta ve düzenlenmektedir.

Antlaşmanın kimi konularda (Boğazlar rejimi, Trakya sınırının çizilmesi; Karaağaç ile Bozcada ve İmroz Adlarının Türkiye’ye geçmesi işlemi) ortaya koyduğu temel hükümler ise Ek senetlerle düzenlenmiştir. Türkiye ile Yunanistan arasında Lozan’da Barış Antlaşması’ndan önce 30 Ocak 1923’da imzalanan Nüfus Mübadelesine İlişkin Sözleşme ve Protokol ile Sivil Tutuklular ve Savaş Tutsakları konusundaki Antlaşma da Lozan Antlaşmalar paketinin içine konulmuştur.

BAZI İMZALAR GEÇİCİ

Tüm bu Antlaşma türleri ve tekniği, konuların değişik niteliklerinden ya da anlaşma Taraflarının değişik olmalarından doğmuştur. Bu konuda ayrıca belirtmekte yarar gördüğümüz bir nokta, imzalanan metinler içinde kimisinin geçici olmasıdır. Başka bir deyişle, belirli bir süre sonunda ortadan kalkması öngörülen kimi antlaşmalar ayrıca düzenlenmiştir. Oturma ve Yargı Yetkisine İlişkin Sözleşme, Ticaret Sözleşmesi, Sağlık İşleri ile Yargı Yönetimine İlişkin Açıklamalar bu tür antlaşmalardır.

Bunların birincisi ve esası “Barış Antlaşması (Traité de Paix)”dır. Bu temel metin 143 Maddedir ve nicelik olarak Lozan’da imzalanan antlaşmalar paketinin yaklaşık üçte birini oluşturmaktadır. Antlaşmanın sistematiğine göre, metin bölümlere (Parties) ve Bölümler de Kesimlere (Sections) ayrılmaktadır.

Siyasal hükümlere ilişkin Birinci Bölümde, önce toprak sorunları, sonra da toprak değişikliği sonucu uyrukluk durumları düzenlemektedir. Sınırlar ve işgal edilen yerler konusu şöyledir:

a) Türkiye-Sovyet Rusya sınırı 16 Mart 1921 Moskova Antlaşması ile kesinlikle belirlenmiş olduğundan, zaten Sovyet Rusya’nın katılmadığı Lozan Konferansı’nda yapılacak bir şey kalmamıştır. Metinde bu konuda bir hüküm yoktur.

b) Türkiye-Suriye (Fransa) sınırı 20 Ekim 1921 Ankara’da Türk-Fransız Ön Barış Antlaşması ile belirlenmişti. Lozan Antlaşması, 3.Maddesiyle, bunu doğrulamıştır.

c) Bulgaristan ile sınır daha önceki Antlaşmalarla (1913 İstanbul Antlaşması ve 1915 sınır düzeltmesi) belirlenmiş durumda idi. Lozan’da bu doğrulanmıştır. (Md.2). Sınırın ayrıntılarıyla belirlenmesi işi ise, 1919 Neuilly Antlaşması üzerine 5 Mayıs 1922 günü uluslararası bir Komisyonca sonuçlandırılmış bulunuyordu.

d) Yunanistan ile sınıra ve Adalar konusuna gelince: Trakya’da Mudanya Ateşkes Antlaşmasıyla öngörülen Meriç Irmağı sınırına, Antlaşmanın 2.Maddesiyle bir açıklık getiriliyor, ayrıca XV. sayılı Protokol ile, bu sınır üzerindeki Karaağaç bölgesi Türkiye’ye bırakılıyordu. Trakya’da bugünkü Türk-Yunan sınırı 3 Kasım 1926 günkü bir Protokol ile ilk kez işaretlenmiştir. Meriç ırmağının yatak değiştirmeleri sonucunda gerekli düzeltmeler için 19 Ocak 1963’de bir Protokol yapılmış; daha sonra sınırın yeniden işaretlenmesine ilişkin 7 Aralık 1971 günü imzalanan Protokol ise, uzun bir gecikmeden sonra, 29 Mart 1979’da bir yasa ile onaylanınca yürürlüğe girmiştir.

YARIN: İMROZ, BOZCAADA VE TAVŞAN ADALARI TÜRKİYE’YE