Haziran ve Temmuz aylarında Türkiye’nin çeşitli bölgelerinde sık sık meydana gelen yangınlar, sadece doğayı değil, yerleşim yerlerini ve insanların hayatlarını da tehlikeye attı. Yangınlar sonucunda 80 binden fazla hektar alan yanarken, binlerce canlı yaşamını yitirdi. Orman yangınlarıyla mücadele eden 13 kişi ise şehit düştü. Ülkemizi derinden etkileyen bu yangınları çocuklarımıza nasıl anlatmalıyız?
YANGINLARI ÇOCUKLARA NASIL ANLATMALIYIZ?
Aile Danışmanı ve Çocuk Gelişim Uzmanı Gülsu Arpacı, “Yangınları çocuklara nasıl anlatmalıyız?” sorusuna yanıt veriyor. Çocuklara orman yangınlarını aktarırken karmaşık ifadelerden uzak durup, sade ve anlaşılır bir dil kullanmak çok önemlidir. Peki, yangınları çocuklara nasıl anlatmalıyız?
Çocuklar, afetler ve acil durumların kendisi kadar çevrelerindeki yetişkinlerin tepkilerinden de etkilenebiliyor. Çocukların olayların farkında olduğunu göz önünde bulundurarak, yaşananlar hakkında onlarla konuşmak için zaman ayırmak gerekir. Çocuklar ateşi; çakmak, mum ve ocak gibi nesnelerden bilirler. “Bu ateş, evleri ve ağaçları yakan yangındır.” şeklinde basit bir tanımla başlayabiliriz.
Yangını anlatırken, demir ve camın dayanıklı olup yanmadığını, ancak kâğıt, plastik, tahta, kumaş, halı ve perdelerin kolayca tutuştuğunu açıklayabiliriz. Evde birlikte dolaşarak hangi eşyanın kolay yanıp yanmadığını çocukla gözlemleyebiliriz.
Ardından orman yangınlarına geçiş yapabiliriz. Ormanda yakılan ateşin, piknik sonrası söndürülmeyen közlerin, sönmeden yere atılan sigaraların ve kırılan cam parçalarının nasıl yangına yol açtığını detaylı şekilde açıklayabiliriz.