Aile, Çift ve Evlilik Terapisti Anila Çelik, çocukluk döneminde sıkça karşılaşılan tik bozukluklarına karşı ebeveynleri uyardı. Uzmanlar, özellikle 6-13 yaş aralığında başlayan ve istemsiz motor ya da vokal hareketlerle kendini gösteren bu nörolojik durumun ihmal edilmemesi gerektiğini vurguluyor.
Tik bozukluğu; göz kırpma, baş hareketleri, omuz silkme gibi motor tiklerle ya da öksürme, boğaz temizleme gibi vokal tiklerle ortaya çıkabiliyor. Bazı çocuklarda ise her iki tür birden görülebiliyor. Anila Çelik, bu tiklerin çoğu zaman stres, yorgunluk ve kaygı gibi tetikleyici faktörlerle daha da artabildiğini belirtti.
Genetik ve Nörolojik Faktörler Etkili
Tik bozukluklarının nedeni tam olarak bilinmese de genetik, nörolojik ve çevresel etkenlerin bir arada rol oynadığı düşünülüyor. 2020 yılında yayınlanan bir araştırma, Tourette Sendromu olan çocuklarda belirli genetik varyasyonların daha sık görüldüğünü ortaya koydu. Ayrıca yapılan beyin görüntüleme analizlerinde bu çocukların nörolojik farklılıklar taşıdığı da belirlendi.
Davranışsal Terapi Umut Verdi
Yakın zamanda yapılan ve “Tourette Sendromu ve Tik Bozukluğu” adlı dergide yayımlanan bir çalışmada, Tourette tanısı almış 40 çocuk iki gruba ayrıldı. Bir grup standart tedavi alırken, diğer grup 12 haftalık davranışsal terapiye tabi tutuldu. Sonuçlar oldukça çarpıcıydı: davranışsal terapi gören çocuklarda tik şiddetinde ciddi oranda azalma gözlendi. Üstelik bu iyileşme, tedavi sonrası takip dönemlerinde de devam etti.
Tedavi Ertelenmemeli
Tik bozukluklarının erken tanı ve doğru tedaviyle kontrol altına alınabileceğini belirten Anila Çelik, ailelere şu çağrıda bulundu: “Çocuklarınızda tekrarlayan hareketler ya da sesler gözlemliyorsanız bunu ‘geçici’ diye görmezden gelmeyin. Uzman desteğiyle çocukların yaşam kalitesi ciddi anlamda artırılabilir.”
Tik bozukluklarının tedavisinde davranışsal terapi ve bilişsel davranışçı terapiler oldukça etkili olurken, bazı durumlarda ilaç tedavisi ve destekleyici uygulamalara da başvurulabiliyor. Uzmanlar, çocukların sağlıklı gelişimi için ebeveynlerin bu konuda bilinçli olması gerektiğini vurguluyor.