CHP, terör örgütü PKK’nın ilk siyasi uzantısı olan HEP’i 1991 yılında bünyesinde TBMM’ye taşıyan ve 2015’ten itibaren bu uzantıların devamı niteliğindeki siyasi partilerle sürekli ittifak kurarak çeşitli konularda iş birliği yapan bir parti. Yıllar içinde PKK’nın siyasi kollarıyla her türlü gönül bağını geliştiren CHP, nedense bir kez olsun onlara “Teröre karşı durun, Türkiye partisi olun” deme gereği duymadı. Böyle bir amacı da hiçbir zaman olmadı. Tam tersine, çoğu zaman bölücü söylem ve eylemleriyle bu partileri kendileri teşvik etti.
Türkiye, belki de tarihinde ilk kez terör örgütü PKK’nın silah bırakmasını ve tamamen feshedilmesini bu kadar net bir şekilde konuşurken, CHP yine huylu huyundan vazgeçmiyor duruşunda. Yine DEM’in sağında solunda dolaşan bir şeytan gibi, “Kürtler, Kürt sorunu var diyorsa, vardır, çözülmelidir” diyerek tahrikte bulunuyor. DEM’in varlık nedeni olan ve terör örgütü PKK’nın kurucusu Öcalan bile, “Ayrı bir ulus-devlet, federasyon, idari özerklik ya da kültürel çözümler, tarihsel toplum sosyolojisine cevap olamıyor” diyerek terör örgütüne, “Devlet ve toplumla bütünleşmek için kongrenizi toplayın, karar alın; tüm gruplar silah bırakmalı ve PKK kendini feshetmelidir” çağrısı yapıyor.
Fakat Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu CHP’de büyük bir talihsizlik eseri Genel Başkanlık koltuğunda oturan Özgür Özel, DEM’i elinden kaçırma korkusuyla sürekli aynı nakaratı tekrarlıyor: “Kürtler, Kürt sorunu var diyorsa, vardır.”
Peki, “Nedir bu Kürt sorunu, hadi anlat!” dediğinizde kem küm ediyor, doğru düzgün bir cümle kuramıyor. CHP, adeta etnik bölücülüğün merkezi haline gelmiş durumda. Şeytan yolundan dönüp tövbe etse bile, Özgür Özel’in şeytana, “Gittiğin yol çok doğruydu, asla dönme, ben de arkandayım” diyecek bir karaktere sahip olduğu açık.
MHP Genel Başkan Yardımcısı İsmail Özdemir de Özgür Özel’in emanetindeki CHP’nin bu karakterini bildiği için şu uyarıcı ve mesafeli açıklamayı yaptı:
“Milliyetçi Hareket Partisi olarak, CHP’nin ‘Terörsüz Türkiye’ hedefiyle ilgili duruşunu ve görüşlerini netleştirmeden, bağımsız Kürdistan konusundaki tavrını açıkça ortaya koymadan, kendileriyle bu meseleyle ilgili herhangi bir temasımızın olmayacağını, Sayın Genel Başkanımızın iradesinin de bu yönde olduğunu belirterek saygıdeğer kamuoyuyla paylaşıyoruz.”
Sürekli “Kürtler, Kürt sorunu var diyorsa, vardır” diyerek etnik bölücülüğü körükleyen ve tahrik eden Özgür Özel, bir gün Türk milletinin karşısına çıkıp bu “Kürt sorunu” denen şeyi teker teker anlatmalı. Nedir bu sorun?
• Sözde Kürdistan’ın kurulmasını mı istiyor?
• Anayasa’nın ilk dört maddesinin değiştirilmesini mi talep ediyor?
• Terör örgütü PKK’nın teröre devam etmesini mi savunuyor?
• PKK’nın Kürt gençlerini dağa kaçırmasını mı destekliyor?
• DEM’li belediyelerin terör örgütü PKK’ya yardım ve yataklık yapmayı sürdürmesini mi arzuluyor?
Özgür Özel’in “Kürt sorunu” dediği, bu sorularla yüzleşmek değil de nedir? Terör örgütü PKK’yı kuran Öcalan bile “Taleplerimiz toplum sosyolojisine cevap olamıyor” diyerek silah bırakma ve fesih çağrısı yaparken, Özgür Özel neyin peşinde?
Hayırdır Özgür Özel, yoksa sen şimdi “Dağlara güçlü çıkmanın vakti geldi” mi diyorsun?
